'Riskli' Mahallelerin İtirazı Var



Danıştay’ın İstanbul ’da Sarıyer ve Güngören ilçelerindeki ‘riskli alan’ kararlarını ‘bilimsel raporlara dayandırılmadığı’ gerekçesiyle iptali ile Okmeydanı için ‘riskli alan’ kararının yankıları sürüyor. Okmeydanı için de Beyoğlu Belediye Meclisi’nden ‘riskli alan’ kararı çıkmıştı. Üstelik Okmeydanı için de bu karar alınırken bilimsel rapor sunulmadığı öne sürülmüştü.

Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre İstanbul’da ‘Afet Yasası’ kapsamında 16 ilçede birçok mahalle ‘riskli alan’ ilan edildi. Bağcılar, Bayrampaşa, Beşiktaş , Beyoğlu, Esenler, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kartal, Küçükçekmece, Pendik, Sarıyer, Sultangazi, Tuzla, Üsküdar ve Zeytinburnu’nda toplamda 1106 hektarlık alan ‘riskli’ ilan edilerek yasa kapsamına alındı. Sarıyer’de Derbent ve Güngören’de Tozkoparan sakinleri Danıştay’da açtıkları davaları kazanarak ‘riskli alan’ kararlarını iptal ettirdi. Gaziosmanpaşa ve Sultangazi’de açılan davalar ise sürüyor. Mahalleli, kendi bölgelerinde de ‘riskli alan’ kararının bilimsel olmadığını savunuyor.

Bahçeli evler riskli, bahçesizler risksiz!

Cumhuriyet Mahallesi Siteler Yaşam ve Dayanışma Derneği (SİTEDER), yaklaşık 1168 dairelik sitelerinin riskli alan ilan edilmesi üzerine dava açtı. Burada da ‘riskli alan’ kararının hangi verilere dayanılarak ilan edildiği muamma. 80’lerin sonunda kooperatifler tarafından inşa edilen ve tümü tapulu 5 katlı binalardan oluşan site, geniş bahçeleriyle ünlü. Bakanlar kurulunun kararında aynı sokak üzerindeki bahçeli evler riskli alanın içinde, bahçesiz evler ise riskli alanın dışında bırakılmış. Davacılar, müteahhit payı çıkartmak için bahçelerine el konulmak istendiğini savunuyor.

Sitenin depreme dayanıklı olduğu resmi raporlarda da belirtilmiş. SİTEDER’in dava başvurusunda yer verilen raporlardan biri Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı JİCA’ya ait. JİCA ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Müdürlüğü işbirliğinde 99 depreminden sonra hazırlanan rapora göre mahallenin hasar görebilirlik seviyesi ‘en düşük’. Raporda, “Cumhuriyet Mahallesi model senaryolardaki en yüksek moment büyüklüğüne sahip 7.7 şiddetindeki bir depremde ağır hasar görecek bina sayısı ve oran bakımından en düşük düzeyde yer almaktadır” ve “kentsel dönüşüm tedbiri alınması gereken bir mahalle olarak görülmemektedir” yazılı.

SİTEDER Yönetim Kurulu Üyesi Lütfü Durmaz, “Sitemizde belediye kentsel dönüşüm ofisi açtı. Biz buraya ‘gaz odası’ adını taktık çünkü mahalleliyi ‘Anlaşmazsanız kamulaştıracağız’ diye tehdit ediyorlar. Ancak 7-8 kişi haricinde 1168 daireden kimse imza vermedi” dedi.

Gaziosmanpaşa ilçesindeyse 10’un üzerinde mahalle riskli alan ilan edildi. Belediye buradaki mahallelerin bazıları için acele kamulaştırma kararı da aldı. Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi Dönem Sözcüsü Korkmaz Aslan, Bağlarbaşı, Yenidoğan ve Sarıgöl mahalleleri için dava açıldığını söyledi. Mahalleler adına davayı yürüten Mimarlar Odası’nın avukatı Can Atalay, “Bu mahallelerin riskli alan ilan edilmesine ilişkin hiçbir bilimsel inceleme yapılmamış. Sarıgöl’de mezarlık bile riskli alana alınmış. Danıştay’dan iptal umuyoruz” diye konuştu.

‘Deprem üzerinden korku’

Gaziosmanpaşa Belediyesi İmar Komisyonu üyesi CHP ’li Ferhat Epözdemir de şu iddiaları dile getirdi:

“İlçenin yaklaşık yüzde 80’i riskli ilan edildi. 120 bin yaşayan, 15 bin de ölü mağdur ediliyor. 100 yıllık Karlıtepe Mezarlığı bile riskli alana dahil edildi. Belediye şirketi GOPAŞ, emlakçı gibi mahalleyi özel firmalara peşkeş çekiyor. Vatandaştan alınan arsaların birçok özel firmaya dağıtıldığını görüyoruz. Çürük binalar elbette elden geçirilsin ancak belediyenin yaptığı deprem üzerinden korku yaratıp mülklere el koymak.”