Yıllar önce yanmış, yarısı kül olmuş bir okul, bugün
mezunlarının en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Ortaköy'de yaklaşık
70 yıl eğitim verdikten sonra yanan Gaziosman Paşa
Ortaokulu'ndan söz ediyorum. Mezunları Platform Ortaköy
G.O.P adı altında bir araya gelip, yalının restore edildikten sonra
okul olarak tekrar faaliyete geçmesi için mücadele etse de; Fehime
Sultan Yalısı olarak bilinen, ancak asıl adı Naime Sultan
Yalısı olan bu yapı, İstanbul İl Özel İdaresi
tarafından, otel olmak üzere 25 yıllığına kiraya verildi bile... Peki siz,
ergenliğe yeni adım atmış bir çocuk için deniz kenarında, hele de Boğaz'a nazır
bir okulda okumak nasıl özel bir histir bilir misiniz?
Okulun denize bakan bahçesinde dolaşırken hayaller kurarsın, hedefler
koyarsın, gün gelir âşık olursun... Ben bunları bilirim, çünkü Gaziosman Paşa
Ortaokulu'nun mezunlarından biriyim. 2002 yılının temmuz ayında ise okulumun,
hatıralarımla birlikte yanışını yaşlı gözlerle izlemiştim. Ortaköy'ün en güzel
yerindeki bu okul, bir zamanlar benim gibi binlerce çocuğun hayatını değiştirdi.
Böyle tarihi bir binada, medeniyetin simgesi denizin kenarında eğitim görmek,
insanın hayata bakışını, vizyonunu belirliyor. Evet, 70 yıla yakın süre
öğrenciler, bu 'özel' devlet okulunun keyfini sürdü. Ancak bu birinci dereceden
tarihi eser, 90'lı yıllarda o sahil şeridinde açılan gece kulüplerinin de
ilgisini çeker olmuştu. Nitekim okulun bahçesi, potansiyel bir otopark olarak
parıldıyordu. Bu sırada yaz tatillerinde bahçe, otopark olarak kullanılmaya
başlandı. O sıralarda veliler, okul yönetimini bir sabotaj ihtimaline karşı
uyarıyorlardı.
Ve 2002'nin temmuz ayında korkulan oldu. Okulda yangın çıktı, binanın büyük
bölümü harap oldu. İlk polis raporunda yangının elektrik kontağından çıktığı
belirtiliyordu ancak bu rapordan altı ay kadar sonra İstanbul Kriminal Polis
Laboratuvarı tarafından düzenlenen ikinci raporda 'Binanın benzinle
tutuşturulduğu' tespiti yapıldı. Suçlular ise hâlâ aranıyor. Okul yandıktan
sonra önceleri, binanın aslına uygun biçimde restore edilip yeniden okul olarak
hizmete açılacağı haberleri çıktı. Hatta İl Milli Eğitim Müdürü bu konuda
garanti verdi. Ancak aradan geçen sürede tek bir çivi bile çakılmadı. Okul
bahçesi bir süre otopark olarak kullanılmaya devam etti. Valilik kanalıyla
Trafik Vakfı'na kiralandı. Sonra, binası 'birinci derecede tarihi eser' ve
bahçesi ise 'birinci derecede korunması gerekli tabiat varlığı' olan bu yapının,
Encümen kararı ile binaya ve bahçesine zarar verildiği gerekçesi ile otopark
olarak kullanılmamasına ve boşaltılmasına karar verildi.
Trafik Vakfı boşaltınca, bu sefer İl Özel İdaresi kendi kurduğu şirkete
otopark amaçlı kiraya verdi. Ancak gelen tepkiler üzerine bir süre sonra otopark
bahçeden kaldırıldı. 2008 yılına gelindiğinde ise İl Özel İdaresi okulun, yan
tarafındaki Hatice Sultan Yalısı ile birlikte, turizm amaçlı kullanılmak üzere
satılması için başvuruda bulundu. Ancak Kültür Bakanlığı satışı uygun bulmadı.
Kiralanmasında ise bir sakınca görülmedi. Ve neticede bina, aslına uygun restore
edilmesi kaydıyla 25 yıllığına, aylık 450 bin TL+KDV üzerinden Turkish Do&Co
İkram Hizmetleri'ne kiralandı.
