12-18 Aralık ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ kapsamında bir açıklama yapan Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan sektörümüz Türkiye’nin dünya çapında rekabet edebildiği sektörler arasında bulunuyor ve dünya ihracat sıralamasında ilk 10 içinde yer alıyor. Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün dünyanın gelişmiş ülkeleri dahil 200’e yakın ülkeye, ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. İç pazarda yerli malzemeye duyulan güven de hızla yükseliyor. Ürünlerimizin global rekabet gücünü daha da artırmak için referanslarımız, kamu ve altyapı projeleri ile desteklenmelidir.” diye konuştu.
İthal ürünlerin tamamına yakını ülkemizde üretiliyor
Türkiye’deki inşaatlarda özellikle yerli ürünlerin kullanılması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini ifade eden Tayfun Küçükoğlu, “İhracat portföyümüz, kapasitemiz, rekabetçilik gücümüz de, gelişen algımız da ülkemize yönelik inşaat malzemeleri ithalatını azaltma potansiyelimizi işaret ediyor. Biliyoruz ki ithal edilen ürünlerin tamamına yakını ülkemizde üretiliyor. İhtiyacımız, Ar-Ge faaliyetlerimizin daha da geliştirilmesi, ithal ürün kullanımının daha sınırlı bir alanda kalmasının sağlanması ve aynı zamanda ihracatımızın gelişimine de katkı verilmesidir.” dedi.
Denetimi sadece kamudan beklememiz doğru olmaz
Standartlara uygun üretilen doğru malzemenin doğru şekilde uygulanmasının takibi konusunda sivil toplum kuruluşlarına da önemli görevler düştüğünü belirten Tayfun Küçükoğlu, şunları söyledi: “Nitelikli ürünlerimizi korumak ve haksız rekabetin önüne geçmek için denetim ve kalite güvencenin sağlanması da çok önemli. Türkiye İMSAD olarak, denetimi sadece kamudan beklemenin doğru olmayacağını düşünerek, bu alanda bazı çalışmalar yürütüyoruz. ‘İMKTS-İnşaat Malzemesi Kalite Takip Sistemi’ bunlardan birisi. Kurguladığımız bu sistem ilk olarak temsil ettiğimiz ürün gruplarından yapı kimyasallarına uygulandı. Bu sektörde yer alan ürünlerin mevzuata uygunluğunun kontrolü ve belgelendirme kaynaklı haksız rekabet unsurlarının önlenmesi amacıyla 2020’den beri çalışmalarımız devam ediyor.”