Romanlara Mimarlık Desteği

YTÜ ve 18 Mart Üniversitesi, Çanakkale'deki Roman mahallesini 'himaye'lerine aldılar. Onlar, bugünkü Çanakkale'nin ilk sakinleri... Dedelerinin dedeleri, Çanakkale Boğazı'nın en dar yerindeki Kilitbahir ve Çimenlik kalelerinin inşaat emekçileri...

Bizans'a yardım yolunu kesmek için bu kaleleri yaptıran Fatih Sultan Mehmet, aynı yıllarda Hindistan'dan Balkanlar'a doğru göç etmekte olan 'Roman'larla anlaşmış. İnşaatlarda çalışmaları karşılığında 'yerleşme hakkı' tanımış... Böylece, Sarıçay'ın denize kavuştuğu yerde, Kilitbahir Kalesi'nin hemen arkasında, Çanakkale'nin ilk yerleşimi, yani 'Çay Mahallesi' ya da resmi adıyla 'Fevzipaşa Mahallesi' kurulmuş. Romanlar da aynı mahallede kültürlerini ve kimliklerini koruyarak kuşaktan kuşağa 'Çanakkaleli' olmuşlar...

İmar düzeni 'düzensizlik'
Yaşamın genellikle dar sokaklarda ve kapı önlerinde geçtiği mahalledeki tek kamusal alan, ortasında 'yatır'ın bulunduğu, düğünlerin de yapıldığı 'Maşatlık' meydanı... 'İmar düzeni' ise yüzyıllardan bu yana hep aynı; 'düzensiz'lik... Bulunabilen her türlü yapı malzemesiyle, adeta 'kendiliğinden' inşa edilmiş, komşusuyla 'içli dışlı' evler; küçüklü büyüklü eklentiler; dışarıyla içeri arasında gezinen eşyalar...

İşte bu mahalle, Çanakkale'nin toplumsal tarihindeki çok özel yeri ve farklı kimliğiyle, 1990'lardaki kentsel koruma çalışmalarında 'sit' sayılarak ''sürdürülmesi gereken bir kültür zenginliği'' kabul edildi. Ardından da 'koruma amaçlı plan'lama çalışmaları kapsamında 'özel proje alanı' olarak belirlendi...

Bu kararlar, Çanakkaleli Romanları, atalarının yarattıkları Çimenlik Kalesi'nden sonra belki de ilk kez 'mimarlık'la buluşturuyor...

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi, mesleğin eşiğindeki öğrencilerine proje konusu olarak ''Fevzipaşa Mahallesi'nin Rehabilitasyonu''nu verdi. Çanakkale'nin kültür ve çevre değerleri üzerinde yoğunlaşan 18 Mart Üniversitesi de, aynı 'çalışmaya katkı'da bulunuyor.

Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, bu sosyal işlevlerinin ilk adımlarını şöyle özetliyor: ''Mahalledeki eğitimle birlikte semtin çehresi de değişmeye başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca üniversitemize devredilen eski kilise binası 'sahne-tiyatro' , eski papaz okulu binası ve eski papaz evi binası ise 'sanatsal-kültürel iletişim merkezi' işleviyle yaşatılınca, bu süreç daha da zenginleşecek...''

18 Mart Üniversitesi'nin ''Çanakkale Boğazı'nda bir dünya üniversitesi'' olacağını belirten Rektör Prof. Dr. Ramazan Aydın da şunları ekliyor: ''Akademik önceliklerimiz tarih, sanat, kültür, arkeoloji, su ürünleri vb. sanat ve bilim dallarında da yoğunlaşarak uluslararası düzeyde söz sahibi olabilmek...''

YTÜ'deki çalışmalar
İşte böylesine 'evrensel düşünce'lerin adeta 'himayesi'ne giren Çanakkaleli Romanlara yeni mekânların tasarımı için kolları sıvayan YTÜ Mimarlık Fakültesi, ilk yerel inceleme çalışmasını geçen yıl gerçekleştirdi. Fevzipaşa Mahallesi'ni ve sakinlerini yakından tanımak üzere anketler de düzenleyerek semtin yapısal ve toplumsal dokusunu irdeleyen öğrenciler, ''2005-2006 Bahar Dönemi Mimari Tasarım 8 Dersi ve Bitirme Tezi'' olarak geliştirdikleri projeleriyle 'mimar' olacaklar...

Tezin jürisinde ''Çanakkaleli danışman üye''ler olarak Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'la birlikte İmar Müdürlüğü'nden Z. Özleyiş Çetin ve kentin sivil toplum emektarlarından mimar İsmail Erten de yer alıyor... Projelerde ise hem Roman geleneklerinin ve yaşama kültürünün 'sürdürülebilir'liğini gözetecek, hem de semtteki tarihten gelen ''düzensiz imar düzeni''ni mimari ve kentsel tasarımla bütünleştirebilecek bir 'sağlıklılaştırma' hedefleniyor...

Her birinde 4-6 öğrencinin bulunduğu toplam 9 grubun farklı öneriler geliştirdikleri YTÜ çalışmasını yöneten Prof. Dr. Harun Batırbaygil, mimarlık eğitimine 'sosyal gerçekçiliği' de kazandıran proje konusu hakkında şunları söylüyor: ''Romanlar nasıl ki özgün yaşamlarının gereklerini mekâna da yansıtarak kimliklerini koruyorsa mimarlık da bunu gözeten ve kalıplardan arınmış bir insancıllığı çağdaş mekânlara dönüştürmeyi başarabilmeli...''