Prof. Dr. Colonas: Ekonomik Güçle Rum Mimarlar Yunan Mimarisini İstedikleri gibi Uygulayabildiler



Foto: Serkan Kara (AA)

Selanik Volos Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vasilis Colonas, İstanbullu Rumların 19. yüzyılın ikinci yarısında sosyoekonomik alanda büyük ilerleme kat ettiklerini belirterek, ''Elde ettikleri ekonomik güçle birlikte Rum mimarlar Yunan mimarisini istedikleri gibi uygulayabildiler''dedi.
    
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü tarafından Pera Müzesi'nde gerçekleştirilen İstanbul Konferanslarının ikincisinde, Prof. Dr. Colonas, ''Tanzimat Sonrası İstanbul'da Rum Mimarları'' konulu konferans verdi. Fener Rum Patriği Bartholomeos ile çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı konferansta Prof. Dr. Colonas, Rum mimarisinin Tanzimat'tan sonraki büyük gelişim gösterdiğini, bu dönemde Osmanlı Devleti tarafından yapılan reformların Rumlar başta olmak üzere gayrimüslimlere pek çok sosyal, siyasal ve ekonomik haklar kazandırdığını söyledi.

Gayrimüslimlerin mülkiyet edinmenin yanı sıra kendi binalarını da inşa etmeye başladıklarını ifade eden Colonas, Rumların kendi mimari anlayışlarını, 19. yüzyılın ikinci yarısında uygulayabildiklerini, bunun nedeninin sözkonusu dönemde sosyoekonomik alanda büyük ilerlemeler kat etmeleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''O dönem Anadolu'dan başta İstanbul olmak üzere kıyı şehirlerine göç edenlerin büyük çoğunluğu gayrimüslimlerdir. Ticaret yapmak için hem Anadolu'dan hem de Yunanistan'dan göç eden Rumlarla birlikte 1910 yılında İstanbul'daki toplam nüfus 330 bindi. Rumlar böyle bir ekonomik güce sahip olunca Osmanlı politikalarında da etkili olmaya başladılar. Ekonomik güçle birlikte Rum mimarlar Yunan mimarisini istedikleri gibi uygulayabildiler.''

Osmanlı yönetiminin İstanbul'un yeniden yapılandırılmasında Rumlara, yerleşim yeri olarak Pera ve Galata civarını gösterdiğini kaydeden Prof. Dr.Colonas, ''Pera ve Galata, Rumlar için mecburi bir konut bölgesi olmasının yanı sıra aynı zamanda bir statü göstergesiydi. Çünkü ekonomik güçleri vardı ve şehrin ticaret merkezinde istedikleri tarzı uygulayarak devasa binalar yapabiliyorlardı. Fakat Pera ve Galata, en radikal değişimi 1950'lerden sonra yaşadı'' diye konuştu.