Melih Gökçek’in başkanlığındaki
Anakent Belediyesi’nin kent merkezinde yaptığı onlarca üstgeçit
standartlardan yoksun olması nedeniyle işlevsiz kalıyor. Yurttaşlar merdivenleri
dik ve uyumsuz olan üstgeçitler yerine hızlı araç trafiğine karşın yolu
kullanmayı tercih ediyor. Başkentin merkezinde yer alan pek çok üstgeçitin
kullanışsız olması yayaları zor durumda bırakıyor. Kızılay ve çevresindeki
üstgeçitlerin standartlara uygun yapılmaması, basamak yükseklikleri iniş ve
çıkışlarda tehlike oluştururken, yurttaşlar üstgeçitleri kullanmak yerine araç
trafiğinin hızlı aktığı yolları kullanmak zorunda kalıyor.
AKP’li Melih Gökçek’in 15 yıldır Anakent Belediye Başkanlığı’nı yaptığı
başkentte, yayaların yoğun olduğu bölgelerde standartlara uygun ve kullanışlı
bir üstgeçit bulunmuyor. Her gün milyonlarca yayanın gelip gittiği Kızılay ve
yakın çevresine yapılan üstgeçitlerin kullanışsızlığı yayaları araç trafiğinin
hızla aktığı yolları kullanmaya mecbur bırakıyor. Kent merkezindeki ulaşımda
yayaların değil, araçların üstünlüğü ilkesiyle Kızılay’da hemen hemen her ana
caddeye yapılan üstgeçitlerin işlevsizliğinin yanı sıra bakımsızlık nedeniyle
her tarafları kir ve pas içinde, basamakları kırılmış durumda. Ayrıca
üstgeçitlerin birçoğu yaya kaldırımlarını da işgal ediyor. Basamak
yükseklikleri, korkuluklar ve kullanılan malzemeler standartlara uygun
yapılmadığından iniş ve çıkışlarda tehlike oluşturuyor. Toplu taşım duraklarıyla
yaya dolaşımının kesiştiği yerlerde trafik sıkışması ile ilgili sorunlar
yaşanırken, bu bölgelerde toplu taşım araçlarına inip binen yayaların can
güvenliği de tehlike altında bulunuyor.
Özellikle yaya yoğunluğunun olduğu Kızılay ve çevresinde yer alan
üstgeçitlerin hemen hemen hepsi merdivenlerinin uyumsuz ve dik oluşu nedeniyle
işlevsiz bir halde kentin ortasında bir demir yığını olarak duruyor. Kızılay ve
çevresinde 17 adet üstgeçit bulunuyor. Üstgeçitlerin 5 tanesi yalnızca tek bir
cadde üzerinde (Meşrutiyet Caddesi) yer alıyor. Dünyanın hiçbir kent merkezinde
bu kadar üstgeçit bulunmazken, başkentteki üstgeçitlerin işlevsizliği ise ayrı
bir sorun oluşturuyor.
Kullanışsız olmaları nedeniyle üstgeçitler yayaların güvenli bir şekilde
karşıdan karşıya geçmesine olanak sağlaması yerine, gençlerin oturup sohbet
ettikleri birer yapı olarak kullanılıyor. Üstgeçitlerdeki merdivenlerin
yükseklikleri ve dikliği özellikle yaşlı ve engelli yurttaşların merdivenleri
kullanamamasına neden oluyor. Kızılay ve çevresinde yer alan üstgeçitlerin
tamamından tekerlekli sandelye kullanmak zorunda kalan engelli yurttaşlar
yararlanamıyor.
‘Tasarım hatalarından kaynaklanıyor’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Nimet Özgönül, çağdaş
kent merkezlerinin yaya ağırlıklı olduğunu ve buralarda hiç üstgeçit
bulunmadığını belirtti. Bu nedenle kent merkezlerinin yayalaşmadığı sürece
üstgeçitlerle çözüm üretmenin mümkün olmadığını belirten Özgönül, “Yayayı oradan
oraya çıkartıp indiriyorsunuz. Yaya potansiyeline baktığınızda, her yaştan
insanın, yaşlı ve engelli yurttaşların, olduğu bir toplulukta böyle bir üstgeçit
politikası yanlış” diye konuştu. Ankara’nın merkezindeki üstgeçitleri mimari
açıdan değirlendiren Özgönül, şunları dile getirdi:
“Mimari açıdan baktığımız zaman, hangi üstgeçit olursa olsun estetik olarak
kente yakışmayan, hoş olmayan bir görüntü oluşturuyor. Üstgeçitlerin mimari bir
tarzının olması gerekir. Üstgeçitlerin yalnızca kavşaklarda yer alan demir
yığınlarından oluşmaması gerekir. Kızılay kent merkezi ve araç ağırlıklı ulaşım
politikası hızlı bir ulaşımı gündemi getiriyor. Bu nedenle kent merkezinde çok
sayıda üstgeçit bulunuyor. Trafiği azaltıp ulaşımda toplu taşımı politika olarak
benimsediğinizde ve yaya ağırlıklı merkezleri tasarladığınızda üstgeçitlere de
gerek kalmaz.”
Kent merkezinde yer alan üstgeçitlerin insan ergonomisine uymadığı için
kullanışsız olduğunu anlatan Özgönül, “Üstgeçitlerin malzemelerinin kalitesi iyi
değil. Aynı zamanda tasarımı da iyi değil. Bu nedenle engellilerin, yaşlıların
ve bebeklilerin bu üstgeçitleri kullanması mümkün değil. Bunların hepsi tasarım
hatalarından kaynaklanıyor. Üstgeçitlerin varlıkları bir sorun, yapılış
biçimleri ayrı bir sorun” dedi.
Tamamı demir yığını
Sıhhiye’de yer alan ve Atatürk Bulvarı’nı Sağlık Bakanlığı ile Abdi İpekçi
Parkı’na bağlayan, diğeri de Atatürk Bulvarı ile Necatibey Caddesi üzerinde
bulunan üstgeçitler ise çağdaş kente yakışmayan bir görüntü oluşturuyor. Tamamı
demirden yapılan ve yayaların yollar demir bariyerlerle kapatıldığı içinde
kullanmak zorunda oldukları üstgeçitlerin merdivenlerinin yüksekliği
standartların çok üzerinde bulunuyor. Söz konusu üstgeçitlerin tamamen demir
levhalardan yapılması yağışlı havalarda kaygan bir zeminin oluşmasına neden
oluyor. Demirden yapılan üstgeçitlerin korkulukları ve tabanı oluşturan metal
levhalarının pas içinde kaldığı gözleniyor. Ziya Gökalp Caddesi ve Gazi Mustafa
Kemal Bulvarı üzerinde bulunan üstgeçitler ise bir beton yığını olarak kentin
siluetini bozuyor. Söz konusu üstgeçitlerde yer alan aydınlatma sistemleri
çalışmazken, korkulukların da paslandığı gözleniyor. Özellikle tüp şeklindeki
üstgeçitler üstü kapalı olması nedeniyle yaz aylarında tam anlamıyla fırına
dönüşüyor. Bu üstgeçitlerde nefes almak imkânsız hale gelirken, üstgeçit içinde
yer alan dükkânlar ise bu yapıların yaya ulaşımından çok, ticari amaçla
yapıldığını gözler önüne seriyor.