ABD’de mortgage krizini önceden bilen İstanbul doğumlu ekonomist Nouriel Roubini dünya ekonomisinin 2009 yılında büyük bir durgunluk yaşayacağını ve aralarında Türkiye’nin bulunduğu birçok gelişmekte olan ülkenin bir mali çöküşün eşiğinde olduğunu söyledi. Roubini, Financial Times’ın sorularına şu yanıtları verdi:
FT: 2009 yılını nasıl görüyorsunuz?
NR: 2009 küresel ekonominin büyük bölümü için deflasyonist baskıların ağır bastığı ekonomik bir durgunluk dönemi olacak. Çok ciddi bir ekonomik durgunluk bekliyorum.
FT: O zaman siz 2009 yılının en kötü yıl olacağını düşünüyorsunuz?
NR: Evet 2009 yılı boyunca durgunluk olacağını tahmin ediyorum. Belki 2010 yılında da dünya ekonomisi büyümeye başlayacak.
FT: Bugüne kadar alınanların dışında hangi önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorsunuz?
NR: Sorunun cevabının bir kısmı önlemlerin derecesiyle ilgili. Örneğin bugün ABD’de uygulanmakta olan parasal politikalar çok agresif. Ancak AB’nin bu konuda hayli geride kaldığını düşünüyorum. Ancak her şeyden önemlisi ABD’de mali kuruluşların sermayelerini çok daha hızlı ve çok daha afgresif şekilde artırmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra zorda olan ve iflasın eşiğindeki hane halkının borç yükünün de azaltılmasına yönelik bir plana ihtiyacımız var.
FT: O zaman bunun vergi mükellefine maliyeti çok daha fazla olacak.
NR: ABD’nin bütçe açığı çok büyüyecek. Bütçe açığı 2010 en az 1 trilyon dolar olacak. 2011 yılında da 1 trilyon dolarlık bütçe açığı bekliyorum.
FT: Kapitalist sistemin bu şoktan kurtulamaması gibi bir risk var mı?
NR: Uzun sürecek bir ekonomik durgunluk dönemi riski olsa bile Büyük Buhran yaşamayacağız. Bunun kapitalizmin, serbest piyasa ekonomisinin sonu olduğunu düşünmüyorum. Ancak gelişmeler piyasaların kendi kendilerini düzenlemediğini ve ciddi piyasa çöküşleri olduğunu gösterdi.
FT: Obama yönetimine danışmanlık yapıyor musunuz?
NR: Yönetime doğrudan danışmanlık yapmıyorum. Tabii ki ekonomi ekibindeki bazı isimlerle temasım var.
FT: Düşecek ayakkabı hangisi olabilir?
NR: Çok var. Borç azaltma sürecinin devam edeceğini düşünüyorum. Binlerce hedge fonun aynı zamanda battığını görebilirsiniz. Başka bir gerginlik kaynağı da gelişmekte olan ekonomiler. Potansiyel bir mali krizin eşiğinde olan bir düzine civarında ülke var: Gelişmekte olan Avrupa’da Latviya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Türkiye. Asya’da Pakistan, Endonezya ve Kore. Ekvador gibi ülkeler kısa süre önce battı. Latin Amerika’da Brezilya ve Arjantin. Bu ülkelerin bazılırı sıkıntıya girebilir ve bu sıkıntı da diğer gelişmekte olan ülkelerdeki mali piyasalara bulaşabilir. Mortgage alanındaki kötü kredi sorunu kendisini ticari gayrimenkullerde, kredi kartlarında, otomobil kredilerinde, şirketlere verilen kredilerde de gösterecek. Birçok mali gerginlik kaynağı var.
FT: Dolarla ilgili öngörüleriniz nedir?
NR: Farklı var. Geçtiğimiz aylarda güvenli yatırım araçlarına yönelim olduğu için dolar güç kazanıyordu. Japonya ve Avrupa’daki iç açıcı olmayan ekonomik görünüm nedeniyle bu ülkelerdeki yüksek faiz bile doları cazip olmaktan çıkaramadı. Ancak ben doların güç kaybedeceğini düşünüyorum. Bunun nedeni ise Fed’in piyasalara deli gibi para vermesi.
FT: Piyasalarla ilgili öngörüleriniz?
NR: Önümüzdeki birkaç ay içinde hem ABD’de, hem de dünyada
hisse senedi piyasalarının yüzde 15-20 aşağı riski olduğunu düşünüyorum. Çünkü
ben önümüzdeki dönemde makro haberlerin, şirket haberlerinin beklediğimden kötü
geleceğini düşünüyorum. Ancak bunu piyasanın dibi olarak görmüyorum. Bir ayı
piyasası var ve tabii ki bu da öncekiler gibi sona erecek. Hisse senetlerinden,
kredilerden endişeliyim. Ciddi durgunluk nedeniyle emtea fiyatlarının yüzde
15-20 daha düşmesinden endişeliyim. Gelişmekte olan ülkelerdeki varlıklarla
ilgili endişelerim var.
Önümüzdeki birkaç ay için, naktin ve ABD kamu
borçlanma kâğıtları gibi nakit benzeri yatırım araçlarının iyi seçimler
olacağını düşünüyorum. 2009 yılının sonlarında ekonominin canlanma tünelinin
sonunda ışığı görürsek, eğer bir canlanma başlarsa riskli varlıklara
yönelinebilinir. Ancak kısa vadede değil.