Ordu Belediyesinin inşaatına başladığı, Samsun
Anıtlar Yüksek Kurulunca projenin ikinci ayak direğinin sit alanı
içinde yer aldığı gerekçesiyle inşaat çalışmaları durdurulan teleferik projesi
ile ilgili kentte tartışmalar sürerken, bazı sivil toplum kuruluşları da bugün
''Ordulu sorun değil, teleferiğini istiyor'' adıyla yürüyüş düzenledi. Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, uydudan yayın yapan yerel
televizyon kanalına telefonla bağlanarak tartışmalarla ilgili görüşlerini dile
getirdi. Bazı sivil toplum kuruluşlarının teleferik projesinin durdurulmasıyla
ilgili yaptığı eylemi üzülerek izlediğini belirten Günay, şunları söyledi:
''Teleferik eski tarihlerden bu yana Ordu
tarihinde hep söylenir. Teleferik elbette yapılabilinir. Ancak teleferiğin
çıkılacağı yer ulaşılmaz bir yer değildir. Teleferiğin aslında yapıldığı yerler
ulaşımı çok zor olan yerlerdir. İşte bu zorluğu gidermek için teleferik yapılır.
Boztepe'nin böyle bir özelliği yok.''
Teleferik
projesinin kentin dokusunu bozduğunu belirten Günay, şöyle devam etti:
''Ordu'ya geldiğimde teleferiğin bir ayağının
temelinin Atatürk Anıtı'nın arkasına dolgu alanına, diğer ayağının ise Atatürk
Anıtı'nın önüne atıldığını gördüm. Teleferik başlangıcının o güzelim Atatürk
Anıtı'nı makasa aldığını gördüm. Bunu da şaşkınlıkla karşıladım. Özellikle Yalı
Cami ve Şadırvan gibi kültür varlıklıklarımızın olduğu yere ikinci ayak
direğinin yapılması beni şaşırttı. Yine bu direğin şehrin girişinde yapılmasını
şaşkınlıkla karşıladım. Ben dünyanın bir çok yerinde teleferik gördüm ancak
böylesine şehrin dokusunu bozan, tarihsel ve kentsel dokusunu hiçe sayan bir
teleferik girişimini, bir betonlaşma ve çelik konstrüksiyon girişimini dünyanın
hiçbir yerinde görmedim. Bunlar genellikle kamufle edilir. Genellikle şehrin
girişine estetik katar. Var olan estetiğini bozmaz.''
''Kurulun izni yok''
Teleferik projesi ile ilgili kurul
kararı olmadığını dile getiren Günay, ''Samsun'daki kuruldan bir müdür
vekilinden kişisel bir yazı alınmış. Kurul müdürü görüş vermez. Arkadaşlarımızın
yanıldığı ve kamuoyunun yanılmasına neden olan olay budur. Kurul müdürü görüş
vermez. Burada bir kurul kararı yok'' dedi. Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Varsa çıkarsınlar ortaya. Zaten konu yargıya
gitmiş. Yani yargı bu konuda nihai bir karar verecek. Ama dosyada bir kurul
kararı yok. Kurul müdürlüğüne vekalet eden bir arkadaşımız burada bir raportör
görüşüyle 'Yalı Cami'nin koruma alanının dışına kalıyor' demiş. Böyle bir şey
olabilir mi? Ben Ordu'yu avucum içi gibi biliyorum. İkinci ayak direğinin olduğu
yer Ordu ölçeğinde İstanbul'un Sultan Ahmet Meydanı gibi bir yerdir. Buraya bir
teleferik ayağı koymak tarih dokusundan, kültür dokusundan, kentsel dokusundan
haberdar olmamaktır. Bir raportör böyle gelişi güzel bir rapor verdi diye bu
duyarsızlık devam ettirilebilinir mi? Burada kurul kararı yok. Sonra kurul
burayı inceledi ve burayı durdurma kararı verdi. Durdurma kararı verildiğinde
arkadaşların güzergah değiştirmeyi gündeme getireceklere yere eski güzergahta
ısrar ederek ve inşaatı devam ettirmeleri gerçekten kamu kaynaklarını kötüye
kullanmalıdır ve israf etmeleridir. Bir anlamda kurul kararına meydan
okumalarıdır. Nitekim bu konuda suç duyuruları da yapıldı. Bu aynı zamanda ağır
cezalık bir suçtur. Yani tarihsel dokuya, kentsel dokuya kurul kararlarına
duyarsız kalmak önemli bir suçtur. Umarım ki bundan dolayı kimsenin başı
yanmaz.''