Merkezi Kuveyt’te bulunan Kuveyt ve Suudi Arabistanlı iki ailenin bir araya gelerek kurduğu yatırım fonu Murabahat Yatırım, gayrimenkul başta olmak üzere perakende, tarım, enerji ve turizm alanlarında yatırımları bulunuyor. Murabahat Yatırım; Kuveyt dışında, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Türkiye’de faaliyet gösteriyor. 2008 yılında sektöre giriş yapan Mresco Türkiye ise, Murabahat Yatırım’ın Türkiye başkanlığını yürütüyor. Mekke’de bulunan dairelerini Türkiye Umre yolcularına uzun dönemli kiralama amacıyla kurulan Mresco Türkiye, konjonktürün değişmesi, Körfez vatandaşlarının Türkiye’ye ve Türk insanına sempatisi sebebiyle Türkiye’den Körfez ülke vatandaşlarına gayrimenkul satışına başlıyor ve bu iş kollarının daha büyük bir kısmını oluşturuyor. Tüm diğer Körfez yatırımcıları gibi şirketin yatırımları da Türkiye’ye kaydı ve Murabahat Yatırım Fonu olarak Türkiye’de yatırım da yapmaya başlıyor. Geçen sene inşaata sektörüne adım atarak kendi inşaatlarını yapmaya başlayan Arap kökenli bu şirketin başında kadın bir yönetici görev yapıyor. 2008 yılından beri Mresco Türkiye’nin CEO’luğunu yürüten Oya Zingal; Körfez ülkelerin gayrimenkul talebi, yatırımları, inşaat faaliyetleri ve Türkiye pazarı hakkında merak ettiklerimizi yanıtladı.
“Kadın kimliği ile değil, iş insanı kimliğimle ön plandayım”
Kariyerine satış departmanında başlayan Oya Zingal; gayrimenkul, sigorta ve turizm sektöründe çalışmış. Murabahat Gayrimenkul’un amiral gemisi olarak nitelendirilen Hajer Tower’da uzun dönemli kiralama satışı, hem satış hem turizm deneyimini kullanabildiği bir fırsat olarak karşısına çıkmış. Bu fırsatı değerlendirmek suretiyle de Murabahat Gayrimenkul ile tanışıyor. Satış ve iş geliştirme fonksiyonlarındaki başarısı sebebiyle de kısa sürede yükselme imkanı buluyor. Kadın olmanın hiçbir zorluğunu yaşamadığına dikkat çeken Zingal, “Kadın kimliğim ile değil, iş insanı kimliğimle ön planda olmayı kural edindim. İş yaptığım insanların ve çalışma arkadaşlarımın beni kadın olarak görmesinden ziyade, performansıma, işime odaklanmalarına çalıştım. İşinizi doğru yapıp çalışanlarınıza da örnek olabildiğinizde varlığınızı kabul ettirmekte hiçbir zorluk yaşamazsınız. Önemli olan işin gereklerini yerine getirmek ve çok çalışmak” diyor.
Mresco Türkiye CEO’su Oya Zingal
Yatırım Türkiye’ye kaydı
Murabahat Yatırım, merkezi Kuveyt’te bulunan Kuveyt ve Suudi Arabistanlı iki ailenin bir araya gelerek kurdukları bir yatırım fonu. Gayrimenkul dışında perakende, tarım, enerji ve turizm alanlarında yatırımları bulunuyor. 1.3 milyar dolar büyüklüğe ulaşan 600 kişilik işgücü olan bir yatırım grubu olduklarını söyleyen Zingal; Kuveyt dışında, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Türkiye’de faaliyet gösterdiklerini, Mresco’nun da Murabahat Yatırım’ın Türkiye başkanlığı olduğunu belirtiyor. Mresco Türkiye’nin 2008 yılında sektöre giriş yaptığını ifade eden Zingal, şirketin kuruluş amacını da şu şekilde özetliyor: “Mekke’de bulunan dairelerini Türkiye Umre yolcularına uzun dönemli kiralama yapmak idi. Ancak konjonktürün değişmesi ve Körfez vatandaşlarının Türkiye’ye ve Türk insanına sempatisi sebebiyle Türkiye’den Körfez ülke vatandaşlarına gayrimenkul satışımız başladı ve iş kolumuzun daha büyük bir kısmını oluşturur oldu. Tüm diğer Körfez yatırımcıları gibi bizim de yatırımlarımız Türkiye’ye kaydı ve Murabahat yatırım fonu olarak Türkiye’de yatırım da yapmaya başladık. Bir taraftan kendimiz yatırım yaparken, Türkiye’ye gelmek isteyen Körfez sermayesine de danışmanlık yapıyoruz.“
İnşaat sektörü kaçınılmaz oldu
Murabahat Gayrimenkul Çözümleri’nin, Türkiye pazarına 2008'de Mresco Türkiye ile girdiğini ve Hajer Tower dairelerinin satışıyla tanındığına işaret eden Zingal, Hajer Tower müşterilerinin Umre ve Hac ibadetini yerine getirmelerini sağlamak üzere konumlandırıldığını aktarıyor. Satışa çıktığı ilk haftada 500'ü aşkın talep aldığını ve şu anda sadece Türkiye'de 20 milyon dolar civarında satış yaptıklarına dikkat çeken Zingal, çok ilgi olduğunu ve hedef kitlelerinin her yıl umreye giden kişiler olduğunu kaydediyor. Hajer Tower’ın Kabe'ye en yakın tesis olması sebebiyle önemli bir konuma sahip olduğunu dile getiren Zingal, tesisi Mövenpick Grubu’nun 5 yıldızlı standartlarda işlettiğini söylüyor.
