Ord. Prof. M. Emin Onat, Mimarlar Odası
Genel Başkanı Bülend Tuna, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Zekai Görgülü, Prof. Dr. Afife Batur, Doğan Tekeli, Doğan
Hasol, Mimarlar Odası üyeleri ve Onat Ailesinin katılımıyla Zincirlikuyu’daki
mezarı başında anıldı.
Saygı duruşunun ardından söz alan Mimarlar Odası Genel Başkanı
Bülend Tuna, geçtiğimiz yıl Emin Onat’ın 100. doğum yılı nedeniyle Mimarlar
Odası tarafından düzenlenen anma etkinliklerine değindi. Emin Onat’ın sadece
"Anıtkabir’in mimarı" olarak anılmasının büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen
Tuna sözlerine şöyle devam etti: "Emin Onat’ın gerek meslek yaşamı boyunca
gerçekleştirdiği projelerle, gerekse de kurucusu olduğu ve geliştirdiği mimarlık
okullarıyla mesleğe ve mimarlık eğitimine yaptığı katkılarla birlikte anılmayı
hak ettiğine inanıyorum."
Bülend Tuna ayrıca Emin Onat’ın kendisi için tasarladığı ve uzun
yıllar yaşadığı Moda’daki evin korunamamış olması nedeniyle üzgün olduğunu
belirtti ve "Artan arazi rantının cazibesine kapılarak yıkılan sayısız mimarlık
eseri arasında Emin Onat’ın yaptığı veya tasarladığı pek çok yapı olduğunu
biliyoruz. Ama özellikle Moda’da kendi adının verildiği sokaktaki evini
koruyabilmiş olmamızı dilerdim" dedi.
YTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekai Görgüle de Emin
Onat’ın YTÜ’de mimarlık bölümünün kuruluşunda emeği geçen üç isimden biri
olduğunu söyleyerek, Emin Onat’ı tüm fakülte adına anmaktan mutluluk duyduğunu
belirtti.
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Orhan Hacıhasanoğlu ise anma törenine gönderdiği yazılı mesajda Emin Onat’ın her
iki mimarlık okulunun kuruluşu ve gelişmesinde eğitimci, mimar ve yönetici
olarak büyük katkıları olduğuna değindi ve her sene bölümü birincilikle bitiren
öğrenciye Emin Onat Ödülü verdiklerini hatırlattı.
"Emin Onat’ın eserlerini arkeolojik kazı yaparcasına
keşfettik"
Emin Onat’ın mimarlık eğitimine ve mimarlığa katkıları üzerine
konuşan Prof. Dr. Afife Batur, 2008 – 2009 yıllarında Onat’ı anma
etkinliklerinin düzenlenmesinde tam bir takım ruhu yarattıklarını belirterek
"Takım ruhu yaratarak çalışmayı hocamızdan öğrendik; imecenin erdemlerini
keşfettik" dedi.
Emin Onat’ın Anıtkabir’in gölgesinde kalan bir mimarlığı
olduğuna da değinen Batur, "Bu süreçte Emin Onat’ın Anadolu’nun sivil
mimarlığına yönelik çalışmalarını, modernist projelerini ve en devrimci
projelerinden biri olan Köy Enstitüleri yapımlarını adete arkeolojik kazı
yaparcasına keşfettik. Keşfetmekle övündüğümüz bu değerli bulguları öğrenmeye,
anlamaya ve anlatmaya devam edeceğiz. Bir Emin Onat kitabı yolda"
dedi.
Emin Onat’ın mezarını tasarlayan Doğan Tekeli ise, "Emin Onat’ı
1949 yılında tanıdım. O güne kadar bildiğim hoca tiplerinden son derece farklı
ve heyecanlı biriydi. Vefatının ardından 1965 yılında Mimarlar Odası ve fakülte
bir yarışma düzenledi. Emin Onat’ın kabri için açılan yarışmaya maalesef sadece
10 proje geldi. Buna karşılık üniversitenin bütün hocaları jürideydi ve
projeleri sürekli eleştiriyorlardı. Ardından bizlere bir daha çalışın dediler ve
ikinci yarışmada benim tasarımım birinci seçildi. Emin Onat’ın kardeşi Ahmet
Onat, mezarın yapımında benimle gece gündüz çalıştı ve 17 Temmuz 1965 yılında
mezar tamamlandı" dedi.