Phaselis’te Bilirkişi Raporundan ‘Hukuka Aykırı’ Görüşü Çıktı

(Fotoğraf: AA)

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Phaselis Antik Kenti’nin Alacasu ve Bostanlık koylarında şubat ayında inşaatı başlatılan halk plajı ihalesinin iptali için açılan davada, bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu.

Dokuz Eylül ve Akdeniz üniversitelerinden beş akademisyenin yer aldığı bilirkişi heyeti, antik kentin koylarında herhangi bir uygulama imar planı bulunmadığına ve yapılaşma alanlarının tamamının sahil şeridi içerisinde kaldığına dikkat çekerek, bunun ‘mevzuata aykırı’ olduğunu belirtti.

Gazete Duvar'dan Ceren Deniz'in haberine göre; Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde 1’inci derece arkeolojik sit alanı olan Phaselis’te yapılaşmaya karşı mimarlar, şehir plancılar ve peyzaj mimarları odaları ile bölge sakinlerinin açtığı davada şimdi gözler Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin vereceği karara çevrildi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun olumlu görüşüyle uygulamaya konulan projenin durdurulması için açılan davada mahkeme, kurulun onayıyla başlatılan ihale işlemini durdurarak bilirkişi raporu raporu istemişti. Bilirkişi heyeti tarafından 28 Temmuz’da bölgede yapılan keşiften sonra hazırlanan ve oy birliği ile mahkemeye sunulan 65 sayfalık raporda, projenin mevzuat hükümlerinin yanında planlama ve şehircilik ilkelerine de aykırı olduğu belirtildi.

Koylara yapılacak günübirlik tesislerin kıyı kanununa da aykırı olduğuna vurgu yapılan raporda, “Dava konusu alanlara ait herhangi bir uygulama imar planı bulunmamaktadır. Uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde belirtilen mesafeler içinde hiçbir yapı ve tesis yapılamaz. Dava konusu proje kapsamında önerilen fonksiyonlar bu nedenle kıyı kanununun hükümlerine uymamaktadır.” denildi.

'Kanunun hiçe sayıldığı kanıtlandı'
Dava avukatı Tuncay Koç, bilirkişi heyetinin hazırladığı Phaselis raporunu şöyle değerlendirdi:

“Kültür ve turizm Bakanlığı’nın Alacasu ve Bostanlık koylarında yaptığı projenin ne kadar yanlış olduğu bilirkişi raporuyla da ortaya konmuştur. Arkeolojik sit alanlarını bölüp, zarar veren bu projenin insan baskısının daha da artmasıyla bölgeye hem kültürel miras hem de flora ve fauna yönünden zarar vereceği sabittir. Bakanlığın bu projede kıyı kanunu hükümlerini de hiçe saydığı kanıtlanmıştır. Bir an önce iptal edilmesini talep ediyoruz.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.