Plansız Yapılaşma İstanbul'u Kilitledi!



Özellikle ulaşımın iki önemli aksı TEM Otoyolu ile D-100 (E-5) Karayolu’nun çevresinde yükselen çok katlı konut, işyeri projeleri, alışveriş merkezleri, üniversite ve hastaneler milyonları bu iki yolun etrafına kilitliyor. İstanbul’daki 95 km’lik E-5 Karayolu üzerinde 80’in üzerinde büyük konut projesi ve AVM bulunuyor. TEM çevresinde, 2008’den sonra ilçe olan Esenyurt, Başakşehir, Sultangazi, Sarıgazi, Ataşehir’de nüfusun artmasına paralel olarak konut projelerinde de patlama yaşanıyor. Zaman Gazetesi'nden Derviş Genç'in haberine göre, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan, İstanbul’da plansız yapılaşma çılgınlığı yaşandığını söylüyor ve her boş görülen arsaya yüksek katlı bina yapılmasının İstanbul’u çıkmazın, keşmekeşin içine ittiğini ifade ediyor. Mimar Korhan Gümüş ise “Avrupa’nın birçok bölgesinde trafik sıkışıklığı yok. Buraların nüfus yoğunluğu İstanbul’dan daha fazla. Mesele nüfus yoğunluğu değil. Önemli olan, kentin içindeki dengenin sağlanması ve planlı yerleşimin olması.” ifadelerini kullanıyor.

Dünyanın önde gelen navigasyon şirketlerinden TomTom’un araştırmasına göre 2012 trafik sıkışıklığı endeksinde yüzde 66’yla Moskova birinci olurken, İstanbul yüzde 55’le ikinci sırayı aldı. İstanbullular günde 30 dakikalık yolculuk için bir yılda toplam 118 saat zaman kaybediyor; normalde 1 saatlik mesafeyi trafik sıkışıklığı dolayısıyla ortalama 2 saat 4 dakikada alabiliyor. Uzmanlar, bu duruma gerekçe olarak, İstanbul’da nüfus artış hızıyla ulaşım altyapısının aynı oranda artmamasına dikkat çekiyor ve şehrin artık plansız bir şekilde büyümemesi gerektiğini belirtiyor. Rakamlar da İstanbul’un son on yıldaki plansız büyümesini gözler önüne seriyor.

2000 yılında 10 milyon olan İstanbul’un nüfusu 2012 yılı sonu itibarıyla resmi verilere göre 13 milyon 854 bine çıktı. Resmi olmayan rakamlara göre ise İstanbul’un nüfusu 15 milyonu aşıyor. Son on yılda ivme kazanan konut projeleri, bazı ilçelerin nüfuslarının orantısız bir şekilde artmasına sebep oldu. Ulaşım altyapısı da yetersiz kalınca trafik sorununu beraberinde getirdi. Beylikdüzü, Avcılar, Başakşehir, Sultangazi, Sarıgazi, Ataşehir, Ümraniye ve Pendik kontrolsüz yapılaşmaya bağlı olarak trafiğin arttığı ilçelerin başında geliyor. İstanbul’un yeni ilçelerinden Beylikdüzü’ndeki nüfus son 20 yılda neredeyse 10 kat arttı. 1990’lı yıllarda sadece 2 bin kişinin yaşadığı bölgedeki nüfus bugün 233 bine ulaştı. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde Beylikdüzü E-5 güzergahındaki trafikte ciddi sıkışmalar yaşanıyor. 2008’de ilçe olan Başakşehir’de de konut projeleri hızla artarken, nüfus da aynı paralellikte yukarı yönlü seyrediyor. Bölgede sayıları her geçen gün artan toplu konut projeleri trafiğe yoğunluk olarak yansıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 1 milyonluk şehrin de Başakşehir-Kayaşehir bölgesine kurulacak olması buradaki trafik yükünü ikiye katlayacak. Aynı şekilde Avcılar’da da mantar gibi çoğalan konut projeleriyle birlikte 2000 yılında 233 bin olan nüfus 2012’de 395 bine çıktı. Metrobüsle 15 dakika süren Avcılar-Bahçelievler arası yolculuk özel araçla sabah ve akşam saatlerinde 1 saati geçiyor. 2008’de ilçe olan Esenyurt’ta da durum farklı değil. Konut projeleri hız kesmeden artmaya devam ediyor. 2011’de 446 bin olan ilçe nüfusu 2012’de 553 bine ulaştı.

İstanbul'un Anadolu yakasında da durum farksız. Çok sayıda gayrimenkul firmasının konut projelerine ev sahipliği yapan Ataşehir, İstanbul Finans Merkezi projesiyle popülaritesini en üst noktalara taşıyacak ilçelerden biri. Birçok prestijli projenin yapıldığı Ataşehir'in nüfusu 2012'de 387 bin 502'ye kadar ulaştı. 2000'li yılların başında nüfusu 37 bin olan Çekmeköy'ün de 2011 yılındaki nüfusu 183 bini buldu. Pendik'in nüfusu da 2000'de 383 bin kişiyken 2012'de 625 bini aştı.

