“ONDUSOLAR, Elektrik Üreten Çatılar" Konferansı YEM’de Gerçekleştirildi
Onduline
Avrasya’nın kendi geliştirmiş olduğu güneş enerjisini elektriğe
çeviren Ondusolar çatı sistemi, 23 Eylül 2010 Perşembe günü Ondusolar
‘Elektrik Üreten Çatılar’ Konferansı başlığı altında Yapı-Endüstri Merkezi’nde
gerçekleştirildi.
Konferans, güneş enerjisi açık oturumu ile başladı.
Açık oturumun moderatörü, aynı zamanda Muğla Üniversitesi
Rektörü, Prof. Dr. Şener Oktik konuşmasında yapılan
bütün tasarımların insanın konforuna yönelik olduğunu, bu konforun ölçüsünün ise
kullanılan enerji miktarıyla ilişkili olduğuna değinerek sözlerine başladı. Bu
anlamda yapılan tasarımların sürdürülebilirlik ve doğa ile ilişkisine dikkat
çene Oktik, 2009 senesine dair dünya geneli ile ilgili olumsuz noktalara dikkat
çekti. Başta küresel kriz, petrol fiyatlarındaki düşüş ve gerçekleştirilmiş olan
İklim Değişikliği Toplantısında çok olumlu sonuçların çıkmamasını değerlendiren
Oktik, yenilenebilir enerjilerin dünya enerjileri içindeki payının yüzde 3
olduğunu belirtti. Bu eksende genel anlamda Dünya, Türkiye ve gelecek
değerlendirmesi yaptıktan sonra, Belçikalı bir ressamın resmini izleyicilerle
paylaşarak; “Tuval’in içi nasıl boyanacak?” sorusunu Onduline Avrasya
Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan’a yöneltti.
Burhan Karahan,
konuşmasına öncelikle tuval’in içinin boyanmasının gerekli olduğu ile başladı.
Türkiye’nin bir takım hedeflerinin olduğunu ve bu arayış içerisinde Türkiye’nin
dünyanın dışında kalmasının mümkün olmadığını belirten Karahan, bu konunun
mimarlık ile ilişkisine dikkat çekerek; “Biz artık bir binayı tasarlarken bu
binanın içine ya da üstüne yenilenebilir enerji üretecek detayları nasıl
yerleştiririz? sorusunu sormalıyız. İşin özü mimari ile ilişkili, bir takım
şeyleri önceden öngörmemiz ve tasarlamamız gerekiyor” dedi. Bu konuda
hemfikir olduğunu belirten Oktik, öncelikle yapıların bu vizyon ile
tasarlanmasının gerekliliğine dikkat çekti. Bununla birlikte mevcut Türkiye
sistemi ve konu ile ilgili kanunların bu anlamda öneminin de olduğunu dile
getiren Oktik, kanun ve düzenlemeler konusunda ne tür yaklaşımların gerekli
olduğu sorusunu Yenilenebilir Enerji Politikaları Ve Teknoloji
Stratejisi Uzmanı Dr. Baha Kuban’a yöneltti.
Dr. Baha Kuban, mevcut
kanun ve düzenlemelerin yeterli olmadığını, mevcut kanunun daha üst ölçekli
projeleri desteklemekte olduğunu belirtti. Uluslararası örneklerde çatı
programlarının destek programlar ile karşımıza çıktığını belirten Kuban,
gelişmiş ülkelerde bu konunun kamu programları ile desteklendiğine vurgu yaptı.
Ayrıca bu tip programların yerel ekonomik kalkınmaya da katkısı olduğunu
belirten Kuban, Türkiye’de ki düzenlemelerin henüz yeterli olmadığına
değindi.
CleanGlobe ve GENSED İletişim Komisyonu Başkanı Ateş
Uğurel ise, Türkiye için önemli olan yasal düzenlemenin kanun ile
birlikte yönetmelik olduğuna dikkat çekti. Bu konu ile ilgili bir yönetmeliğin
hazırlandığını ancak henüz çıkmadığını belirten Uğuel, şartname ve belli
standartların belirlenmesinin gerekli olduğuna vurgu
yaptı.
