Ordu Çevre Derneği, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin keyfi hareket ettiğini belirterek bir açıklama yaptı: “Ordu’nun sembolü, tarihi olan iskele ve Çarşamba Pazarı yerine nasıl bir proje yapılacağı belirlenmeden yasal olmayan yolla yıkılıyor.”
BirGün’de yer alan habere göre; Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne tepki gösterdi. Dernek, belediyeye dilekçe ile başvurduklarını ancak yazılarına yanıt verme süresinin geçtiğini bildirerek şu açıklamayı yaptı:
“Ordu Büyükşehir Belediyesi keyfi uygulamalara devam ediyor. Mıdı Restoran’ın bulunduğu iskele yıkıldı; Çarşamba Pazarı’nda yıkım devam ediyor. Dernek olarak 13 Kasım tarihinde OBB’ye teslim ettiğimiz yazımızda, ‘Altınordu ilçesinde Çarşamba Pazarı ve OBB karşısında otopark yanında iskele yıkılmaktadır. Tarihi özelliği olan iskelenin ve Çarşamba Pazarı’nın yıkılma nedeni nedir? Yıkılmalarına dair OBB Meclisi’nin kararı var mı? Tarihi iskelenin ve Çarşamba Pazarı’nın yıkıldıktan sonra ne yapılacağıyla ilgili projeleri var mı? Tarihi iskelenin yıkımı sırasında denize dökülen molozlar denizi kirletmesini önlemek için kaldırılacak mı? Yıkılan tarihi iskele ve Çarşamba Pazarı’na yapılacak proje var mı? Varsa projelerin 4982 sayılı bilgi edilme yasası gereği derneğimize verilmesini talep ediyoruz’ diye sorduk.
OBB’ye verdiğimiz dilekçeye yanıt verme süresi geçti, yanıt veremediler. Çünkü yanıt veremiyorlar, ellerinde yıkma kararları yok, yerlerine ne yapacaklarına gösteren bir projeleri yok. Belediye ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışıyla hareket etmeye devam ediyor. Bildiğimiz gibi bu zamana kadar yapıp yıktığı, vazgeçtiği projeler var. Belediyeyi zarara uğrattılar. Şimdi de aynı yöntemle devam ediyorlar. Enver Yılmaz döneminde Ordu’nun tarihi önemi olan Atatürk’ün Ordu’ya çıktığı iskele yıkıldı. Aynı anlayış devam ediyor, şimdi de yine tarihi özelliği olan diğer iskele yıkıldı. ‘Millet Düzü’ olan Çarşamba Pazarı gecekondu haline getirilmişti. Şimdi de yerine ne yapılacağı belli olmadan yıkılmaya başlandı. Kabul edilebilir bir anlayış değil. Ordu’nun tarihi, kültürel miraslarına zarar vermekten vazgeçmelidir.”