"Passive House-AB 2019 Hedefi: Düşük Enerjili Binalar" Konferası Yapıldı
Dow Bina Çözümleri Türkiye’nin, enerji
verimliliği konusunda “Pasif Ev”lerde yaşamaya başlayan
Avrupa’nın ne kadar gerisinde kaldığına işaret ederek, alınması gereken acil
önlemleri masaya yatırdı.
Dow Bina Çözümleri tarafından Yapı-Endüstri Merkezi’nde
gerçekleştirilen "Passive House-AB 2019 Hedefi: Düşük Enerjili
Binalar” başlıklı seminer mimarlar, mühendisler, akademisyenler ve Dow
Bina Çözümleri’nin ve iş ortağı Mardav’ın bayileri tarafından
yoğun ilgi gördü.
Gelecek için hayati önem taşıyan konular…
Toplantının açılış konuşmasını Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları
Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman
yaptı. “Enerji verimliliği” ve “enerji tasarrufu” kavramlarının gelecek için
hayati önem taşıdığını ifade eden Arıman konutların, tüm dünyada hem harcanan
toplam enerjinin hem de küresel ısınmaya neden olan karbon emisyonlarının yüzde
30-40’ından sorumlu olduğunu dile getirdi.
Arıman, 2008 yılında revize edilen “TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları
Standardı’na ve yine aynı yıl üzerinde değişiklik yapılarak yürürlüğe giren Isı
Yalıtım Yönetmeliği’ne göre binalarda kullanılmasına izin verilen bazı iklim
bölgelerinde ısı yalıtım levhalarının kalınlıklarının arttırılması anlamındaki
ısıtma enerji limitlerinin düşürülmüş olmasına rağmen, bilinç eksikliğinden
dolayı hem tüketicilerin hem de sektör temsilcilerinin bu değişiklere karşı
direnç gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin durumunu özetledikten sonra Avrupa’dan
örnek veren Arıman şöyle konuştu:
“Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerindeki yeni eğilimlerden biri olan,
‘pasif ev’lerde bina içinde kış, yaz konfor sıcaklığından taviz vermeden
%90’ları aşan daha az enerji kullanılmaktadır. Bu kadar yüksek enerji
verimliliği sağlanmasındaki en önemli unsur ise ısı yalıtım kalınlıklarının 25
santimetreleri bulmasıdır. Yerel yönetimler eliyle ısı yalıtım uygulamaları
desteklenmekte, yalıtım uygulamalarının doğru şekilde ve doğru kalınlıklarda
yapılıyor olması denetlenmektedir.”
Arıman, global krizin olumsuz etkilediği sektörü canlandırmak için İZODER’in
yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
“Isı malzemesi tüketimi bir gelişmişlik parametresidir”
İZODER Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen, “Türkiye’nin Yalıtım
Gerçeği” başlıklı sunumuna rakamlarla başladı: 2008 yılında Türkiye’de
kullanılan toplam enerjinin parasal karşılığının 65 milyon dolar olduğunu ifade
eden Şen, yine 2008 yılında yüzde 74’ü ithal edilen enerjinin 6,8 milyar
dolarlık kısmının israf edildiğini vurguladı. Şen, Türkiye’de uygulamaya koyulan
mevzuatlara ve yasalara rağmen halen yılda kişi başına düşen ısı yalıtımı
malzemesinin yüzde 0.1 oranında olduğunu ve bu oranın Avrupa’da yüzde 0.7
olduğunu sözlerine ekleyerek “Bu durumda ısı malzemesi tüketimini de bir
gelişmişlik parametresi olarak algılayabiliriz” diye konuştu.
Devletin, reel sektörün yaptığı finans modelinin üzerinden aldığı vergiden
yakınan Şen, Türkiye’nin yalıtım gerçeğini “devletin bir yandan yalıtımın
öneminden bahsederken diğer taraftan da sektörü teşvik etmek yerine
yatırımcılardan vergi alması” şeklinde özetledi. Şen, Türkiye’de bu alandaki en
büyük eksiğin kamu desteği olduğunu da sözlerine ekledi.
“Türkiye’de Avrupa Standartlarında CE Belgeli Isı Yalıtım Malzemesi Üretimi
ve Kalite Sürekliliğinin Temini” başlıklı sunumunda Dow Bina Çözümleri Bölüm
Başkanı Durmuş Topçu, vizyonunu “bilim ve teknolojiyi kullanarak insanlığın
gelişimine katkıda bulunmak” olarak tanımladığı Dow Bina Çözümleri hakkında kısa
bir bilgi vererek başladığı sunumunda Türkiye’de yalıtım ürünlerinin AB’nin
kullandığı çevreci gazlarla üretim süreci ve CE Belgeli ürünler konusunda bilgi
verdi.
Kimin için, nereye ve nasıl bir iklimde?
“Almanya Pasif Ev Enstitüsü”nden enerji verimliliği uzmanı
Jessica Grove Smith, “Pasif Ev” tanımını yaparak “Pasif
Ev”lerin Almanya ve diğer ülkelerdeki uygulamaların anlattı.
Pasif Ev kavramını, “Yüksek derecede enerji etkin bir bina” olarak yapan
uzman, “Pasif Ev, ısıyı muhafaza etme prensibi üzerine kurulmuştur. Bunlar
sadece enerji talebini karşılamakla kalmaz, aynı zamanda bunu minimal bir
çevrede yapar. İyi bir Pasif Ev hava sızdırmaz, basit bir ısı dönüşümü sağlar”
dedi.
Jessica Grove Smith teoride kulağa hoş gelen Pasif Ev kavramının uygulamada
başarılı olup olmadığı sorusunu, “başarılı” diye yanıtlayarak, başta Almanya
olmak üzere İtalya, İspanya, Arjantin gibi ülkeler de dahil olmak üzere dünyada
17.500 “Pasif Ev”in olduğundan söz etti.
Pasif Ev yaparken, evin kimin için, nereye ve nasıl bir iklimde yapılacağı
sorularının cevaplarının aranması gerektiğini vurgulayan uzman, tasarımın
önemine de vurgu yaptı.
Almanya’da binaların enerjisinin etkin olması için devlet tarafından
desteklendiğini, bunun için de bankaların kredi verdiğini söyleyen Jessica Grove
Smith, Frankfurt Belediyesi’nin kararına göre Frankfurt’ta okullar, mahkeme
binaları gibi kamu yapılarının hepsinin “Pasif Ev” olduğunu belirtti
Seminerin son konuşmacısı olan Dow’dan Holger Merkel ise
tasarımda uzun süreli dayanıklılık üzerine konuştu. Merkel, enerji
verimliliğinin en önemli aşaması olan yalıtımda uzun süreli ürün
performanslarını değerlendirdi.