TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, şube olarak meslektaşlarının, meslek alanının ve kamu yararının korunması amacıyla yerel ve merkezi yönetimlerce gerçekleştirilen planlama faaliyetlerini denetim amacıyla takip edildiği anımsatılarak; ancak kamu adına yürütülen bu denetim faaliyetini sürdürmenin giderek daha da güçleştiğine vurgu yapıldı. 2015 yılının Ocak ayından bugüne İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 181, Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü tarafından ise 22 imar planı değişikliğinin askıya çıkarıldığına dikkat çekilen açıklamada; Oda tarafından Mayıs ayında itiraz edilen imar planı değişikliklerinden ikisine işaret edildi.
Açıklamanın devamı şöyle:
* * *
"İBB tarafından taşkın ve heyelan riski taşıyan bölgeye ilköğretim tesis alanı işlevi getirilmiştir
'Esenyurt’un imar sorunu çözüldü' başlıklı haberler ile kamuoyunda yer alan Nazım İmar Planı’nın onayı üzerinden henüz iki yıl dahi geçmemişken, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün derslik ihtiyacına dayanılarak İBB tarafından onaylanarak askıya çıkarılan 'Esenyurt İlçesi, Atatürk Mahallesi, 381 adanın güneyindeki tescil dışı alana ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği' ile İSKİ koruma kuşağında kalan, enerji nakil hattında bulunan ve heyelan riski taşıyan, bu nedenlerle mevcut nazım imar planında yeşil alan olarak belirlenmiş alan, 'İlköğretim Tesis Alanı'na dönüştürülmüştür.
Söz konusu plan değişikliğinin hangi planlama ilkeleri doğrultusunda hazırlandığını anlamak mümkün değildir. Dere taşkın sahasında ve heyelan riski taşıyan bir alanın ilkokul alanı olarak ayrılması kabul edilebilir bir planlama kararı değildir. Planlama esasları ve şehircilik ilkelerine aykırı söz konusu imar planı değişikliği ile çocuklarımızın hayatı göz göre göre riske atılmaktadır. Doğaya kontrolsüz yapılan müdahalelerin sonuçlarını geçmiş dönemlerde can kayıplarıyla ödemiş bir kentte böylesi bir plan değişikliği, yetkililerin bugüne kadar işlemiş oldukları kent suçlarının ortaya çıkardığı acı sonuçlardan ders almadıklarını göstermektedir. Söz konusu plan değişikliği derhal iptal edilerek, yetkililer hakkında soruşturma başlatılması gerekmektedir.
Bakanlıktan Kazlıçeşme banliyö hattında AVM planı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylanarak askıya çıkarılan 'Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 1578 Ada, 1 Parsele İlişkin Hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği' ile Halkalı-Gebze banliyö hattının Kazlıçeşme bölümünde yaklaşık 15.000 m² büyüklüğündeki 'TCDD Alanı' olarak belirlenmiş olan alan 'Ticaret Alanı'na dönüştürülmüştür.
İstanbul’un ana toplu ulaşım akslarından biri olan Halkalı-Gebze banliyö hattının Marmaray’a bağlanması, iki olan hat sayısının üçe çıkarılması amacıyla çalışma başlatılmış, Pendik-Gebze arasındaki banliyö seferlerine 29.04.2012 tarihinde, Kazlıçeşme Halkalı arasındaki banliyö seferlerine 01.03.2013 tarihinde, Haydarpaşa-Pendik arasındaki banliyö seferlerine ise 19.06.2013 tarihinde ara verilmişti. 2015 yılı ortalarında bitirileceği açıklanan çalışmalarda bugüne kadar herhangi bir ilerleme sağlanamadığı İstanbullular tarafından da görülmektedir.
'5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 43. Maddesinde TCDD Genel Müdürlüğü'nün mülkiyetindeki taşınmazlardan işletmecilik fazlası olanların satışına ilişkin düzenleme dayanak gösterilerek onaylanan imar planı değişikliği ile bölgedeki yapı ve kullanıcı yoğunluğu artırılmakta, mevcut plan kararlarının üstünde ayrıcalıklı yapılaşma hakkı oluşturulmaktadır. Banliyö hattının iyileştirme çalışmaları nedeniyle atıl durumda kalan hattın nasıl değerlendirileceğinin, yalnızca TCDD tarafından alınan kiralama/satış kararlarına göre yapılması, mevcut kentsel sorunların çözümüne katkı sağlamayacağı gibi yeni sorunlar doğuracaktır. İyileştirme gerekçesiyle kullanım dışı bırakılan Banliyö hattında yer alan taşınmazların, söz konusu raylı sisteme dair çalışmalar henüz tamamlanmadan ve İstanbul Raylı Sistem ulaşım şemalarında sergilendiği halde hizmete girmeden ticaret alanına alınıp muhtemel yeni bir AVM’ye dönüştürülmesi, kamu arazilerinin kontrolsüzce elden çıkarılması anlamını taşımaktadır.
Yerel yönetimlerin ve Bakanlığın imar planı yapım yetkilerini, kentsel sorunların çözümü için planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olarak kullanmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyor, itirazlarımızın dikkate alınarak plan değişikliklerinin iptal edilmesi taleplerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz".