Planlamanın Hukuki ve İnsani Boyutlarını Göz Ardı Etmeyen Bir Biliminsanı
Belediyeyle olan yazışmaları ya da idareyle olan
yazışmalarını inceleme fırsatı buldunuz mu?
İpek
Akpınar: İTÜ’deki öğrenciliğim
sırasında Prost’un peyzajist/landscape’çi çalışması, kenti bütüncül ele almaması gibi birçok eleştiri
ile karşılaştım. Ve bir de onun plancı değil kent tasarımcısı olarak
tanıtılması. İstanbul Ansiklopedisi’nde bile çok ciddi eleştirilen biri… Doktora
tezimi Prost’a kaydırarak yaptığımda planlama bölümündeki hocalarım beni çok
eleştirdiler. Ona verilen değeri çok abarttığımızı düşündüler çünkü aslında onun
2-3 tane plan yaptığını, bunların da
ülke planları olduğunu söylediler. Arşivlere girdiğinizde nazım planın raporuna
ek, 6 ciltlik belge var. Prost’un
bütün o görsel malzemeye ek olarak,
detaylı olarak yaptığı yazışmalar,
temasal olarak… Mesela en kritik planlamalardan biri olan liman
konusu, yollarla ilgili
açılımlar, ulaşım… Modern kenti
yaratan unsurlar nedir? Zeynep Çelik “The Remaking of Istanbul in the 19th
Century” adlı çalışmasında bunu ele alır. Denizyolları, karayolları, tramvay hatlarının oluşumu… Bunları çok daha öteye
taşıyan bir koşusu var Prost planının. Bunların bütün detaylarını da o 6 ciltte
bulmak mümkün. Yetkililerle yaptığı yazışmalar vs.
Tabii ki böyle modern bir kent bir taraftan da
yıkımı davet ediyor. Bu yıkımların hukuki altyapısının nasıl hazırlanması
gerektiğini, kanun tasarılarına kadar teklif ediyor. Çünkü Menderes döneminde bu
kanun teklifleri kısmi olarak gerçekleştiriliyor.
Benzer
teklifleri daha önceki planlama çalışmalarında da yapmak durumunda kalmış
mı?
Planlamanın, hukuki, ekonomik, insani boyutlarının
üzerine giden bir plancı Prost. Özellikle Aksaray yıkımlarında, insanların öncelikle depo yerleşimlere taşınması
gerektiğini, mağdur edilmemeleri
gerektiğini savunuyor. Yani “parasını verelim, dışarı atalım” değil, yerel ve merkezi yönetimi insani olarak davranmaya
ve bununla ilgili hukuki, ekonomik ve
sosyal altyapıyı hazırlamaya çağırıyor. Keza limanlar için yine çok kritik
önemde... Yazışmaları yapıyor ama İçişleri Bakanlığından çok ciddi bir ihtar
geliyor Valiliğe, “Bu yabancı kimdir?
Neden bizim içişlerimize ve ulusal güvenlik ile ilgili bu kadar önemli konulara
el basıyor?” diye. Limanın yerine çok uzun süre karar verilemiyor, hangi semtte olması gerektiği
konusunda.
Plan
raporları
Aron Angel’in, Şemsa Demiren’in hatta hava
kuvvetlerinden bir pilotun da aralarında bulunduğu çok değişik meslek
gruplarından oluşan küçük çaplı bir ekibi var. Kimi mimarlık öğrencileri ve
özellikle genç mezunlardan ve asistanlardan oluşan bir ekip bu. Türk
mühendislerle ve tabii yerel yönetimlerle, Lütfi Kırdar’la çok ciddi bir
işbirliği söz konusu.
Bir yıl boyunca hava fotoğrafları çekilip onlar
üzerinden bir çalışma yürütülüyor. Ama bütün bunların betimlenmesi Fransızca
yapılıyor. Raporlara ek olan 6 cildin çok geç tercüme edildiğini düşünüyorum.
Artı, tercümelerin de herkesin görmediğini, okumadığını düşünüyorum, çünkü çok
haksız eleştiriler var Henri Prost’a karşı. Tam da bu nedenle, bu raporların
içselleşmediğinin ve bir akademisyen gözüyle, objektif olarak ele alınmadığını
düşünüyorum. Çok sübjektif eleştiriler var.
Nerede
bulunuyor bu kopyalar?
Şu anda Atatürk Kitaplığı’nda bir takım cilt var,
bir takım da Fransız Arkeoloji’de bulunuyor.
Basılı
halde mi bu raporlar? Türkçe çevirisi bulunuyor mu?
Hayır, basılı değil. Daktilo edilmiş ve Fransa’da
kendilerine ait bir kopya daha var. Kutuların içinde. Başka kopya görmedim.
Atatürk Kitaplığı’nda birtakım Türkçe kaynaklar
bulunuyor. Kitaplıktaki bütün belgelere ulaşmak ve oradaki ekiple işbirliği
yapmak aslında bize yeni ipuçları verecek diye düşünüyorum.
Bütçe
ve ödemeler
Belediyenin yıllık bütçe yayınları var. Hepsi
yayımlanmış, kalem kalem dökülmüş. Güzelleşen İstanbul kitapları, özellikle
İsmet İnönü döneminde basılan ‘kentte neler oluyor’. Bir de belediye dergisi
var.
Kıyaslama görmek istersek, Adnan Menderes döneminde yapılan imar
operasyonlarını çok iyi betimlemek açısından şöyle bir temsil dili
kullanıyorlar. İnönü döneminde ne kadar az yatırım yapıldığını göstermek
için, yol yapımına, köprü yapımına, denizyolları-karayolları vb kalemlerde ne kadar
harcama yapıldığını gösteren dökümlerin Menderes dökümünde ne kadar olduğu
gösteriyorlar. Mesela 7 katı, 10
katı, 20 katı yatırımlar olduğunu
ifade edebilmek için hazırlanmış nümerik dökümler ve bunların grafik
temsiliyetleri var. Tabii belediye,
yayın konusunda, merkezi yönetimin de
uzantısı olduğu için oldukça şeffaf. Doktora tezimde o anlamda çok
faydalanmıştım. Mesela biz bu dönemde Avrupa Kültür Başkenti Programındaki
bütçeyi hala bilmiyoruz ama tek parti döneminde daha çok hakimmişiz bütçeye dite
düşünmeye başladım.