''Resmi İstatistikler, Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliğine Gereken Önemin Verilmediğini Gösteriyor''



Elektrik, Çevre, Jeoloji, Kimya, Maden ve Petrol Mühendisleri Odasının ortak etkinliği olan Parlayıcı ve Patlayıcı Ortamlarda Güvenlik (ATEX) Sempozyumunun açılışı İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Konferans Salonu'nda yapıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, ''Resmi istatistikler, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğine gereken önemin verilmediğini yasa, yönetmelik ve uygulamalarda ciddi yetersizlikler bulunduğunu göstermektedir. İşveren kesimi ve kamu işvereni konumundaki devlet, neoliberal ekonomik politikaların da etkisiyle konuya gereken özeni göstermemektedir'' ifadelerini kullandı.

Soğancı, her yıl 80 bin civarında seyreden iş kazalarının ve kayıtlara giremeyen meslek hastalıklarının nedenleri arasında iş güvencesinin azalmasının, çalışma koşullarının ağırlaşmasının, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırmanın yaygınlaşması, sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçiliğin olduğunu savundu.

''İş sağlığı ve iş güvenliği eğitimine önem verilmeli, eğitim almamış çalışana iş başı yaptırılmamalı''diyen Soğancı, üretim sürecinde kullanılan ekipmanlar ve kişisel koruyucuların ilgili standart ve mevzuata uygun olarak üretilmesi gerektiğini belirtti.

Soğancı, standart dışı malzemelerin piyasa girişi ve sunumunun engellenmesi ve bu konuda bir denetim ağı oluşturulması gerektiğini vurguladı.

''Bugün Türkiye, iş kazaları ve işçi ölümleri açısından Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırayı almaktadır''

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, meslek hastalıklarının ve iş kazalarının önemli bir sorun olarak gündeme gelmesinin sanayileşmenin gelişimi ile yoğunluk kazandığını belirterek, ''Bu konuda ülkemizde yaşanan iş kazaları ve yaşamını yitiren işçiler açısından ise durum son derece kötüdür. Bugün Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütünün raporlarında iş kazaları ve işçi ölümleri açısından Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırayı almaktadır'' diye konuştu.

Göltaş, şunları kaydetti:

''Bursa, Balıkesir ve Zonguldak'ta meydana gelen maden kazalarında ölen yüzlerce emekçi, Afşin-Elbistan Termik Santrali'nde göçük altında bıraktıklarımız, Ankara OSTİM ve İvedik'te önce kablo ve hidrolik araç üreten, ardından tiner ve boya imalatı yapan iş yerlerinde ardı ardına meydana gelen patlamalar sonucu kaybettiğimiz canlar, İstanbul Davutpaşa'da havai fişek atölyesinde yaşanan felaket ile yitirdiğimiz işçiler, pencereleri olmayan bir panelvan minübüste malzeme taşır gibi iş yerine götürülürken İstanbul'un orta yerinde selden boğularak ölen emekçi kadınlar, her gün Tuzla'da yaşanan iş cinayetleri, büyüme istatistiklerinin içinde hiçbiri doğal olarak yer almadılar.

Onların tümüne maden emekçilerinin şahsında en yetkili ağızlardan 'bu mesleğin kaderinde bu var' denildi, 'Bu yörenin insanları buna alışık, mesleğe girenler bunu bilerek giriyor' denildi.''

Göltaş, ''İnsan hayatını, kamusal faydayı merkezine almayan anlayışlardan vazgeçilerek, denetimsiz ve kuralsız çalışmakta olan, teknolojik yenilenmelerini yapmayan, sendikalaşmayı engelleyen ve kaza riskine açık işletmelerin etkin denetiminin yapılarak yaptırımların uygulanması ve işçi sağlığı ve işçi güvenliği mevzuatının günün gerekleri ışığında yeniden düzenlenmeli'' ifadelerini kullandı.

Sempozyumun açılışında TÜRKAK Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Günan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu da birer konuşma yaptı.