Pers Kralı'nın Mezarına 'Renk Geldi'



40 yıl önce Türkiye'den kaçırılan 2500 yıllık resimli mezar odası parçaları ülkeye döndü. Ahşap üzerine renkli resimlerle bezeli Pers Kral mezarı, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde yeniden kuruldu

Bir Pers Kralı’na ait 2500 yıllık mezar odası, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde yeniden kuruluyor. Bu mezar odasının özelliği bilinen en eski, ahşap üzerine yapılmış resimlerle süslü olması. Diğer bir özelliği ise, 40 yıldır yurtdışında bulunan kayıp parçaların Türkiye’deki kalıntılarla birleştirilip ilk kez ziyarete açılması.

‘Tatarlı-Renklerin Dönüşü’ adlı sergide ziyaretçiler, renkli  savaş, tören ve efsane sahnelerinin resmedildiği bir ahşap mezar odasıyla karşılaşacaklar. Pers krallarının ikamet ettiği Kelainai (Afyonkarahisar) kenti yakınlarında M.Ö. 5. yüzyılda yapılmış olan Tatarlı tümülüsü, Türkiye´deki kültür mirasının önemli eserleri arasında kabul ediliyor. Çünkü M.Ö. 470’lerde inşa edilen tümülüsdeki mezar odasının ‘ahşap’ olduğu dikkate alındığında binlerce yıl sonra sağlam şekilde günümüze ulaşması gerçek bir mucize. 1969 yılında kaçak kazı yapanların ağına takılan mezar, üzerinde bilimsel çalışma yapılamadan tahrip edilmiş ve yurtdışına kaçırılmış. Geriye kalan ahşap kalaslar ise sökülüp Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi’ne getirilmiş. O zaman yurtdışına kaçırılan, renkli resimlerle bezenmiş frizler, bugün tamamen kaybolmuş olan antik çağ ahşap resim sanatının nadir örneklerinden biri. Bu önemli eser, M.Ö. 5. yüzyılda Anadolu’da yaşamış insanların hayatı ve inançları hakkında önemli bilgiler de veriyor. 

Yurtdışına kaçırılan bu eserlerin, dönüşü de Türk ve Alman hükümetlerinin işbirliği sayesinde gerçekleşti. Altı yıl önce, kaçırılan frizlerin dört parçası Münih’te bir müzede bulundu. Bunların Tatarlı Tümülüsü’ne ait olduklarını kanıtladıktan sonra, Münih Üniversitesi Klasik Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Lâtife Summerer ve ETH Zürih, Tarihi Yapıları Araştırma ve Konservasyon Enstitüsü’nden Dr. Alexander von Kienlin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sıkı bir işbirliği yaparak, 40 yıl önce tamamen tahrip edilmiş bu mezar odasını tekrar ayağa kaldırmak için bir proje başlattı. Yurtdışına kaçırılan bütün friz parçalarının geri getirilmesini de kapsayan ve Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın desteklediği restorasyon projesiyle hem bu eserler bilime kazandırılmış oldu hem de tarihi eser kaçakçılığına karşı sürdürülen mücadeleye barışçıl bir örnek ve önemli bir katkı sağlanmış oldu.

İstanbul’da sergilenen mezar odası, uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonucu. Orijinal parçalar üzerlerinde artık silikleşmiş, 2500 yıllık resimlerle birlikte sergilenirken, izleyici replikalarla resimlerin orijinal renklerini de görme olanağı bulacak.

İstanbul 2010’un desteklediği ‘Tatarlı-Renklerin Dönüşü’ sergisi 18 Haziran’da açılacak ve 26 Eylül’e kadar gezilebilecek. Sergiyle eş zamanlı olarak bir  de arkeoloji söyleşisi düzenleniyor. 18 Haziran Cuma günü saat 18.30’da Sermet Çifter Salonu’nda gerçekleşecek söyleşide Tatarlı Tümülüsü kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Felix Pirson’un moderatörlüğünde gerçekleşecek söyleşide Lâtife Summerer tümülüsün ikonografyasını, Erwin Emmerling restorasyon sürecini, Alexander von Kienlin de eserin mimarisini anlatacak. (Kültür Sanat)