Bilim adamları, metal yüzeylere lazerle işleyerek su tutmaz özellik
kazandırmayı başardı. KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif
Demir, yaptığı açıklamada, metal yüzeye hidrofobik özellik
kazandırılabildiğini,araştırma merkezinde Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü için
kalp pillerinin femtosaniye lazerle işlenmesi ve stent yapımı sırasında
tesadüfen keşfettiklerini bildirdi.
Femtosaniye lazerin Türkiye'de sadece KOÜ Lazer Teknolojileri
Araştırma ve Uygulama Merkezinde bulunduğunu, söz konusu lazerle kalp
pillerini ve stenti farklı parametrelerde işlediklerini, mikroskop altında
inceledikleri stentlerden birinde çok küçük gözenekler oluştuğunu fark
ettiklerini dile getiren Demir, şunları söyledi: “Stentin yüzeyine temas
ettiğimizde parmaklarımızdaki nemin metalle etkileşmediğini, yüzeyde parmak izi
kalmadığını keşfettik. Dolayısıyla bunun hidrofobik özellik olabileceğini
düşündük. Merkezimizde hidrofobiklik derecesini belirlemek için cihaz geliştirip
su damlacığı ile metal yüzey arasındaki temas açısını ölçtük. Literatürdeki
çalışmalarla kıyasladığımızda elde ettiğimiz yüzeyin süper hidrofobik özellik
kazandığını belirledik.”
Dünya'da hidrofobik yüzeylerin özellikle kaplama yöntemiyle yapıldığını,
geliştirildiğini, ancak metal yüzeylere böyle bir özellik kazandırıldığına dair
bilgiye sahip olmadıklarını ifade eden Demir, “Literatürde uzun süredir
yürüttüğümüz taramada metal yüzeylere kaplama olmaksızın hidrofobik özellik
kazandırılabildiğine dair bilgiye ulaşamadık. Literatür taraması sürüyor”
dedi.
Yüzeyin her şekilde hidrofobik özellik kazanmadığını, bunun lazerin
parametreleriyle alakalı olduğunu vurgulayan Demir, şöyle devam etti: “Lazerle
çok özel parametrelerde işleyerek süper hidrofobik özellik kazandırdığımız
metalin üzerinde su damlaları durmayıp akıyor. Diğer yüzeylerde ise durum tam
tersi, damlalar yüzey üzerinde yayılıyor, bu da paslanmayı ve sürtünmeyi
artırıyor, dolayısıyla malzemelerin ömrü kısalıyor. Ayrıca, metallere lazerle
işleyerek hidrofobik özellik kazandırılması kaplamaya göre çok daha pratik bir
yöntem.”
“Çok geniş kullanım alanı var”
Süper hidrofobik özelliğe sahip metallerin çok geniş kullanım alanı olduğunu
da söyleyen Demir, şunları kaydetti: “Kara, deniz ve hava araçlarında motor,
kaporta, gövde ve kanatlarda kullanılan metal malzemelere bu özelliğin
kazandırılması mümkün. Böylece yüzeyler su tutmayacağı için paslanma, buzlanma
ve donma da olmayacak, sürtünme azalacak, malzemenin ömrü uzayacak.
Söz konusu teknoloji araçların çürüme riski fazla olan aksamı üzerine
rahatlıkla uygulanabilir. Müşterinin talebine göre kaportaya, motora ya da
farklı aksamlara lazerle işlenerek hidrofobik özellik kazandırılabilir. Bu
özelliğin kazandırıldığı kaporta boya gerektirmez. Bunun için otomotiv firmaları
bir hat veya ünite oluşturabilir. Otomotiv firmaları böyle bir yatırıma girmeye
karar verirse kendilerine yardımcı olabiliriz.”
Hijyen de sağlıyor
Hidrofobik özellik kazandırılmış yüzeylerin hijyen de sağladığını ifade eden
Demir, özellikle topluma açık yerlerde bu özelliğe sahip kapı kolları ve
armatürlerin su tutmayacakları için çok daha hijyenik olacağını savundu.
Tıpta kullanılan çelik ya da titanyum malzemelere hidrofobik özellik
kazandırmak için çalışma yürüttüklerini anlatan Demir, “Tıpta kullanılan bazı
malzemelere hidrofobik özellik kazandırdığımızda teknolojiye ve ülkemize, çok
daha farklı teknolojik ürünler geliştirilmesi konusunda önemli katkı
sağlayacağımızı düşünüyoruz. Üniversite olarak lazer merkezimizde yeni ürünler
geliştirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Demir, bu tür yüzeylerin bir başka özelliğinin ise temas halinde
üzerlerinde parmak izi kalmaması olduğunu açıkladı.
Çalışmanın patent aşamasına geldiğini, daha sonra da bilimin hizmetine sunmak
için makale olarak yayımlayacaklarını anlatan Demir, “Ana misyonumuz bu
teknolojiyi bölgedeki sanayicilere transfer edebilmek. Önümüzdeki süreçte
sanayicimize özellikle nano ve mikro seviyede lazerle malzeme işlemeyi öğretmeyi
hedefliyoruz” dedi.