Özel Oturum: UIA Spor ve Boş Zaman Aktiviteleri Programı Toplantısı
Uluslararası Mimarlar Birliği Spor ve Boş Zaman Aktiviteleri Çalışma Grubu (UIA Sports and Leisure Working Group), IAKS kongresinde tümü spor mimarisi alanında uzman olan üyeleriyle bir oturum gerçekleştirdi. Aynı grubun bir önceki buluşması 2005’in temmuz ayında İstanbul’daki UIA Kongresi’nde kongrenin ana teması olan “Mimarlık(lar)ın Pazar Yeri” temasıyla ilişkili olarak “Bazaar and Sports Architecture” adıyla gerçekleşmişti. Oturumun temel amacı sorunları tartışmak ve grubun gelecekteki rotasını belirlemekti. Bu kapsamda bütün katılımcılar tek tek söz alarak fikirlerini belirttiler.
Toplantıda ele alınan konuların arasında, büyük organizasyonlar için inşa edilen spor tesislerinin oyunlar sona erdikten sonraki akıbetleri, en önemli tartışma alanlarından biri olarak yer aldı. Londra 2012 Olimpiyat Parkı Projesi’ne danışmanlık yapan ve gruba başkanlık eden Prof. Geraint John, Londra için geçmişten çıkarılan derslerin göz önüne alındığını ve bu yapıların Olimpiyat sonrasındaki kullanımlarının da planlandığını ifade etti. Aynı konuda deneyimlerini ifade eden İtalyan delege de, Bari’de 1990 dünya kupasında inşa edilen stadyumun ve geçtiğimiz yaz yapılan Akdeniz Oyunları için inşa edilen tesislerin bakım maliyetlerinin yüksekliğinden bahsederken, Almanya’dan Jörg Joppien bu yapıların oyunlar sonrasında korunması kararının bir mecburiyet olup olmadığını tartışmaya açmayı önerdi ve bu yapıların kalıcı değil geçici olarak tasarlanabileceği fikrini ortaya attı. Benzer görüşler Atina ve Sydney Olimpiyat tesisleri için de ortaya atıldı. Buna göre Atina’da olimpiyatlar için inşa edilen 16 yeni tesisin 14’ü oyunlar sonrasında hiç kullanılmamıştı. Sydney’de ise stadyumun sürdürülebilirlik açısından başarısına rağmen Homebush Bay’deki tesislerin yer seçiminin yanlış olduğu öne sürüldü.
Tartışmada ele alınan bir başka konu eldeki yapı stoğunun nasıl yenilenebileceği ve çevreyle uyumunun (environmenmtal compatibility) nasıl sağlanabileceğiydi. Alman bir üye, Almanya’da tüm spor tesislerinin % 40’ının modernizasyona ihtiyaç duyduğunu, bu oranın eski Doğu Almanya bölümünde % 70’e yaklaştığını belirtti ve tüm bu modernizasyonlar için 42 milyar Euro’luk bir kaynak gerektiğini belirtti. Hırvat üye Kresimir Ivanis ise sutopu ve yüzme gibi alanlardaki başarılarıyla bilinen Hırvatistan’da halka açık sadece 14 yüzme havuzu bulunduğunu söyledi. Ivanis, yüzme havuzlarının sayısını ve kalitesini artırabilmek için 2006 yılı Nisan ayında Dubrovnik’te “Sürdürülebilir Yüzme Havuzları” (Sustainable Swimming Pools) konulu bir çalışma semineri düzenleyeceklerini ifade etti.
Grubun Güney Amerika’lı üyeleri kendi ülkelerindeki spor tesislerinin durumuyla ilgili diğer üyeleri bilgilendirirken, IAKS’tan Prof. Carlos Vera Guardia, Birleşmiş Milletler Habitat’ın herkes için spor düşüncesine destek verdiğini söyleyerek grup üyelerine bu olanağın kullanılması için girişimde bulunmayı önerdi.
Çalışma grubunun Danimarkalı üyesi ise, 2006’nın eylül ayında, “2006 Avrupa Spor Şehri” olarak seçilen Kopenhag’da gerçekleşecek etkinliklerden bahsederek, bu imkanı “kent içinde spor” olarak adlandırdıkları etkinliklerle kutlayacaklarını söyledi ve bu etkinlikler kapsamında kentin alışılagelmiş mekanlarında sıra dışı spor aktiviteleri düzenlemeyi ve halkın rastlantısal biçimde bu aktivitelere katılımının amaçlandığını belirtti. Kopenhag’da etkinliklere paralel olarak ayrıca “Kentsellik ve Spor” (Urbanity and Sports) konferansı da gerçekleşecek.
Sertaç Erten ve Sena Özfiliz olarak bizler, UIA Spor ve Boş Zaman Aktiviteleri Çalışma Grubu’nun İstanbul’daki UIA Kongresi sırasında düzenlediği toplantıya katılmış ve Köln’deki toplantıya da davet edilmiştik. Türkiye Futbol Federasyonu’nu temsilen katıldığımız IAKS Kongresi’nde ilk kez buluştuğumuz grup üyelerine kendimizi tanıtıp, spor yapıları konusunda Türkiye’deki sorunlardan bahsettik. Grup üyelerinin deneyimlerinden yararlanmak üzere Türkiye adına geleceğe dönük olarak işbirliği talebinde bulunduk.
