“Ruhsat İznini Belediye Verdi”



Karaköy’deki binanın iskanı olmadığı, terasa yapılan restoranın plana aykırı olduğu ve işletme ruhsatı olmadığı gibi iddiaları yanıtlayan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Doğal dokuyu tahrip eden, kültürel değerlerimizi yozlaştıran yönetimlere karşı özverili çalışmalarımız sürüyor. Bu nedenle iktidarın sürekli hedefi oluyoruz” diye konuştu. Kaçak yapılaşmalarla ilgili sürdürülen hukuk mücadelesine değinen Muhcu, meslek odalarına yönelik saldırıların son bulmasını istedi.

Binanın eski ve yeni fotoğrafları, tapusu, iskan izni, tadilat ruhsatı, restoranın Beyoğlu Belediyesi’nden alınmış işletme ruhsatı, belediyenin tutanağı ve buna yapılan itiraz belgelerini paylaşan Muhcu, konuyla ilgili basında yayımlanan haberlere ilişkin suç duyurularında bulunulduğunu ve tazminat davaları açıldığını dile getirdi. Muhcu, davalardan elde edilen gelirlerin ise, iktidarın kent suçlarına karşı başlattıkları hukuk mücadelesinin sürdürülmesinde kullanılacağını söyledi.

Binayla ilgili detaylı bilgi veren Muhcu, hükümetin algı operasyonu yarattığını vurgulayarak, “Terasta yer alan restoranın işletme izni 2013 yılında alındı ve 2016 yılına kadar çalışma ruhsatı bulunuyor. Bu izinler belediye tarafından verildi” dedi.

Basın açıklamasının tam metni ise şöyle;

Mesleğimiz, kentlerimiz ve ülkemiz için onurlu yürüyüşümüz yükselerek devam ediyor…

Mimarlık mesleğinin asli değerlerini öne çıkarmayı; bu doğrultuda kamu yararının gözetilmesi ve toplum hizmetinde üretilmesi hedefini temel alan Mimarlar Odası; tarihi ve doğal dokuyu tahrip eden, kültürel değerleri yozlaştıran ve hukuksal denetimi devre dışı bırakan anlayışlara karşı özverili çalışmalarını ve mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmektedir.

Buna karşın iktidarın sürekliliği hedefiyle toplumda merkezi politikalara bağımlı sınıflar yaratan yönetimler, sağlıksız ve hukuk dışı kentleşmeye göz yummakta, fiziki çevre, nitelikli mimarlık ve planlama hizmetleri katkısı olmadan gerçekleşmektedir. Kamusal ve toplumsal alanlarda siyasi hegemonya oluşturmak, kamu idari yapısı ile kamusal hizmet alanlarını bu amaçla yeniden yapılandırmak, sosyal yapıyı temel insan hak ve özgürlüklerini müdahalelerle kısıtlayarak değiştirmek isteyen siyasi iktidar, son 13 yıldır bu politikaların önünde engel olarak gördüğü meslek kuruluşlarını hedef almaktadır.

12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu’ndan aldığı güçle iktidarın çıkardığı KHK, Torba Yasalar ve düzenlemelerle TMMOB ve bağlı Odalara yönelik işlevsizleştirme operasyonları hız kazanmıştır.   

7 Haziran Genel Seçimlerinde Kaçak Saray’la simgeleşen Yağma Diktatörlüğü’nün yenilgiye uğramasından sonra meslek Odamıza karşı yeni bir kampanyanın organize edildiği anlaşılmaktadır.  
 
Bu kapsamda son günlerde yayımlanan bazı haber ve yazılarda Mimarlar Odası’nı hedef alan, karalama ve tehdit içeren açıklamalarda bulunulmuştur.  Oda’nın asli görevlerini yapmak yerine kişi ve kurumlara bağlı olarak taraflı davrandığı; Mimarlar Odası Karaköy hizmet binasının kaçak olduğu gibi mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun ve Odamızı hedef gösteren bu açıklamalar ve haberler hakkında görüşlerimizin, bilgilerin ve belgelerin kamuoyu ile paylaşılması amacıyla bu basın toplantısı düzenlenmiştir.

Meslek Odaları, Hukuki Haklarını Kullandıklarından Dolayı Suçlanamaz

AKP iktidarı, kamuoyuna “Mega Projeler” olarak tanıtılan rant projeleri üzerinden propaganda yapmaktadır. Gerçekte tam bir doğa, kültür ve kent katliamı niteliğinde olan 3.Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, Termik ve Nükleer Santraller, HES’ler ile kentsel dönüşüm kararları ve Cumhuriyetin mirası AOÇ (Atatürk Orman Çiftliği) üzerine kondurulan Kaçak Saray’a karşı Oda’ların sürdürdüğü hukuk mücadelesinin engellenmesi için her yola başvurmaktadır.  