TEM trafiğini çok katlı yapılaşmalar sıkıştırıyor

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden Bahçeşehir'e uzanan TEM otoyolu üzerinde 20'nin üzerinde büyük gayrimenkul projesi hızla ilerliyor. Yol kenarındaki bu projelerin bitmesiyle bölgeye 100 bin nüfus eklenecek. Daha içteki projelerle bu rakam 500 bin kişiyi bulacak. Kanal İstanbul ve 3. havalimanı projeleriyle birlikte yeni kurulması planlanan bir milyonluk şehir de eklendiğinde bölgede ciddi bir nüfus artışı olacak. Durma noktasına gelen TEM trafiğine yeni yükler binmek üzere.

E-5 karayolu üzerinde 80'in üzerinde AVM ve büyük konut projeleri var

İstanbul'un ana ulaşım ağı olan E-5 Karayolu üzerinde hızla yükselen alışveriş merkezleri de adeta trafiğe davetiye çıkartıyor. Özel araçlarıyla alışveriş merkezlerinin (AVM) yolunu tutan İstanbullular için akşam saatlerinde mesafe almak çileye dönüşüyor. E-5 karayolu Büyükçekmece-Tuzla güzergahı üzerinde 80'in üzerinde büyük konut, plaza, hastane ve AVM yer alıyor. Hal böyle olunca İstanbul'un en önemli ulaşım aksı E-5'in üzerinde ciddi bir trafik baskısı oluşuyor.

Nüfus artışı ile ulaşım altyapısı dengeli olmalı

Uzmanlar, İstanbul'daki kontrolsüz yapılaşma ve buna bağlı oluşan trafiğin önüne geçilebilmesi için önemli tespit ve tavsiyelerde bulunuyor. İşte o uzman görüşleri:

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan: İstanbul'da rant alanları oluşturarak, 3. Köprü, Kanal İstanbul gibi fizibilitesi olmayan projelere milyarlarca dolar yatırmak bizim bütün geleceğimizin, 40 senemizin ipotek altına alınması anlamına geliyor. Olur olmaz boş görülen arsalara yüksek katlı bina projeleri İstanbul'u çıkmazın, keşmekeşin içine itmiştir. İstanbul için ileriye dönük bir nazım plan yapılmalı. Yeniden bir nazım plan yapılmadan hiçbir binaya ruhsat verilmemeli. Ancak nüfusun patlaması böyle önlenebilir.

Ulaşım Uzmanı Mustafa Gürsoy: Anadolu'dan İstanbul'a gelişin kısıtlanması gerekiyor. Örneğin, Rusya'da Moskova'ya istediğiniz gibi yerleşemezsiniz. İkamet alamayan şehirde yaşayamıyor. Ama İstanbul'a elini kolunu sallayarak gelip yerleşebilirsiniz. Öte yandan kentsel dönüşüm kapsamında halihazırdaki binaları yıkıp ondan daha fazla katlı yer tahsis ederseniz, bu İstanbul'u daha fazla nüfusa boğmak anlamına gelir.

Mimar Korhan Gümüş:İstanbul'daki asıl mesele yoğun yapılaşma. Biz ne yapıyoruz Ataköy'de kalmış son yeşil alanda bina yapıyoruz. Şehrin bir mantığı vardır, biz o mantığı zorlayarak, yapılaşma dışı alanları yapıya çeviriyoruz. Dünya örneklerine baktığımızda Hollanda'da ve Avrupa'nın birçok bölgesinde hiçbir zaman trafik sıkışıklığı yok. Bu bölgelerin nüfus yoğunluğu İstanbul'dan daha fazla. Burada mesele nüfus yoğunluğu değil. Önemli olan kentin içindeki dengenin sağlanması ve planlı yerleşimin olması. Kamunun özelleştirme uygulamaları ve imar haklarını değiştirmesi kent topraklarının gelir rantı amacıyla kullanılması ulaşım sorununu ortaya çıkarıyor. .

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Yıldız: İstanbul'un anayasası olan Çevre Düzeni Nazım Planı'nda 'İstanbul'da lisans eğitimi yerine lisansüstü eğitim ve teknoloji ağırlıklı eğitime önem verilecektir' deniyor. Ama benim gördüğüm en az 20'ye yakın üniversitenin açılmasına izin verildi. Biz her izinde dedik ki, 'Ya bu yasayı değiştirin ya da İstanbul eğitim kenti olsun diye bir hedef koyun. Ya da planlamayı ona göre ayarlayın.' Fakat bir değişiklik olmadı. Bizim üniversiteye karşı olma imkanımız yok. İstanbul'a okumaya gelenlerin yüzde 80'i burada kalıyor. Yeni üniversite açıldıkça Anadolu'dan gençler geliyor, İstanbul'a alışıyor ve yerleşiyor. Bunun önüne geçmek için Anadolu'da ihtisas şehirlerinin kurulması, geliştirilmesi gerekiyor.

Trafik sıkışıklığına 'çekici' önlemi

İstanbul'da E-5 ve TEM karayollarında yaşanan trafik sıkışıklığını önlemek için Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından bir dizi önlem alındı. Buna göre, her iki karayolunda 40 trafik çekicisi görevlendirildi. Belli noktalarda hazır olarak bekletilen çekiciler, yolda kalan araçlara anında müdahale ederek uzun araç kuyruklarının oluşmasını engelleyecek. İstanbul Emniyeti tarafından mevcut ekiplere ek olarak görevlendirilen 60 kişilik motosikletli trafik polisi de her iki karayolunda görev yapacak. Bu ekiplerin emniyet şeridini kullanan araçları tespit ederek ceza yazacağı da öğrenildi.