Yazı ve Fotoğraflar: Sena Özfiliz
Uluslararası Mimarlar Birliği Spor ve Boş Zaman Aktiviteleri Çalışma Grubu (UIA Sports and Leisure Working Group), IAKS kongresinde tümü spor mimarisi alanında uzman olan üyeleriyle bir oturum gerçekleştirdi. Aynı grubun bir önceki buluşması 2005’in temmuz ayında İstanbul’daki UIA Kongresi’nde kongrenin ana teması olan “Mimarlık(lar)ın Pazar Yeri” temasıyla ilişkili olarak “Bazaar and Sports Architecture” adıyla gerçekleşmişti. Oturumun temel amacı sorunları tartışmak ve grubun gelecekteki rotasını belirlemekti. Bu kapsamda bütün katılımcılar tek tek söz alarak fikirlerini belirttiler.
Toplantıda ele alınan konuların arasında, büyük organizasyonlar için inşa edilen spor tesislerinin oyunlar sona erdikten sonraki akıbetleri, en önemli tartışma alanlarından biri olarak yer aldı. Londra 2012 Olimpiyat Parkı Projesi’ne danışmanlık yapan ve gruba başkanlık eden Prof. Geraint John, Londra için geçmişten çıkarılan derslerin göz önüne alındığını ve bu yapıların Olimpiyat sonrasındaki kullanımlarının da planlandığını ifade etti. Aynı konuda deneyimlerini ifade eden İtalyan delege de, Bari’de 1990 dünya kupasında inşa edilen stadyumun ve geçtiğimiz yaz yapılan Akdeniz Oyunları için inşa edilen tesislerin bakım maliyetlerinin yüksekliğinden bahsederken, Almanya’dan Jörg Joppien bu yapıların oyunlar sonrasında korunması kararının bir mecburiyet olup olmadığını tartışmaya açmayı önerdi ve bu yapıların kalıcı değil geçici olarak tasarlanabileceği fikrini ortaya attı. Benzer görüşler Atina ve Sydney Olimpiyat tesisleri için de ortaya atıldı. Buna göre Atina’da olimpiyatlar için inşa edilen 16 yeni tesisin 14’ü oyunlar sonrasında hiç kullanılmamıştı. Sydney’de ise stadyumun sürdürülebilirlik açısından başarısına rağmen Homebush Bay’deki tesislerin yer seçiminin yanlış olduğu öne sürüldü.
Tartışmada ele alınan bir başka konu eldeki yapı stoğunun nasıl yenilenebileceği ve çevreyle uyumunun (environmenmtal compatibility) nasıl sağlanabileceğiydi. Alman bir üye, Almanya’da tüm spor tesislerinin % 40’ının modernizasyona ihtiyaç duyduğunu, bu oranın eski Doğu Almanya bölümünde % 70’e yaklaştığını belirtti ve tüm bu modernizasyonlar için 42 milyar Euro’luk bir kaynak gerektiğini belirtti. Hırvat üye Kresimir Ivanis ise sutopu ve yüzme gibi alanlardaki başarılarıyla bilinen Hırvatistan’da halka açık sadece 14 yüzme havuzu bulunduğunu söyledi. Ivanis, yüzme havuzlarının sayısını ve kalitesini artırabilmek için 2006 yılı Nisan ayında Dubrovnik’te “Sürdürülebilir Yüzme Havuzları” (Sustainable Swimming Pools) konulu bir çalışma semineri düzenleyeceklerini ifade etti.
Grubun Güney Amerika’lı üyeleri kendi ülkelerindeki spor tesislerinin durumuyla ilgili diğer üyeleri bilgilendirirken, IAKS’tan Prof. Carlos Vera Guardia, Birleşmiş Milletler Habitat’ın herkes için spor düşüncesine destek verdiğini söyleyerek grup üyelerine bu olanağın kullanılması için girişimde bulunmayı önerdi.
Çalışma grubunun Danimarkalı üyesi ise, 2006’nın eylül ayında, “2006 Avrupa Spor Şehri” olarak seçilen Kopenhag’da gerçekleşecek etkinliklerden bahsederek, bu imkanı “kent içinde spor” olarak adlandırdıkları etkinliklerle kutlayacaklarını söyledi ve bu etkinlikler kapsamında kentin alışılagelmiş mekanlarında sıra dışı spor aktiviteleri düzenlemeyi ve halkın rastlantısal biçimde bu aktivitelere katılımının amaçlandığını belirtti. Kopenhag’da etkinliklere paralel olarak ayrıca “Kentsellik ve Spor” (Urbanity and Sports) konferansı da gerçekleşecek.
Sertaç Erten ve Sena Özfiliz olarak bizler, UIA Spor ve Boş Zaman Aktiviteleri Çalışma Grubu’nun İstanbul’daki UIA Kongresi sırasında düzenlediği toplantıya katılmış ve Köln’deki toplantıya da davet edilmiştik. Türkiye Futbol Federasyonu’nu temsilen katıldığımız IAKS Kongresi’nde ilk kez buluştuğumuz grup üyelerine kendimizi tanıtıp, spor yapıları konusunda Türkiye’deki sorunlardan bahsettik. Grup üyelerinin deneyimlerinden yararlanmak üzere Türkiye adına geleceğe dönük olarak işbirliği talebinde bulunduk.
Yazı ve Fotoğraflar: Sena Özfiliz