Aynı anlayışla Mimarlar Odası’nın TMMOB’ye bağlı diğer Meslek Odaları ve Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte açtığı davalarla; yurttaşlar tarafından “İstanbul’a İhanet Projesi” olarak nitelenen 3. Köprü, Sarıyer-Beykoz Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Geçişi planlarının İstanbul 8. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından yeni bir saldırı başlatılmıştır. Yargının iptal kararlarından canı yanmaya başlayan İktidar odakları tarafından bu kez Kaçak Saray süreci ileri sürülerek TMMOB ve Mimarlar Odası’na karşı tek merkezden alınan talimatlarla yoğun bir itibarsızlaştırma kampanyası avaneler aracılığıyla yürürlüğe konmuştur.
Sorumlular Hakkında Hukuki İşlemler Başlatılmıştır…

Bu kampanyanın baş aktörleri Star ve Yeni Akit Gazeteleri olmak üzere aynı kaynaktan aldıkları talimatla hareket eden bir kısım “yandaş medya” organında, Mimarlar Odası günlerdir karalanmakta, hedef gösterilmekte, iftira ve yalan dolu haberler yapılmakta; yöneticiler ise tehdit edilmektedir.

Kamu kurumu niteliğinde meslek odalarının anayasal hak çerçevesinde kamu yararı amacıyla açtığı davalarla yürüttüğü hukuk mücadelesinin gücünü zayıflatma amaç ve gayreti içine giren yandaşların iftira, suç isnatları ve hakaretlerinin yine yargı kararlarıyla karşılığını bulacağına inanıyoruz. Bu içerikteki haber ve yazılar nedeniyle gerek TMMOB ve Odalar gerekse yöneticiler olarak suç duyurularında bulunulmuş ve tazminat davaları açılmıştır

Açılan tazminat davalarından elde edilecek gelirler, İktidarın kent suçu niteliğindeki uygulamalarına, doğa ve kültür katliamlarına karşı, giderek masrafları artan hukuk mücadelemize kaynak olarak değerlendirilecektir.

İskânlı ve Ruhsatlı Oda Binası Kaçak Gösterilerek Tamamen Hukuksuz “Kaçak Saray” Meşrulaştırılamaz

Linç kampanyasının basın yayın organları eliyle sürdürüldüğü bu süreçte, İktidarın baskısı ile ortaya atılan yalan haberleri ihbar kabul eden Beyoğlu Belediyesi, Şubemiz kullanımındaki Karaköy Hizmet Binası’nın tadilat projesine uygunluğunun denetlenmesiyle 30.06.2015 tarihli yapı tatil tutanağı tutmuş ve 03.07.2015 tarihinde bu tutanağa tarafımızdan itiraz edilmiştir.

Öncelikle Odamızın İstanbul Büyükkent Şubesi’nin hizmet binasına ilişkin kaçak, ruhsatsız gibi haberler üzerine düzenlenen tutanak incelendiğinde dahi ruhsatsız ve kaçak bir yapının söz konusu olmadığı görülebilir.

Mimarlar Odası 2008 yılında binayı hizmet binası olarak kullanmak üzere satın almıştır. Tek bağımsız bölüme dönüştürülerek kat mülkiyeti tesis edilen yapının Odamızca satın alındığı tarihte, 2001 yılında düzenlenmiş yapı kullanma izin belgesi bulunmaktadır.

Taşınmazın Şubenin hizmet binası olarak kullanılabilmesi için bir kısım iç düzenleme ve tadilatların yapılması gerekmiş, tadilat projesi hazırlanarak 24.06.2010/6334 tasdik tarihli mimari proje ile elektrik ve sıhhi tesisat projelerine göre 05.07.2010/02-37 tarih nolu tadilat ruhsatıyla bir kısım değişiklikler yapılmaya başlanmıştır. Ancak binanın betonarme sistemine hiçbir müdahalede bulunmamıştır.

