"Rant" Vergisine Başkanlar Tepkili



Kentsel rantlara düşünülen vergi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Yeni Gelir Vergisi Kanunu’yla 2010 yılında hayata geçirilmesine yönelik planlara, Egeli belediye başkanlarından da tepki geldi. İşte görüşler:

Özlem Çerçioğlu (Aydın Belediye Başkanı-CHP): Hükümet nasıl vergi alacağını artık şaşırdı. Vatandaş, ekonomik kriz nedeniyle zaten mağdur durumda. Elektriğe zam yaptılar. İnsanlar elektrik ve su faturalarını bile ödeyemez durumdayken, vergi üzerine vergi gelmesi hiç de adil değil. Belediyenin yaptığı yol, köprü gibi hizmetlerden devlete vergi ödenecekse bu haksızlık olur. Zaten belediyelerin gelirleri yeterince sınırlı. Eğer belediyeye böyle bir gelir sağlanırsa, belediye de bunu vatandaşa hizmet olarak aktarabilecek. Dolayısıyla böyle bir taslağı desteklemiyor, özünde yanlış buluyorum.

Ülgür Gökhan (Çanakkale Belediye Başkanı-CHP): Kentsel rantın vergilendirilmesini biz ezelden beri savunuyoruz. Hatta belediye olarak bu konuda ilgililerden bağış şeklinde katkı da alıyoruz.  Rant vergisi, Türkiye’de çok geç kalınmış bir uygulama. Fakat bunun geliri devlete değil, belediyelere aktarılmalı. Çünkü rant, kentte oluşuyor ve bunun getirisi de yine kente dönmeli. Ayrıca devlet, zaten gayrımenkullerin alım-satımlarından “Gayrımenkul Değer Artış Vergisi” adı altında zaten belli bir pay alıyor. Buna karşı değiliz. Fakat kentteki mülk sahiplerinden sağlanan artı değerlerin belediyelere “Rant Artış Vergisi” olarak aktarılması gerek.

Osman Gürün (Muğla Belediye Başkanı-CHP): Hükümet ilk göreve geldiğinde yerel yönetimlere kaynak aktarıp, sorumluluk yükleyeceklerini söylemişti. Hatta belediye hudutlarındaki Hazine arazilerini yerele devretmeye yeltendi, fakat bir hafta sonra da kaldırdı. Kent nüfusunun yüzde 70’i belediyelere bağlı. Buralarda yaşayan nüfusun hayat standartlarını güzelleştirmek durumundayız. Bu yüzden yerel yönetimlere kaynak aktarıp, sorumluluk verilmeli. Kentlerde bir rant yaratılıyorsa, bunu mutlaka yerel yönetimlere aktarmak lazım. Ancak hükümet, bu uygulamayı bütçe açığını kapatmak için bir enstrüman olarak kullanacaksa çok büyük bir yanlış yapar. Halka haksızlık yapılmış olur.

Cengiz Ergün (Manisa Belediye Başkanı-MHP): Merkezi yönetim, yerel yönetimleri daha fazla dikkate almalı. Çünkü yerel yönetimler, yerel ihtiyaçlara çok daha yakın pozisyonda. Örneğin su faturalarından elde edilen gelir gibi. Nasıl ki belediyeler su faturalarını tahsil edip, elde ettiği kaynakla vatandaşa hizmet götürüyorsa, bu da belediye bütçesine katkı anlamına gelecek bir gelir olacak.

Mehmet Kocadon (Bodrum Belediye Başkanı-DP): Devlet, topladığı vergilerin KDV’sinin sadece bir kısmını yerel yönetimlere aktarsa, biz zaten kendi işimizi görürüz. Emlak vergilerini biz topluyoruz. Yüzde 15’ini devlete veriyoruz. Tahakkuk vergilerinin de yüzde 75’ini alıyoruz. Biz, kentsel rantın vergilendirilmesini savunuyoruz demiyorum. Zaten bu konu henüz taslak halinde. Tam olarak bir açıklık kazanmadı. Ama şunu söyleyebilirim; eğer bölgede bir rant varsa, bunu o bölgenin halkı yesin. Yerel yönetimlere aktarılsın ki, halka hizmet olarak geri dönsün.