2016 başına kadar Mresco Türkiye olarak sadece gayrimenkul alanında faaliyet gösterdiklerini sözlerine ekleyen Zingal, “Türkiye’nin marka olmuş, önde gelen inşaat şirketlerinden blok alımlar yapıp, lokal ofislerimizdeki satış gücümüz aracılığı ile satış ve kiralamalarını gerçekleştiriyorduk. Geçen sene inşaata adım atarak kendi inşaatlarımızı yapmaya başladık. 2016’da başka sektörlere de yatırım kararı aldık. Bu süreçte öncelikle bir gıda şirketine ortak olmaya karar verdik. Üç Öğün Catering Şirketi ile bir ortaklık gerçekleştirdik. Grubumuzun Türkiye’deki yatırımları dışında, Şharm el Şeyh ve Kuveyt'te tatil köyleri yatırımları var. Gayrimenkul grubunun Kuveyt merkez ofisi dışında Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Saraybosna, İngiltere ve Türkiye’de de ofisleri bulunuyor” diyor.
Zingal, 2008 yılından beri lokal ofislerinde bulunan satış gücüyle çok fazla konut satışı gerçekleştirdikleri için kendi inşaatlarını yapmanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Körfez Ülkeleri’nde petrol gelirlerinin de düşmesi sebebiyle grubun yeni yatırımlar yapma yolunda bir iradeye sahip olduğunu belirten Zingal, bunu değerlendirip inşaat sektörüne adım attıklarını söylüyor.
Körfez bölgesinin yatırım talebi arttı
Zingal, Mresco Türkiye’nin faaliyetlerinin büyük bir kısmının Türkiye’den Körfez bölgesine gayrimenkul ihraç etmek olduğu için bu bölgenin artan ilgisinden şirket olarak çok olumlu etkilendiklerini kaydederek, son zamanlarda ise, konut alımının yanı sıra yatırım taleplerinin arttığını ifade ediyor. Bu sempatiye grubun da ayak uydurarak gayrimenkul dışı yatırımlar ile portföyünü çeşitlendirdiğini sözlerine ekleyen Zingal, Bununla birlikte Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılara da danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtiyor.
Murabahat Gayrimenkul’un amiral gemisi olarak nitelendirilen Hajer Tower
“Türkiye avantajlı konuma gelecek”
Gayrimenkul sektörünün 2010 yılından bu yana düzenli olarak büyüdüğünün altını çizen Zingal, son 10 yıl verilerinin gayrimenkul sektörünün Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5’ini teşkil ettiğini gösterdiğini vurguluyor. TÜİK verilerine göre, 2016 yılında Türkiye’de toplam 1 milyon 341 bin 453 konut satıldığını hatırlatan Zingal, ekonomik olarak sıkıntılı bir yıl olmasına rağmen önceki yıla göre yüzde 4’lük bir artış gerçekleştiğini kaydediyor. Her yıl giderek artan satışların konutun hala Türkiye’de insanların en güvenli gördüğü yatırım tercihi olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Zingal, kentsel dönüşüm projelerinin önünün açılmasının sektörün büyümesine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Avrupa ve özellikle İngiltere’de artan gayrimenkul vergileri, yabancı yatırımcı ve fonların adresi olma noktasında Türkiye’yi avantajlı konuma getireceğine işaret eden Zingal, Avrupa’daki doyum ve ekonomik durgunluğun Körfez ülkelerinden daha nitelikli gayrimenkul talebinin Türkiye’ye kaymasını sağladığına vurgu yapıyor.