Bu süreçte tadilat projesindeki bir kısım imalatlar tamamlanamamıştır, zaten İmar Kanunu ile tanınan hak çerçevesinde 01.07.2015 tarihinde Beyoğlu Belediyesine ruhsat yenileme başvurusunda bulunulmuştur.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; Şube binamızın kaçak ya da ruhsatsız olması söz konusu değildir. Bu yönlü haberler tümüyle asılsız ve yalandır. Kaçak yapı;  ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıya denir.  Bu binanın iskân ruhsatı vardır ve ruhsattan sonra yapılan değişiklikler için ise tadilat projesi hazırlanmış ve belediyece onaylanmış projelerle başlanan tadilatlar devam etmektedir.

Binanın çatı katındaki işletmenin ise Beyoğlu Belediyesinden 20.06.2016 tarihine kadar geçerli olan işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmaktadır.

Basında Belediyece düzenlenen tutanağa yer verilerek, yalan haberler desteklenmeye çalışılmakta ise de;
Tutanakta sanki fazladan inşaat alanı yaratıldığı izlenimine yol açan hususlar ölçüm hatalarından kaynaklanmaktadır. Kaldı ki böyle olduğu kabul edilse dahi yapı kullanma ruhsatı düzenlenen bir yapıyı bu ruhsata güvenerek satın alan Odanın bunda bir sorumluğu söz konusu değildir. Yeni ve fazladan inşaat alanı yaratmayan bir kısım imalatların ruhsat gerektirmediği, bir kısmının ise tadilat projesi ile ruhsata bağlanabilecek imalatlar olduğu halde usulüne uygun olmayan bir tutanak tanzim edilmiştir. Tutanağın basına servis edilmesiyle yalan haberlere altlık oluşturmak için düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Söz konusu tutanağa 03.07.2015 tarihinde itiraz etmiş bulunmaktayız. Düzeltilmemesi halinde ise hukuki girişimlerde bulunulacaktır.

Algı Operasyonları ile gerçeklerin üzeri örtülemez…

Odamızın binasının ruhsatsız ve kaçak olduğu iddialarıyla algı operasyonu yapan bu  kesimler her ne kadar bizleri hedef göstermek gayreti içinde ise de asıl amaçlarının yağma ve diktatörlük politikalarını sürdürmek olduğunu çok iyi biliyoruz.
Basın etiği ile bağdaşmayan saldırılar nedeniyle; basın özgürlüğünü ve gerçek haberciliği hatırlatmak isteriz…

Mimarlar Odası, Ülkemiz demokrasisinin güvencelerindendir ve basın özgürlüğünü ödünsüz savunmaktadır. Gazeteciliğin temel işlevi, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan kamuoyuna yansıtmaktır. Asılsız ve yalan haber yaymak, tehdit ve şantaj yapmak, nefret kusmak değildir. Kaçak Saray sendromu ile hareket edip ve aldıkları talimatlarla Anayasal kuruluş olan meslek örgütlerini illegal bir örgütmüş gibi göstererek faaliyetlerini engellemeye kalkmak hiç değildir.  

Gerçek kaçak; Mimarlar Odasını itibarsızlaştırma suretiyle toplum gözünde saygınlığını zedelemeye çalıştığını sanan iktidar elitinin ve kalemşörlerinin zihnindedir. Bu yolla Mimarlar Odası üzerinden kendi kaçaklarını meşrulaştıracaklarını düşünmeleridir.
Bizler Mimarlar Odası olarak,

Tehditlere ve baskılara boyun eğmeyeceğimizi 60 yıllık Oda tarihimizde açıkça gösterdik; bundan sonra da aynı anlayışla mesleğimiz, kentlerimiz ve ülkemiz için onurlu yürüyüşümüz yükselerek devam edecektir.

Nitelikli mimarlık ve planlama hizmetlerinin kamusal politikaların her düzeyinde yer alması için; toplumsal yaşam alanlarının ekonomik-siyasi rant alanı haline getirilmesine karşı mücadelemizi meslektaşlarımız, duyarlı toplum kesimleri, kamusal sorumluluk taşıyan kurum ve kuruluşlarla birlikte sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.

Odamız, yöneticilerimiz ve mücadelemizin saygınlığını toplum nezdinde karalama ve hedef göstermeye çalışan açıklamaları kınıyoruz. Her türlü hukuksuzluk ve hak gaspı karşısında demokrasi ve hukuk mücadelemiz kararlı bir şekilde sürdürülecektir.

Ve inanıyoruz ki; bu güzel ve acılarla dolu ülkemizde hukukun üstünlüğünü, demokrasinin gelişimini ve yaşam değerlerini savunmak için sorulmamış bir hesap kalmayacaktır.

Saygılarımızla,
Mimarlar Odası                                                        
İstanbul Büyükkent Şubesi      

Reklam Goruntulenme Bolumu