***
1100 kişi okul için bir arada
Bu gelişmeler sırasında, okulun mezunlarından ve semt halkından oluşan
Platform Ortaköy G.O.P adlı sivil toplum oluşumu ortaya çıktı. 2007'de Facebook
kanalıyla bir araya geldiler. 1100 kişiye ulaştılar. Binanın restore edilip
yeniden okul olarak hizmete girmesi için imza kampanyası başlattılar.
İstedikleri, kamuya ait olan bu binanın, devlet okulu olarak halkın hizmetinde
kalmasıydı.
Platform'dan Tanjan Özbilgi şunları söylüyor: "Kültürü
korumak, sadece binaları korumak değildir. O binaların içerisinde yaşatılan
sosyal bir hayat var." Özbilgi ayrıca, okul otopark olarak kullanıldığı sırada
elde edilen gelirin yanı sıra; zamanında Sakıp Sabancı'nın, binanın yeniden imar
edilmesi için, 'okul olması' şartıyla bağışladığı 10 milyon TL'den söz ediyor.
Ve neden bu süreçte binanın yeniden okul olmadığını sorguluyor. Platform,
kiralama konusuna da itiraz ediyor ve okulun bu şekilde kullanımının,
satılmasından bir farkı olmadığını söylüyor. Bunun için mahkemeden yürütmeyi
durdurma kararı almışlar. Ancak mahkeme süreci hâlâ devam ediyor.
Okulun durumuyla ilgili görüş aldığımız İl Özel İdaresi Genel Sekreteri
Sabri Kaya ise bölgenin 1983'te turizm alanı olduğunu, turistik
amaçlı kullanımının sakıncalı olmadığını belirtiyor ve "Bina, okul olarak
kullanıldığında daha çok zarar görüyor. Ayrıca biz oranın kirasından aldığımız
parayı eğitime aktarıyoruz. Bize şu an ihaleyi durduracak bir yargı kararı
gelmedi, gelirse gereği yapılır," diyor.
***
Eğitim amaçlı kullanılmalı
Konuyla ilgili görüştüğümüz İstanbul Mimarlar Odası'ndan Yüksek Mimar
Ayşe Mücella Yapıcı şunları söylüyor: "5793 sayılı yasa ile
Boğaziçi'ndeki okulların özelleştirilmesi gündeme geldi. Bütün kıyıların
planlama yetkileri de Turizm Bakanlığı'na verildi. Ancak bu okul için, III
Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun özel kararı var.
Bu bina, eğitim amaçlı kullanılmak üzere hibe edildiği için satışı durduruldu.
Vakfedilme amacı dışında kullanılması, bizim vakıf hukukuna da uygun değil
zaten. Eğer okul olarak kullanılmaya uygun değilse bile, başka türlü bir şekilde
eğitim amaçlı kullanılmalı."
***
Yalının tarihçesi
Okulun tarihi binası, kayıtlarda Fehime Sultan Yalısı olarak geçiyor ama
gazeteci Murat Bardakçı bir yazısında bu bilgiyi düzelterek,
yalının aslında II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan'a ait olduğunu söylüyor.
Sultan Abdülhamid, Naime Sultan, Gazi Osman Paşa'nın oğluyla evlenince yalıyı
onlara hediye etti. Naime Sultan, Osmanlı Hanedanı ile birlikte yurtdışına
gönderilirken de yalıyı, eğitim amaçlı kullanılmak üzere devlete bıraktı.
1926'dan 1933'e kadar bina, yetim çocuklara barınak olarak kullanıldı. 1933'ten
sonra ise 1908'de Beşiktaş'ta kurulmuş olan Gazi Osman Paşa Ortaokulu, buraya
taşındı. 1953-54 yılına kadar devlete ait olan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın
kullanımına tahsis edilen bina, daha sonra İstanbul Valiliği'ne bağlı İl Özel
İdaresi'nin uhdesine geçirilmiş ve kullanımı yine Milli Eğitim Bakanlığı'na
bırakılmıştı.
***
Restorasyonu aslına uygun olacak
Binayı kiralayan Turkish Do & Co adına THY Basın Danışmanı Ali
Genç de otel olarak kullanılacağını; şu an restorasyon projesinin
yapıldığını, mimarlarının, tüm eski kayıtları inceleyerek aslına uygun bir proje
hazırladığını söylüyor. Genç, "Şu ana kadar harabe bir şekilde bekleyen bu güzel
yalıyı, turistik olarak Türkiye'nin gururu olacak, fonksiyonel bir yapı haline
getireceğiz," diyor. Ayrıca mahkemeden, kiralama işlemi için durdurma kararı
almadıklarını belirtiyor.