Orhan Turan: "Doğalgaz Zammı İnşaat Malzemesi Üretimini Olumsuz Etkiler"
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan
Turan, 01 Ağustos 2008 tarihinden itibaren geçerli olan doğalgaz
zammına ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Turan, sanayide kullanılan
doğalgaza yüzde 18.77 oranında yapılan zamla Türk İnşaat
Sektörü’nün rekabet gücünün biraz daha zayıflatıldığını, bu durumun sektörün
gelişimine engel olduğunu vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2008 yılı ilk çeyrek büyüme verilerine
göre, inşaat sektörünün GSYH’ya sağladığı yüzde 6,3’lük katkı
ile 17 alt sektör içerisinde 5. sırada yer
aldığını vurgulayan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Orhan Turan yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Temmuz ayında uygulamaya konulan maliyet bazlı fiyatlandırma sistemiyle
zamlanan elektrik fiyatlarından sonra doğalgaza; konutlarda yüzde
16,88, sanayide de yüzde 18,77 oranında zam yapıldı. Elektriğin ardından
doğalgaza yapılan ve yılbaşından bu yana toplam yüzde 35’e ulaşan zam ile;
küresel arenada rekabet eden inşaat sektörünün, yüksek olan girdi maliyetlerini
daha da arttırarak, rekabet gücünü zayıflatır. Çimento, demir-çelik, yalıtım
malzemeleri, plastik ürünler ve diğer kalemler özellikle de seramik üretim
maliyetlerinin en önemli girdilerinden olan doğalgazın zamlanması inşaat
sektörünü büyük sıkıntıya sokacaktır. Özellikle seramik sektörü, taş ve toprağa
dayalı imalat sanayi, cam, demir-çelik, çimento gibi sektörlerde bu etki daha da
fazla hissedilecektir. Örneğin; üretim maliyetinin yüzde 30’unu doğalgaz ve
yüzde 22’sini motorin olmak üzere toplam yüzde 52’sinin enerjinin oluşturduğu
seramik sektöründe doğalgaz zammının üretim maliyetini yüzde 20 oranında
arttırması söz konusudur. Bu durumdan sektörün yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki
rekabet gücü olumsuz etkilenerek %50 oranında katma değeri olan Türk Seramik
Sektörü’nün ihracat şansı da zayıflayacaktır. Biz Hükümetten inşaat sektörüne
her yönden ve özellikle ihracatta destek beklerken bu uygulamalar sektörün
belini büküyor.”
Dünya enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların Türkiye’deki enerji
fiyatlandırmasına yansımasının doğal ve beklenen bir durum olduğunu söyleyen
Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Petrol fiyatları, Temmuz ayı içinde 145 Dolar’ın üzerini görerek rekor
kırmış olsa da, Ağustos ayı başında neredeyse 126 Dolar seviyesine geriledi. Bu
nedenle yapılan doğalgaz fiyat zammının gerekçesi tam anlaşılamamaktadır. İnşaat
ve diğer lokomotif sektörlerin temel endişesi; enerji üreticisi kitlenin
alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle Enerji KİT’lerinde ortaya çıkan açığın,
bu tür fiyat zamlarıyla kapatılmak istenmesi yönündeki değerlendirmedir. Enerji
yoğun sektörlerin oluşturduğu inşaat malzemesi üretimindeki temel girdilerden
olan elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 65’i doğalgazdan sağlanıyor. Dolayısıyla
doğalgaza yapılan zam, elektrik maliyetlerini daha da artırıyor. Yüksek enerji
maliyeti hem üretim sırasında, hem de ihtiyaç duyulan hammadde maliyetlerinin
yükselmesi nedeniyle inşaat malzemesi birim fiyatlarında artış yaşanmasına yol
açacak. Tüm alt sektörler de bundan doğrudan ya da dolaylı şekilde etkilenecek.
Birim fiyatlardaki artış, yaşanan bu gelişme, son günlerde yükselen enflasyon
oranının daha da yükselmesine neden olacak.”
Sanayimizin, uygun fiyatlarda, kesintisiz ve kaliteli enerji ihtiyacını
karşılamaya yönelik politikaların süratle hayata geçirilmesi gerektiğini
vurgulayan Orhan Turan; “Yeni fiyatlandırma mekanizmaları devreye
sokulurken; enerjide kaçak kullanımın önlenmesi, Enerji KİT’lerinin
alacaklarının tahsilâtı ile ilgili sorunların bir an önce çözülmesi ve olası
yeni zamlara gerek kalmaması sağlanmalı. Aksi durumda; sadece fiyata zam yaparak
bulunmaya çalışılan çözüm, inşaat sektörünün küresel rekabet becerisini sürekli
zayıflatacaktır. İnşaat sektörü elektrik, doğalgaz zamlarıyla birlikte akaryakıt
zammı ve navlun ücretlerindeki artışlarla da baş ediyor. Sektörümüzün ve
ülkemizin artan enerji talebine yönelik gerçekçi enerji politikalarına ihtiyacı
var.”