Phileas Fıkra Gibi!



İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, testleri tamamlandıktan sonra metrobüs hattında hizmete sokulan “Phileas” marka araçlarla ilgili iddialara yanıt vermek için basın toplantısı düzenledi. Ancak Edirnekapı-Söğütlüçeşme arasında düzenlenen metrobüs gezisi sırasında, Öztürk’ün övdüğü araçlardan biri, sürücüsünün hatalı kullanımı sonucu bozulunca, trafik kilitlendi.

Edirnekapı Garajı’nda dün bir basın toplantısı düzenleyen Öztürk, Hollanda firması Advanced Public Transport Systems’in ürettiği “Phileas” marka aracın önünde açıklamalarda bulundu. Testleri ve teslimleri tamamlandıkça metrobüs hattında hizmete alınan araç sayısının 23 olduğunu belirten Öztürk, “mesnetsiz ve spekülatif nitelikte iddialar dile getirildiğini” savundu. Araçların yokuşta kaldığı, kapılarının kapanmadığı yolunda iddialar olduğunu ifade eden Öztürk, “Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Kapılardaki sarı çizgilerde sensörler var. Vatandaşlarımız emniyetli bir şekilde aracın içine girdiğinde kapı kapanır. Eğer sensör bir cisim algılarsa kapı kapanmaz” dedi.

Öztürk, saatte 15 bin yolcu taşıma parametresini esas alarak yapılan karşılaştırmalı üstünlük analizinde Phileas araçların işletme maliyetinin diğer otobüslerin yarısı olduğunu belirterek, “Diğer araçların ortalama işletme ömrü 10 yıl iken Phileas araçların 20 yıldır” diye konuştu. Bir projeyi gerçekleştirirken hem yatırım maliyetinin hem de işletme maliyetinin düşünülmesi gerektiğini öne süren Öztürk, “Kaynaklar müsait olsa, hattımız olsa ben yine bu aracı alırım. Ancak 50 araçtan başka alım olmayacak. Çünkü kapasite artırımının kaçınılmaz olduğunu düşünürsek, metrobüsü geçebilecek olan yalnızca metrodur” dedi. Üretici firmanın araçlarla maksimum 230 kişi taşınabileceği, fazla yolcu nedeniyle “Phileas” aracının yolda kaldığı iddiasını hatırlatan bir basın mensubuna Öztürk, şu yanıtı verdi:

“Avrupa’da metrekareye 6 kişi hesaplıyorlar. İskandinavya’da 4 kişi. Biz bu araçlarda 280 yolcuya kadar sorunsuz hizmet verilebileceğini hesapladık. Fenerbahçe maçından sonra yaşanan, şaft probleminden dolayı bir mekanik arızadır. Haliç Köprüsü çıkışında yaşanan da mekanik arıza ile sürücü hatasıdır.”

Turun sonunda bozuldu

Öztürk ve basın mensupları, açıklamanın ardından Edirnekapı-Söğütlüçeşme güzergahında Phileas marka araçla gidip geldi. Yolculuğun son bölümünde Edirnekapı Şehitlik durağının bulunduğu noktada tek şeritli metrobüs yolunda trafik sıkıştı. Bir aksilik olduğunun anlaşılması üzerine araçta bulunan gazeteciler kapıları açtırdı. Gazeteciler metrobüs kuyruğunun başına ulaşmaya çalışırken, bazı vatandaşlar metrobüslerden birinin bozulması nedeniyle uzun süredir durakta beklediklerini öne sürdü.

Gazeteciler en başa ulaştığında arıza yapan aracının yerinde olmadığını gördüler. Öztürk, yolculuk yaptıkları metrobüse geri dönen gazetecilere, önce arızanın “Capacity” model araçlardan birinde meydana geldiğini söyledi. Bazı vatandaşların bozulan aracın Phileas olduğunu öne sürdüklerinin hatırlatılması üzerine Öztürk, yardımcılarıyla yaptığı kısa değerlendirmenin ardından arızanın Phileas marka araçta meydana geldiğini doğruladı. Arızanın yanlış bir butona basılması sonucu meydana geldiğini ve yaklaşık 5 dakika sürdüğünü anlatan Öztürk, “Sürücü yanlış bir butona bastığı için araç kilitlenmiş. Kullanım hatası nedeniyle bu olay meydana gelmiş. Yarım dakikada bir araç sefere çıktığı için de durakta araç yığılması olmuş. Zamanla bu sıkıntılar aşılır” dedi.

Fransız uzman Foot: İstanbul deney sahası olmamalıydı

İstanbul’un Phileas metrobüs aracı tercihini, 12 Mayıs tarihli Milliyet’e verdiği demeçle eleştiren Fransız taşımacılık uzmanı Robin Foot, aracın imalatçısı Hollanda firması APTS başkanına hitaben yazdığı mektupta bu eleştirilerine yenilerini ekledi. Haziran 2006’da, Phileas metrobüsünün de aralarında bulunduğu “otobüs-tramvay arası” hibrit araçlarla ilgili bir rapor yayımlayan beş kişilik uzman heyetinin koordinatörü olan Foot, Milliyet’in haberi üzerine e-posta yoluyla kendisini sorgulayan APTS’in başkanı Ruud Bouwman’a dört sayfalık bir yanıt verdi. Foot yanıtında, “İstanbul’un, kent taşımacılığındaki acil sorunlar ortadayken, kendi ülkesinde kendini kanıtlayamamış, uzunca bir süre seferden kaldırıldıktan sonra otomatik kılavuzlama sistemi terk edilen bir araca deney sahası olmasının faydasını anlamış değilim” dedi.

Yolcu fazlası var

Foot,  “APTS’nin internet sitesine baktığımızda 26 metrelik araca izin verilen yolcu yükü 12 ton. Bu da normlara göre 160 yolcuya tekabül eder. Sitede yazılı olan 185 yolcu kapasitesi zaten müsaade edilen yolcu sayısının bir miktar üstünde” dedi. İstanbul’da bu sayıların çok üstünde yolcunun araca binmesi olasılığından söz eden Foot, aşırı yük probleminin daha az önemli olduğu raylı sisteme sahip Paris metrosunun hıncahınç dolduğu anlarda bile, “aşırı yüklenmenin izin verilen normal yüklemenin dörtte birini aşmadığını hatırlattı.

Foot, Bouwman’in İETT’ye  yazdığı mektubu ele aldı ve “Sayın Bouwman azami yük altında, Phileas’ların yüzde 12’lik bir yokuşu saatte 14 km hızla çıkabileceğini söylüyor. Kısacası, yük 12 tonu geçerse APTS hiçbir şeyi garanti etmiyor. Yani yolcu sayısı izin verilenden yüksek olduğunda, Bouwman kendini her türlü sorumluluktan muaf tutuyor ” diye yazdı. Bouwman’in, aracın özelliği olarak bir yandan manyetik kılavuzlamadan söz edilirken diğer yandan “Eindhoven’dekilerle aynı donanımlara sahip” denildiğine dikkat çeken Foot, “Oysa Eindhoven’de bu sistem artık kullanılmıyor. Kullanılmayan bir sistem üzerinden rakipler saf dışı bırakılmış oluyor” ifadesini kullandı.