Türkiye tarafından Körfez ülkelerine yönelik olumlu politikaların yarattığı kardeşlik ortamının azalan petrol gelirleri nedeni ile farklı alanlara yönlenmekte olan Körfez sermayesinin Türkiye’ye yönlenmesine imkan sağladığına dikkat çeken Zingal, bu sorumluluğun bilinciyle bu gelişmelere sadece ticari olarak bakmadıklarını, özellikle Körfez ülkeleri ile dostluk ve kardeşlik ilişkilerini daha ileriye taşımak istediklerini söylüyor.
“Teşvikler yabancı yatırımcının iştahını kabarttı”
2016’nın piyasaların çok da hatırlamak istemeyeceği bir yıl olarak tarihe geçtiğini ifade eden Zingal, “2016 yılına, Kasım ayında düşürülen Rus savaş uçağının yarattığı bir ortamda giren Türkiye, ilk etkileri turizm gelirleri ve tarım ürünleri ihracat rakamları üzerinde hissetmişti. 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe girişimi, terör saldırıları, Türkiye'nin ‘yatırım yapılabilir’ kredi notunu kaybettiği not indirimleri, ABD'deki başkanlık yarışını piyasaların beklenmediği bir şekilde Donald Trump'ın kazanması, İngiltere'de yapılan referandumdan Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı çıkması (Brexit), Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasına yönelik tavsiye kararı alması, ABD Merkez Bankası'nın (FED) yılın son toplantısında faiz artırım kararı alması ve Suriye'de artan tansiyon düşünülürse 2016 yılının yabancı yatırımcı açısından sakin geçtiğini söyleyebiliriz. Fakat son aylarda, devletin anahtar teslim fabrikadan vergi indirimlerine kadar ekonomiye sağladığı teşvikler, vatandaşlık hakkı uygulaması, borsada işlem gören şirket hisselerinin dolar bazında nispeten ucuz kalması yabancıların Türkiye piyasalarına yatırım iştahını kabarttı" diyor.
Vatandaşlık hakkı ve KDV indirimine ek olarak 20 yıla uzanan vade kampanyalarının sektöre hareketlilik ve ivme kazandırdığını ifade eden Zingal, bu kampanyaların mevcut stokların eritilmesine imkan sağladığına dikkat çekiyor. Zingal, bu kampanyaların sonucunda, Türkiye genelinde konut satışlarının 2017 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,8 oranında artarak 95 bin 389 olduğunu sözlerine ekliyor.
Mresco Türkiye'nin İstanbul'daki projesi
Irak başta geliyor
Türkiye’den konut almayı özellikle tercih eden ülkelerin başında Irak’ın geldiğine dikkat çeken Zingal, Kuveyt ve Suudi Arabistan’ın da bunu takip ettiğini söylüyor. İlk tercih edilen şehrin de İstanbul olduğuna değinen Zingal, genellikle büyük bir alana yayılmış, peyzajı olan ve çeşitli fasiliteleri içinde barındıran sitelerin tercih edildiğini vurguluyor. Kuveyt merkezli bir şirket oldukları için Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’da ofislerinin satış gücüyle bulunduklarını ifade eden Zingal,hedef kitlelerinin Arap aileler olduğunu söylüyor.
“Konut sektörüne yeni bir yaklaşım getireceğiz”
İnşaat olarak Esenyurt’ta iki adet rezidans projelerinin devam ettiğini kaydeden Zingal, Sinpaş GYO ile 8 yıldır çalıştıklarını, İstanbul ve Bursa projelerinin Körfez ülkelerinde satış ve pazarlamasını yaptıklarını vurguluyor. Zingal, Nef Ataköy projesi içinde bir blok alımının söz konusu olduğunu ve bu projelerin alıcılarının da Arap aileler olduğunu sözlerine ekliyor. Zingal, Türkiye’de birçok yerli gayrimenkul ve inşaat firmasının varlığının ve bunlardan bazılarının hem Türkiye’de hem de yurt dışında ciddi projeler yürütmesinin Kuveytli bir firma olarak Türkiye’deki faaliyetlerinde hiçbir zorluk yaratmadığına dikkat çekiyor. 2008 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösterdikleri için kurumsal yapılarının oturduğuna işaret eden Zingal, alınan yeni yatırım kararlarını yürürlüğe koymada ve yönetmede hiçbir zorluk çekmediklerinin altını çiziyor. Gayrimenkul haricinde de şirket alım ve birleşmelerine sıcak baktıklarını belirten Zingal, “Önümüzdeki yıllarda konut ve otelcilik sektörüne bizim için yeni olacak yeni bir yaklaşım getireceğiz. Denizcilik, maden ve tarım sektörüne yatırım yapma hedeflerimiz var. Uygun projeleri değerlendirme aşamasındayız. Türkiye’ye yatırım yapmak ve ekonomiye katkıda bulunmak bizim için gurur verici bir durum” diyor.