Tophane’de galerisi bulunan Derya Demir,
Sinem Yörük, Nazım Hikmet Richard Dikbaş,
Yeşim Turanlı, Nuran Terzioğlu, Sylvia
Kouvali ve Azra Tüzünoğlu dün bir basın
toplantısı düzenledi. Aynı zamanda Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
olan Nazım Hikmet Richard Dikbaş’ın okuduğu bildiride, Tophane’de
gerçekleştirilen galeri açılışlarında 40-50 kişilik bir grubun ‘örgütlü’ bir
saldırı yaptığı, sergi açılışlarına katılanların tartaklandığı ifade ediliyordu.
“Saldırıda biber gazı, bıçak, kırık şişeler, demir sopalar ve coplar kullanıldı.
Polonya, Hollanda, Almanya, İngiltere uyruklu sanatseverler hastanelere
kaldırıldı” dendi.
Tartışma yok, saldırı var
Nazım Hikmet Richard
Dikbaş daha sonra, gazetecilerden gelen soruları yanıtladı. Birçok kişinin
olaylardan bahsederken içkiyi ön plana çıkarması hatırlatıldığında “İçki
içildiği bilgisini biz ön plana çıkarmadık. Herkes bilir ki, dünyanın her
yerinde sergi ve galeri açılışlarında içki içilir. Oradaki sanatsever kalabalık
içki içse de bu taşkınlık yaratacak bir eylem değildir. Zaten konunun içki ile
ilgili olduğunu sanmıyoruz çünkü attıkları sloganlarda ‘Geldiğiniz yere girin,
içeri girin’ diyorlardı. Doğrudan saldırdılar, bir tartışma yaşanmadı”
dedi. Saldırının yaşandığı Galeri Outlet’in sahibi Azra Tüzünoğlu ise
“Tophane’de kiraların artmasını, bizim semte girişimizle ilişkilendiriyorlar.
Buradaki durumu Sulukule’de yaşanan kentsel dönüşüme benzettikleri için rahatsız
olduklarını düşünüyoruz. Fakat bilmedikleri bir şey var ki, biz de kiracıyız ve
Galataport’un bir parçası değiliz. Bu olaylar mahalle baskısının aşıldığını
gösteriyor” diye konuştu.
Daha önce de tehdit
aldık
Tüm konuşmacılar, saldırının sigara yasağı yüzünden sokağa
taşma ile ilgili olmadığının altını çizdi. Cezayir Restoran ve Tütün Deposu
Galerisi’nin sahibi Osman Kavala, daha önce de tehdit aldıklarını, emniyete
şikâyette bulunduklarını, fakat ek koruma istemediklerini belirtti. Kavala ve
Dikbaş, galerilerin tekrar açılacağını söylerken sanatın böyle durumları
eleştirmek ve irdelemek için var olduğunu ifade etti.
Serbest
bırakıldılar
Gözaltına alınan 7 kişi polisteki işlemlerinin
ardından Beyoğlu Adliyesi’ne sevk edildi. Ramazan Çiftçi, Osman Kaya, Ferhat
İnci, Mehmet Cemil Erokyar, Adnan Karabaş, Edip Sağlık ve Eyüp Güzel, savcılık
sorgunun ardından serbest bırakıldı.
Tartışma yol darlığından
saldırı spontane
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, saldırının
spontane geliştiğini belirterek, “Etkinliğe katılan grup mekânın darlığı
yüzünden haklı olarak sokağa taşmış ve yaya yolu trafiğini aksatmış. Bu yaya
trafiğinin aksamasıyla birlikte, gelen geçenler arasında bir tartışma oluşuyor.
Şu anda 7 kişi gözaltında ama bunların da hepsi bizzat olaya karışmış değil.
Sayı öyle 30 kişilik bir grubun hadisesi değil. Birkaç kişi taraf olmuş”
dedi.
Tophane’de sancılı değişim
Tophanelilere
“Burada böyle şeyler olmazdı” dedirten biber gazlı, sopalı saldırının temelinde,
değişim yatıyor. Göçün etkilemediği Boğazkesen Caddesi’nin nüfusu eski ana
caddenin Tophane tarafında dükkânlar müthiş bir değişim yaşıyor. Geleneksel
mahalle bakkalları, berberleri kapanıp yerlerine sanat galerileri, beyaz eşya,
ev eşyası satan modern mağazalar açılıyor. Emlak fiyatları kiralar yüzde
200’lere varan oranda artıyor. Esnafın profilinin hızlı değişimi sancılı
geçiyor. Caddedeki insan bu değişimi “Tophane yabancılaştı” diye özetliyor. Bu
kozmopolit yapıyı, referandumda verilen oylar da gösteriyor.
İçki satılmıyor
Boğazkesen Caddesi 3 mahallenin
sınırları içinde. Tophane’den Taksim’e çıkarken yolun sağı Firuzağa
Mahallesi’nden “Hayır” çıkmış. Sağdaki Hacı Mimi Mahallesi’nden yüzde 60 “Evet”,
üst kısımdaki Tomtom Mahallesi’nden ise ezici çoğunlukla “Evet” çıkmış. Hacı
Mimi Mahallesi’nde, camları kırılan dükkânlara 100 metre uzaktaki sokakta,
duvara yazılan “Hamas’a selam direnişe devam” yazısı dikkat çekiyor. Cadde
üzerindeki iki markette de içki satılmıyor. Gerekçesi; “İçmiyoruz da satmıyoruz
da…”
Mahalleli tepkili
Boğazkesen’in eskilerinden
52 yaşındaki Selahattin Kanat, “Eskiden burada esrar içenler, kahvede içerlerdi.
Şimdi, alkol, dört duvarın dışına çıktı” diye tepkisini gösteriyor. O da tüm
semt esnafı gibi, olayları kimin çıkarttığını bilmiyor ama “Keşke ben de orada
olsaydım” diyor. Caddede olayı değerlendirenler arasında “Bir iki yıldır burada
sanat galerileri, hostel, apart oteller tarzında yerler açılmaya başlandı.
Bunlar da bizim anlayışımıza, ahlakımıza, kültürümüze ters” diyenler de var.
Çevre sakinlerinin çoğu olayların çıkmasında galeriye gelenlerin uyarılara
rağmen dışarıda içki içmelerinden kaynaklandığını
belirtiyor.