Uluslararası ölçekte başarılı projelere imza atan ünlü peyzaj mimarı Martha Schwartz, Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda düzenlenen “Sürdürülebilirliğin Yumuşak Yüzü” konferansı ile 27 Eylül Perşembe akşamı Yapı-Endüstri Merkezi’ne (YEM) konuk oldu. Peyzaj hakkında bize söylenenlerin propagandadan ibaret olduğunu vurgulayan Schwartz, sürdürülebilirliğin ise insanoğlunun meselesi olduğunu belirtti. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Gökhan Karakuş'un moderatörlüğünde gerçekleşen konferansta, YEM Etkinlik Salonu, geniş bir dinleyici kitlesi ile güz dönemini karşılamış oldu.
Konferansın açılışında söz alan YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, yapı dünyasının 44 yıllık bilgi merkezi olarak yeni etkinlik mevsimini açmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, desteğinden ötürü Siemens Ev Aletleri'ne ve salonu dolduran 'mimarlık gönüllüleri'ne teşekkür etti.
Siemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya da YEM ile sürdürdükleri işbirliği sayesinde önemli isimleri Türkiye mimarlık camiası ile biraraya getirdiklerine dikkat çekerek, bu birlikteliği geleceğe taşımak istediklerini belirtti. "YEM ile sürdürülebilirlik konusunda da orta noktada buluşuyoruz" diyen Özkaya, gösterdikleri ilgiden ötürü katılımcılara teşekkür etti.
Konferans öncesinde Martha Schwartz'ın çalışmaları üzerine kısa bir bilgilendirmede bulunan moderatör Gökhan Karakuş; Norman Foster, David Chipperfield, MVRDV gibi ünlü mimarlık pratikleri ile ortak çalışmalar yürüten Schwartz'ın aynı zamanda kamu kuruluşları ve özel şirketler için de çok sayıda proje hayata geçirdiğini söyledi. "Bir projenin sürdürülebilir olması için öncelikle o mekanın insanlar için değerli olması gerekir" düsturuyla hareket eden peyzaj mimarının, bu doğrultuda çevresel ve sosyal ihtiyaçları entegre eden bir yaklaşım benimsediğini not düştü.
Karakuş'un sunumunun ardından kürsüdeki yerini alan Martha Schwartz, üçüncü kez ziyaret ettiği İstanbul'u; topoğrafyası, ölçeği, denizi ile büyüleyici güzelliğe sahip bir kent olarak betimledi. İstanbul'un diğer çekici yanının insanların güzelliği olduğunu ekleyen Schwartz, "Bunu nasıl başarıyorsunuz bilemiyorum ama hepiniz çok iyi görünüyorsunuz" diyerek konuşmasına lirik bir girişle başladı.
Üç çocuk sahibi bir tasarımcı olarak gelecek için çalıştığını belirten Martha Schwartz; peyzajın, mekansal tasarımın sadece 'yeşil kısmı' ile ilişkili olmadığı, büyük bir yatırımın söz konusu olduğundan dem vurdu.
Kentlerin nasıl inşa edilmesi üzerine kafa yorduğunu ifade eden Schwartz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peyzaj mimarlığı, bina dışındaki diğer tüm alanları kapsar; ulaşım sistemi, açık alanların güvenliği, doğal sistemler ve kültürel altyapı ile uyum... Sürdürülebilirlik doğanın umrunda bile değil; bunu asıl dert edinen ve bundan sorumlu olan bizleriz. Kentsel peyzajın, tasarım ve diğer tüm girdileri bütünleşik olarak tasavvur ederek, ekonomik boyutu dikkate alması lazım."
"Zamanımızın çoğunu sokaklarda geçiriyoruz. İnsan beyni, bilgisi de en az petrol kadar değerli. Yerel yönetimler sakinlerini elde tutabilmek için uğraş vermeliler. Kentsel mekanın değerli olabilmesi için çekici ve güzel olması gerekir. Kentsel peyzajın işlevsel olması içinse, küçük parçalar yerine, sistemleri kurgulamalıyız. Sulak alanlar, iklimsel dinamikler, kente göç edenlerin sosyal entegrasyonu, doğal habitatlar... Bunların hepsi bütünsel bir yaklaşımla düşünülmeli.
"Peyzaj hakkında size söylenenlerin hepsi yalan, propagandadan ibaret... Peyzaj mimarının asıl görevi diğer teknik insanların; mimarlar, plancılar ve mühendislerin ürettikleri bilgileri biraraya getirerek geleceği tahayyül etmek ve söylemi daha da ileriye taşımak. Çünkü insani değeri yaratan tasarımdır. Diğer bir deyişle; Tasarım = Değer = Sürdürülebilirlik"
Konuşmasının ikinci bölümünde, proje görselleri üzerinden mesleki yaklaşımını aktarmaya devam eden Martha Schwartz, "Peyzaj mimarlığı, tasarım disiplinleri arasında ABD'de en hızlı gelişen alan ve çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Yaptığımız her projede, o alanın tarihini inceliyor, burayı kimlerin kullandığına bakıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
Sunumunun ardından moderatör Gökhan Karakuş ile dinleyicilerin sorularına yanıt veren Schwartz, peyzaj mimarlığı öğrencilerine şu öğütlerde bulundu:
- Dünyayı gezin, etrafı görün.
- Bütünsel düşünün. Teknolojiye odaklanmak artık eski bir konu ama CAD programlarına vakıf olun.
- Tasarım ve sanatın önemini yadsımayın. Bizden hala formlar üretmemiz isteniyor ve sanat, kültürün meyvesidir.
"Sürdürülebilirliğin Yumuşak Yüzü" konferansı kokteyl ile sona erdi.