Mortgage’nin gündeme gelmesiyle birlikte konut kredi faiz oranlarında yaşanan düşüş, konut satışlarını son bir ay içinde yüzde 30 artırdı. Mortgage’le birlikte fiyatların da artacağı beklentisi, faizlerin düşmesinden yararlanıp, ev sahibi olmak isteyenleri konuta yöneltti. Mortgage daha yasallaşmadan projelerde yaşanan bu canlanma, sektörde oluşan konut stoğunun Mortgage’le birlikte eriyeceği umudu yarattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle Mortgage Yasa Tasarısı’nın meclis gündemine taşınması ve konut kredi faiz oranlarının bir anda yüzde 1.80’lerden yüzde 1.50 seviyelerine inmesiyle, konut satışlarında yüzde 30’a varan oranlarda artış yaşanmaya başladı. Buna da, Mortgage’le birlikte fiyatların da artacağı beklentisi yol açtı. Fiyat artışından etkilenmeden, faizlerin düşmesinden yararlanıp, ev sahibi olmak isteyenler, Mortgage daha yasallaşmadan konut projelerinin yüzünü güldürdü. Bu son gelişmeler sektörde, talep daralmasıyla birlikte oluşan konut stoğunu da Mortgage’le birlikte eritebilme umudu yarattı.
Cazip Fiyat Kampanyaları
Geçtiğimiz yıl satışları büyük oranda düşen sektörde, firmalar şimdi Mortgage’la birlikte oluşacak talebi, projelerine çekmenin yollarını arıyor. Baharla birlikte satışların canlanacağı planlarının yapıldığı sektörde, firmalar cazip kampanyalarla ön plana çıkmaya hazırlanıyor. Biriken konut stoğunun eritilmesinin bir yılı bulacağına dikkat çeken sektör temsilcileri, pazar canlansa dahi önümüzdeki bir yıl içinde konut fiyatlarında yaşanacak artışın yüzde 30’ları geçmeyeceğini savunuyor.
Bunun da biriken stokları eritme çabasından kaynaklanacağını söyleyen yetkililer, Mortgage’ın beklentileri karşılayacak şekilde yasalaşamayacak olmasını da talep artışını dizginleyecek önemli unsurlardan biri olarak gösteriyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın vergi indirimi muhalefeti, yüzde 2’lik erken kapama cezası, sabit faiz stoğunun kısıtlı olması, tahvilde hazine garantisinin bulunmaması gibi etkenlerin tüketicilerin Mortgage’a bakışını olumsuz etkileyeceği de savunuluyor. Şu anda yüzde 1.50 seviyelerinde olan faizlerin de Mortgage’nin yasallaşmasının ardından yüzde 1.30’lara kadar çekilebileceği görüşünün hakim olduğu sektörde, yasanın asıl etkisinin 2008 yılından itibaren hissedileceği belirtiliyor.
Fiyat Sabit Kalır
Kredi fazilerindeki düşme trendinin Mortgage’ın yasalaşmasının ardından da süreceğine dikkat çeken Gayrienkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Bekir Cumurcu, "Buna karşın, bu düşüş konut fiyatlarında artış yaratacak ölçüde talep oluşturmayacak. Asıl talep için vergi teşviki konusuönem taşıyor. Bundan önce yapılacak artışlar ise sektörün değiş, satıcıların psikolojisinden kaynaklanır" dedi.
Fiyat kolay kolay artmaz
Mortgage’ın fiyat artışını özellikle C grubuna yönelik konutlarda etkileyeceğini söyleyen Reality World Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Büyükçetin, "Orta gelir grubuna yönelik konut stoğunun azlığı bu konutlarda fiyatın en fazla yüzde 10 oranında artmasını sağlayabilir. Buna karşın yüksek gelir grubuna yönelik konutlarda ve yeni projelerde artış beklenmiyor. Firmalar bu konutları satarken yeterince kar marjı koyuyorlar. Müteahhidlerin ayakları yere basıyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan dalgalanmadan sonra ortaya çıkan öğrenme süreci, firmaların fiyat artırımına gitmesini engeleyecek" dedi.
Tüketici ikna olmalı
Mortgage’in, ev sahibi olmayı kolaylaştırıp, satışları yüzde yüz artıracağını söyleyen Turyap yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner, "Mortgage, kiracılığı da ortadan kaldıracak bir önemli bir devrim. Ancak, bunun sağlanabilmesi için kredi faizleri büyük önem taşıyor. Yakın geçmişte, borçlanmaktan, kredi kullanmaktan korktuğumuz kötü bir süreç geçirdik. İnsanlar işsiz kaldılar, kredi kartı taksitlerini ödeyemez duruma düştüler. Şimdi yeniden, üstelik koskaca bir ev satın almak için borçlanmayı göze alabilmeleri için onları, kullandıkları kredinin geri ödenebilir olacağına inandırmak gerekiyor " dedi.
Konut almak için doğru zaman
Mevsimi de etkisiyle gayrimenkul satışlarının bir ayda yüzde 30 oranında arttığını söyleyen Remax Türkiye Genel Müdürü Murat Goldstein, "Oluşan bu talebin fiyatlara yansıması için uzun zaman geçmesi gerekecek. İşlem sayısı artsa da fiyatta seviye bu şekilde kalacak. Geçtiğimiz yıl yaşanan yavaşlama, talebin kar marjlarını büyütmesini engelleyecek. Mortgage’ın çıkmasının ardından geçecek 1 yıllık süre almak için doğru, satmak için yanlış zamanı oluşturacak" dedi. Faiz oranlarının Mortgage’da kira öder gibi ev sahibi olmasını sağlayacak seviyelere inmesinin zaman alacağına dikkat çeken Goldstein, ev sahiplerinin kira gelirlerinin de bir süre daha düşmeyeceğini savundu.
Bankaların sabit faiz stoğu yetmez
Mortgage’nin beklenen talebi yaratabilmek için vergi muafiyeti sağlanmasının ve tahvillerin hazine garantisinde olmasının büyük önem taşıdığını söyleyen Yapı Kredi Koray GYO Genel Müdürü Yücel Ersöz, "Hazırlanacak altyapı büyük önem taşıyor. Mortgage’nin faiz oranlarını daha da düşürmesini bekliyorum. Buna karşın, bankalar riski üstlenmek istemeyecekleri için sabit faiz stoğunun bittiğini söyleyerek, tüketicileri değişken faize yönlendirebilir. Bu da konut alıcısının kendsini geri çekmesine yol açabilir" dedi. Artan talebin konut fiyatlarına herhangi bir artış getireceğini düşünmediğine dikkat çeken Ersöz, "Vergi ve tahvillerle ilgili konular netlik kazanırsa artış, yüzde 20’leri aşabilir" dedi.
Biriken talep yok
ULI Türkiye Başkanı Hakan Kodal, bundan sonra sektörde daha önce yaşanan yüzde 50’lik konut fiyat artışı görülemeyeceğine dikkat çekerek, "Biriken herhangi bir talep ve yetersiz arz yok. Artış enflasyonun en fazla 5-10 puan üzerine çıkar. Bu da sadece ucuz konutta yaşanır. Bu talep dalgası 2004 yılında ilk Mortgage söylentisi çıktığında yaşananın çok altında kalır" dedi.