Standartların olmayışının bir sorun olduğunu
belirten Oktik, Onduline’in hedeflerinin neler olduğunu sorusunu Karahan’a
yöneltti. Karahan, onduline’ın kendini geleceğe uyarlamak zorunda olduğunun
altını çizerek 30-35 sene önce çatı kaplamaları uzmanlığı ile piyasaya çıkan
firmanın, çatı yaklaşımında çatılardan enerji elde etme ve çatıyı yaşam alanı
olarak kullanma konusunda değişiklik yaptığını belirtti. Enerji firması
olmadıklarını da belirten Karahan, firma olarak çatıcılığa ve mimariye yatkın
bir konuma olduklarını belirtti. Bununla birlikte bu konu üzerine çalışan bütün
firmaların ciddi yaklaşımlarının olmasının önemine değinen Karahan, bunun bir
ekip işi olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr.
Şener Oktik’in, Türkiye’de bu tip bir sistemin fizibilitesini, devlet teşviki
olmadan yapılmasının mümkün olup olmayacağı sorusuna, Kuban, güneş enerjisinden
faydalanan sistemleri Türkiye’nin desteklememesi halinde geleceği ıskalayacağını
söyledi. Bu konu ile ilgili olarak güneş ve güneşten elektrik üretimi konusunda
bir değer zinciri olduğuna değinen Oktik, bu değer zincirinde Türkiye’nin
yerinin ne olduğu sorusunu Uğurel’e yöneltti. Değer zincirini bir tek üretim
konusunda ele alınmaması gerektiğini belirten Uğurel, bu sistemin başta güç
elektroniği, cam sektörü, alüminyum sektörü olmak üzere pek çok sektör ile
ilişkili olduğunu bu perspektiften bakıldığında pek çok alanı etkilediğini ve
sürece kattığını sözlerine ekledi.
Güneş enerjisi açık oturumundan sonra
Onduline Avrasya proje Müdürü Melih Kamil, ‘Güneş Enerjisi ve
çatı Entegrasyonu’ üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Çatı ve güneş enerjisi
sistemlerine dikkat çeken Kamil, fotovoltaik sistemin çatıya uyumlu bir şekilde
entegre edilmesinin önemini vurgularken, çatıdan kaldırılmaları halinde çatıda
akma olmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’de mevcut çatı çözümlerinin çatıdan
güneş enerjisi anlamında verim almaya engel olduğunu belirtti ve çatı
projelerinin sadeleşmesinin gerekliliğini vurguladı. Yeni yapılacak çatıların bu
hassasiyet ile tasarlanmasının gerektiğini belirterek sözlerine son
verdi.
Melih Kamil’den sonra
söz alan Ondusolar Ürün Yöneticisi Vahit Sakçılar, sektör ile
ilgili katıldıkları fuarlar ve şirketin yurtiçi uygulamaları hakkında bilgi
verdi. Güneş Enerjisi Proje ve Satış Uzmanı Burak Burç ise
genel bir girişin ardından güneş panelleri hakkında detaylı bilgi verdi.
Konuşmasında sistem bileşenleri, sistem maliyetleri ve uygulama detayları
hakkında ayrıntılı bilgi veren Burç, en büyük gücün kullanıcıda olduğunu
sözlerine ekledi.
Konferansın son konuşmacısı olan Doç. Dr.
Mehmet Bengü Uluengin ise, bir örnek uygulama olarak Antalya GüneşEv
projesi ile ilgili detayları aktardı. Türkiye’de elektrikli çatı ve ekolojik
bina anlamında uygulamaların az sayıda olduğunu belirten Uluengin, ekolojik ve
temiz enerji üreten bina algısına değindi. Sözlerine Antalya GüneşEv projesinde
‘Bütüncül Tasarım’ uygulamaya çalıştıklarını aktararak devam eden Uluengin, bu
kapsamda projenin devam ettiğini söylerek sözlerine son verdi.