Peki İSKİ Ne İş Yapar?



Ayamama Deresi dün bir gün önceki yıkımın sorumlusu değilmiş gibi sakin akarken, dere yatağında yerle bir olan fabrikalarda, işyerlerinde selin acı izleri silinmeye çalışıyordu. Dere yatağı üzerinde bazı birikintilerin oluşturduğu ‘bent’ler suların yığılmasına neden olmuş ve tüm bölgeyi sular altında bırakmıştı. Bu noktada önemli sorular ortaya çıkıyordu: “Dere içindeki kanalların ve çevresinin sürekli temizlenmesi gerekmez miydi? Dere yatağında oluşacak bentlerle su taşkının daha da ölümcül sonuçlar yaratacağı bilinmiyormuydu? Buralarda yapılaşmaya nasıl izin verildi?”

Soruların tek adresi olan; İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi yani İSKİ ise şu cevabı verdi: “Kanalların temizliğini aksatmayız. Eğer dere etrafında sürüklenemeyecek atıklar varsa, bu atıklar o gün vatandaşlar tarafından buraya bırakılmıştır.”

Yapılaşma sürüyor

Ayamama Deresi, Sefaköy ve İkitelli’de birçok noktada kıvrımlar oluşturuyor. Bu kıvrımlardan birinin ucundaki ABC Ofset Ambalaj isimli şirketin sahibi Mehmet Çilsal, felaketin büyük olmasının nedenini derenin bu dirseklerine bağlıyor ve “Kısa sürede gelen suya bu dirsekler engel oldu, sular birikerek daha geniş alana yayıldı ve tüm işyerlerinin su altında kalmasına neden oldu” diyor. Çilsal sözlerine şöyle devam ediyor: “Biraz ilerideki Papaz Köprüsü, 1995 yılındaki selde de sular taşmış, sel olmuştu. Yine aynı görüntüler oluştu. Firmayı 1987’de kurduk. O zaman imar ve ruhsat konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Şu anda da yeni yapışlaşmalar söz konusu. Biraz ilerideki işyeri daha geçen sene yapıldı.”

Yine dere yatağında kurulu bir tekstil fabrikasının sahibi Erdal Kemeroğlu ise şunları anlatıyor: “Buradaki en büyük problem ıslah döneminde yaşandı. Derenin suyunu yaptıkları iki künkten geçirmeyi düşündüler. Taşma ihtimaline karşı kanalı kurdular ama yetersizdi. Biz burada İkitelli organize sanayiye bağlı olarak ruhsatımızı aldık.”

Dere yatağındaki büyük bir firmanın sahibi ismini vermek istemiyor: “Yıllardır buradayız. Buranın dere yatağı olduğu konusunda kimse uyarmadı. Herhangi bir bölgede işyeri açmak için ne gerekiyorsa burada da aynı şartlar geçerliydi. Hiçbir değişik prosedür ya da uyarıyla karşılaşmadık.”

Büyük bir plazının sahibi ise devlete güvenini şu sözlerle dile getiriyor: “Ruhsatımız var. Dükkânları kiraya verdik. Hiçbir problemle karşılaşmadık. Tehlikeli olsa imara açmazlardı herhalde...”

Çerçöp birikmişti

Dere yatağında kurulu olan ve zarar gören insanlar bunları söylerken, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe konuyu ‘teknik’ olarak şöyle açıkladı:

“Bütün derelerle ilgili olarak belli tarihsel dönemler içerisinde hangi derenin ne kadar taşacağı belirlenir. Ayamama’nın da ne kadar taşacağı DSİ kayıtlarında olması gerekir. Islah çalışması yapılırken taşkın mesafeleri dikkate alınır ve bu taşkın mesafeleri içinde yapılaşma, herhangi bir imarlaşmanın mümkün olmaması gerekir. Bu bölgenin şiddetli bir yağışla karşılaşacağı birkaç gün öncesinden biliniyordu. Ve birkaç gün önce bu derenin çevresinde eski buzdolaplarından eski araba koltuklarına kadar her türlü çer çöpe rastlamak mümkündü. Bu sürüklenemez atıklar, derenin tıkanmasına neden oldu. İSKİ, suyla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü problemden sorumludur. Ayamama Deresi etrafındaki yapılaşmanın yanlışlarını, kaçak yapılaşmayı, ve bu yapıların yıkılması için talimat verilmesinden İSKİ sorumludur. Ayrıca dere çevresindeki çöplerin temizlenmesinin de baş sorumlusu İSKİ’dir.”

Tüm bu sorular muhatabı olan İSKİ’ye sorduk. İSKİ Basın danışmanı Erdal Çodur şunları söyledi:

“ İSKİ Ayamama Deresi’nin yalnızca temizliğinden sorumludur. Yapılaşmadan İBB sorumludur. Bölgede günü gününe dere ve dere etrafını temizlemeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Eğer dere etrafında sürüklenemeyecek atıklar varsa, bu atıklar o gün vatandaşlar tarafından buraya bırakılmıştır. Öte yandan kanalların temizliği de İSKİ tarafından aksatılmamaktadır.”