Para Bitti, Tarihi Kazılar Durduruldu!



Radikal Gazetesi ve CNN Türk'ün haberine göre, Ulaştırma Bakanlığı Devlet Limanları ve Hava Meydanları (DLH) tarafından maddi destekle sürdürülen Yenikapı kazıları faks emriyle resmen sonlandırıldı. 40 bin kasa eserin tutulduğu depoların kapılarına mühür vuruldu. Konservasyonu yapılması gereken ve özel ilaçlı sularda bekletilen gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik neolitik dönem tarihi eserleri şimdi yeni kararı bekliyor. 2004 yılından bu yana DLH desteği ile devam eden bilimsel kazılarda sonuç aşamasına gelinmişti. Kazı ekibine faksla gönderilen yazıda, ‘‘Yeni kredi alınamadığı için bütçemiz bitmiştir, kendi bütçenizle geri kalan işleri tamamlayın’’ denildi. Kazı ekibinde çalışan 20 bağımsız arkeolog işten çıkarıldı, kapılar mühürlendi, kazı ekibi alanı terk etti. Kültür Bakanlığı sorunu çözmek için DLH ile görüşmelere başladı.

Kazılar 2004’te başladı

Ulaştırma Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve Türkiye ’nin en büyük raylı toplu ulaşım ağını oluşturan Marmaray ve metro projeleri kapsamında Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı’daki istasyonların inşası sırasında yapılan kazılarda açığa çıkan arkeolojik bulgular üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında 2004 yılında başlayan arkeolojik kazılar son aşamasına gelmişti. Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazılarında -1 metre ile -6,30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük liman olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı. Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 batık tekne bulundu.

İstanbul’un tarihi değişti

Theodosius Liman tabanı dolgusu altında devam eden kazılar sırasında, günümüz deniz seviyesinin yaklaşık -6,30 metre altında neolitik döneme ait basit taş temelli dal örgü mimari kalıntılar ile bu kalıntıların çevresinde büzülmüş pozisyonda (Hoker) ve urne gömülerin tespit edilmesi bölgenin Neolitikleşme sürecini ortaya çıkardı. 2011 yılı başlarında Yenikapı Metro kazı alanı içinde neolitik dönem mezar mimarisi içinde oldukça nadir görülen ahşap kullanımı ile karşılaşıldı. Yenikapı neolitik yerleşmesi ile Tarihi Yarımada’nın yerleşim tarihi günümüzden yaklaşık 8500 yıl geriye taşındı. Neolitik dönem İstanbul’unun ilk yerlilerine ait 390 ayak izi tespit edildi. Yaklaşık 9 yıldır süren kazılarda neolitik dönemden başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelenerek bilimin hizmetine sunuldu. Bu çalışmalar sırasında ayrıca antik kent Theodosius Liman kalıntıları ile neolitik kültür katı arasında tabakalaşmış deniz dolguları, Marmara Denizi’nin son 10 bin yıl içinde geçirdiği değişimlerin anlaşılabilmesi açısından son derece önemli bulgular sundu.

İlaçlı sularda bekletiliyordu

Kazılar sürerken araziden çıkan malzemelerin tasnif işi de aynı anda devam ediyordu. Arkeologlar araziyi bir an önce DLH’ye teslim etmek için hızlıca kazıp, bilimsel verileri daha sonra toplamak ve değerlendirmek üzere laboratuvarlara almışlardı. Amaç devam eden inşaata engel olmamaktı. Ortaya çıkarılan malzemelerin tasnifi, bakımı, bilimsel çalışmalarının yapılması şimdi ortada kaldı. DLH adeta ‘‘öküz öldü ortaklık bitti’’ dedi. Çünkü metro arazisinin kazısı bitirilip DLH’ye teslim edildi.

Aylık gider 100 bin lira

20 bağımsız arkeoloğun maaşları ve bilimsel konservasyon için havuzlardaki suların kimyasal ilaç paraları ile laboratuvar aşamasında kırtasiye malzeme alımının toplam maliyetinin 100 bin lirayı geçmediğini belirten kazı çalışanları, Kültür Bakanlığı’nın sorunu bir an önce çözmesini istedi. Kültür Bakanlığı yetkilileri ise sorunun çözümü için Ulaştırma Bakanlığı ile görüşmelerin başlatıldığını, eserlerin ortada kalmaması için gerekenin yapılacağını söylediler.

Eserler tasnif bekliyor

Tasnif edilmeyi bekleyen 40 bin kasa malzeme var. Bunların envanterlik, etütlük olarak ayrılmaları, bilimsel verilerin alınması, eserlerin fotoğraflarının çekilmesi, restore edilmeleri gerekiyor. Organik küçük buluntuların konservasyonları yapılamadı. Özel ilaçlı sular içinde bekletiliyor. Periyodik olarak sularının değişmesi, bakımlarının yapılması ihtiyacı varken yaklaşık 2 aydır bütçe yok deniliyor. Dünyanın en geniş organik eser koleksiyonunu oluşturmak mümkünken şimdi çürümeye terk edildi. Bu eserler arasında gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik eserler yer alıyor.

Kazı ekibi en fazla altı ay içinde tüm çalışmaların bitirileceğini söylüyor. DLH’nın daha önce, ‘‘Araziyi teslim edin, biz laboratuvar aşamasında da size destek vermeye devam edeceğiz’’ dediğini hatırlatan kazı ekibi, ‘‘25 maddelik kazı protokolünde de kazı sonuçları tamamlanıncaya kadar ekonomik desteğin verileceği belirtiliyordu. DLH’nin böyle yapacağını tahmin edemedik. Her buluntuyu değerlendirdikten sonra kazılara devam etmemiz gerekirken, inşaata engel olmamak için buluntularla ilgili sonuçları sona bıraktık’’ dedi.