Şemsi Bayraktar, 'Orman Haftası' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, iklim ve topografik yapı nedeniyle yüksek düzeyde erozyona maruz kalan Türkiye'de, meraların, ormanların korunmasının çok önemli olduğunu belirtti. Sera gazlarındaki artış sonucu oluşan küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı sorunların gün geçtikçe arttığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"En kısa sürede orman varlığının artırılması için ülke olarak çalışmalara hız vermeliyiz. Bozuk ormanların rehabilite edilmesi, erozyonla mücadele edilerek topraklarımızın göllere, barajlara ve denizlere taşınmasının önlenmesi zorunludur. Ormanlarımızın yüzde 24'ü Karadeniz, yüzde 20'si Akdeniz, yüzde 18’i Ege, yüzde 15'i Marmara, yüzde 11'i İç Anadolu, yüzde 8'i Doğu Anadolu ve yüzde 4'ü Güney Doğu Anadolu'dadır. Orman içi ve kenarında bulunan 21 bin 395 köyde yaşayan milyonlarca orman köylüsü milli gelirden en az payı alan grupta yer alıyor. Orman köylerinde tarım arazisi yetersiz olmakla birlikte var olan tarım arazileri de parçalanmış, engebeli ve verimsizdir. Ormanların verimli olarak işletilmesi, geliştirilmesi ve korunması, geçimini doğal kaynaklara bağlı olarak sürdüren ve kırsalda yaşayan insanlarımız açısından hayati önemdedir".
Ormanlardan sağlanan gelir
Ormanlardan sağlanan gelirlerin orman köylülerinin geçimine katkısının yetersiz düzeyde olduğunu vurgulayan Bayraktar, orman köylülerinin, bu nedenle büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldığını ifade etti. Bu sebeple ormanların hayati önemini daha geniş ölçüde kesimlere tanıtmaya yönelik çalışmalara hız verilmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, bu önemli zenginliğin korunarak gelecek nesillere aktarılabilmesini sağlamanın herkesin görevi olduğunu kaydetti.
TZOB olarak, tabii kaynakların sürdürülebilirliği çalışmalarına tam destek verdiklerini belirten Bayraktar, ziraat odalarının, 2012 yılında ağaçlandırma seferberliği kapsamında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde fidan dikme çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.