Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair ‘Montreal Protokolü’nün imzaya açıldığı 16 Eylül 1987 tarihi ‘Dünya Ozon Tabakasını Koruma Günü’ olarak ilan edildi. Ozon tabakası oksijenin O3 formunda ve yer yüzünden 60-90 km yükseklikte bulunuyor. Temel işlevi gün içerisinde güneşten gelen zararlı (ultraviole v.b.) ışınları tutmak. Ancak ozon tabakası, zararlı gazlar nedeniyle her geçen gün inceliyor.
ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
"Ozon tabakasının incelmesine karşı ülkemizde proje çalışmaları, toplantılar sürmekte ve bu kapsamda yönetmelikte bulunmaktadır.Türkiye, Protokol kapsamında gelişmekte olan bir ülke olarak sınıflandırıldığı için Montreal Protokolü Çok Taraflı Fonundan hibeler almakta ve bu sayede çalışmalarını yürütmektedir.
Ozon tabakasını incelten gazlar yönetmelik ile yasaklanmıştır. Ancak ülkemizde bu yönetmelik kapsamında herhangi bir denetim ve yaptırım uygulaması bulunmamaktadır. Öte yandan, gümrüklerden ülkemize kaçak olarak girişi yapılan Ozon tabakasını incelten gazlara dair de herhangi bir kontrol bulunmamaktadır. Yani gümrük noktalarındaki personel bilgi ve teçhizat açısından yetersizdir.
Birçok yönetmelikte olduğu gibi Ozon konusunda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sınıfta kalmıştır. Görüntü var ancak uygulama, ses yoktur!
YÖNETMELİKTE İLGİNÇ İFADELER, BİREBİR İNGİLİZCEDEN ÇEVİRİ!
Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik, 29 Haziran 2014 tarihli Ozon Tabakasını İncelten Maddelere dair (EC) No 2037/2000 numaralı düzenleme üzerinden hazırlanmıştır. Ancak 2037/2000 sayılı AB regülasyonunun Ek-8’de bulunan “The Channel Tunnel” ifadesi ülkemizdeki yönetmeliğe direk olarak “kanal tüneli” olarak geçirilmiştir. Yani Fransa ile İngiltere’yi birbirine bağlayan ve adı The Channel Tunnel olarak ifade edilen tünel alakasız bir biçimde ülke yönetmeliğimizde yer almaktadır. Bu durum da mevzuat hazırlama tekniğimizde, ülkemizin kendi özgün koşullarının yeterince gözetilmediğini göstermektedir.
OZON İNCELTEN GAZLARA KARŞI MÜCADELEDE EKSİKLİKLERİMİZ VAR
Ozon tabakasını incelten HCFC ve CFClerin ithalatı yasaklanmakta ancak gümrüklerde bu gazların alternatiflerinin olduğu konteynır ve tüplerde hiç bir kimyasal analiz ile kontrol yapılmamaktadır. Bu da Türkiye’de hatırı sayılır miktarda yasa dışı ticaretin gerçekleşmesine sebep olmaktadır. Düşük fiyatlı kalitesiz ve yasaklı maddeleri içeren gazlar piyasada bolca satılmaktadır. Bu hem doğayı hem de insan sağlığını tehlikeye sokmaktadır. Bu kaçak gazlar, özellikle otomobil klimalarına şarj edilmesi durumunda ciddi tehlikelere sebep olmaktadır. Zaman zaman yollarda otobüslerin ve araçların yanmasının sebepleri arasında otobüslerin klimalarına şarj edilen bu ucuz ve kontrolsüz gazlar olabilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nde Ozon Tabakasının Korunması Şube Müdürlüğünde sadece 1 şube Müdürü ve 1 memur bulunmaktadır. Rutin işler Türkiye’nin Montreal Protokolü çok taraflı fonundan aldığı hibeler ile işe alınan uzmanlar ile yürütülmektedir. http://www.csb.gov.tr/db/cygm/banner/banner93.pdf adresindeki telefon rehberinden de teyit edilebilir. İl müdürlüklerinde de yetersiz personel olduğu bilinmektedir. Şuanda Ozon tabakasına zarar veren gazların kaçakçılığı, kullanımına dair herhangi bir denetim yapılamamakta ve herhangi bir cezai işlem bulunmamaktadır.
Ozon tabakasını incelten maddelerin alternatifleri çok güçlü sera gazlarıdır. Bu gazların kullanımı kontrolsüz şekilde artmaktadır. Bununla ilgili henüz bir mevzuat bulunmamaktadır. Yani Ozon tabakasını delecek olan gazlara dair mücadele etmekte yaşanan sorunların yanında, bu gazların alternatifi olarak kullanılacak gazların da sera gazı etkisi yarattığı bu nedenle de kullanım miktarlarının azaltılması gerektiği unutulmamalıdır.
Kontrolsüz endüstriyelleşme ve kentleşme ciddi çevre sorunlarını beraberinde getirmektedir. Sorunları ise azaltmanın yollarından en önemlisi denetim süreçlerinin güçlendirilmesidir. Dünya Ozon Tabakasını Koruma Gününde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı bu konuda daha etkin çalışmalar yapmaya ve yurttaşları da Ozon tabakasına zarar vermeyen materyalleri tüketmeye davet ediyoruz."