Riskli Yerlerde Deprem Önlemi Yok



Büyük Marmara depreminin beklendiği İstanbul, felakete hazırlıksız. Megakentte 1 milyon 166 bin bina bulunuyor. 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosunda ise yaklaşık 48 bin bina ağır hasar alacak.

BirGün’den Filiz Gazi’nin haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı görevine gelen Özlem Tut, olası İstanbul depremi senaryolarına karşı yapılan hazırlıkları anlattı:

“İstanbul genelinde mevcut bina envanterine göre 1 milyon 166 bin bina bulunuyor. ‘İstanbul Olası Deprem Hasar Tahmin Çalışması’ sonuçlarına göre; İstanbul’da meydana gelecek 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosunda yaklaşık 48 bin binanın ağır veya çok ağır, 146 bin binanın ise orta hasar alacağı tahmin ediliyordu. Ancak bina envanterimizi yenilemek ve İstanbul’un risk haritasını çıkarmak üzere hızlı tarama yöntemleriyle bina tespit çalışmasını başlattık. Öncelikle 2000 yılından önce inşa edilmiş binaları ele aldık. İstanbul genelinde 90 bin 644 binayı ziyaret ettik. Bina taramasını kabul eden 25 bin 955 binayı hızlı tarama yöntemiyle inceledik. Bu binaların yarıya yakını yüksek risk ve orta risk grubunda yer alıyor. 7.5 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre yapılan son tahmin çalışmamızda, bir önceki çalışmaya oranla; ağır veya çok ağır hasar alacağı tahmin edilen bina sayısının1,8 kat; orta hasar alacağı tahmin edilen bina sayısının ise 3,3 kat arttığı görülmekte. 7,5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna göre tahmini olarak 91 bin 81 (yüzde 17,6) binanın ağır veya çok ağır hasar; 167 bin 116 (yüzde 32,25) binanın orta hasar alacağını raporladık.”

Reklam Goruntulenme Bolumu

“Yurttaş binasının güvenirlik durumunu öğrenmek için nereye başvurabilir?” sorusunu yanıtlayan Özlem Tut, “Bireysel başvuru için binatespiti.ibb.istanbul internet sitesini yayına açtık. Bu internet sayfası aracılığı ile binaların deprem güvenlik sınıfının incelenebilmesi için talepte bulunulabilir.” dedi.

“İstanbul’un en önemli gündemi deprem iken ve bu gerçek karşısında yapıların yenilenmesi gerekmekte iken geçen uzun süre içerisinde etkin bir çalışma ne yazık ki yürütülmemiştir.” diyen Tut, şöyle devam etti: “Yapılan çalışmalar çoğunlukla öncelikli müdahale alanlarının dışında, zemin ve yapı güvenliği açısından fazlaca risk içermeyen bölgelerde; yoğun yapılaşma getiren yatırım projeleri olarak kalmıştır. Ya da mülk sahiplerinin bireysel çabalarıyla binalarını yeniledikleri riskli yapı süreçleri olmuştur.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.