İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Şevket Dönmez başkanlığında Amasya’ya
20 kilometre uzaklıktaki Oluz Höyük’te sürdürülen kazı
çalışmaları dördüncü yılına girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı DÖSİM ve İstanbul
Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından finanse edilen Oluz Höyük kazısı, Hitit
uygarlığı ile birlikte 10 uygarlığın kalıntılarını gün ışığına çıkarıyor.
Yüz kişilik kazı ekibinde 25 arkeoloji öğrencisinin yanı sıra arkeozoologlar,
antropologlar, hebotanikçiler, jeologlar, sanat tarihçileri ve jeofizikçiler de
yer alıyor.
Şimdiye kadar elde ettikleri bulguların Oluz Höyük’te bir Hitit kentinin
varlığına işaret ettiğini söyleyen Dönmez, kazı çalışmalarında Hitit kenti
yanında on kentin de üst üste kurulmuş olduğunu, Hitit kentinin bu on kentten
sadece biri olduğunu belirtti. 4 yıl boyunca yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik bir
alanda kazı yaptıklarını, MÖ 4 binli yıllardan MÖ 1. yüzyıla kadar yaklaşık dört
bin yıllık kronolojik sürecin açığa çıkarıldığının altını çizdi.
Kibele kültürü
Oluz Höyük’te dört alanda açma çalışması yaptıklarını, ve beşinci tabakaya
ulaştıkları açmada Frig uygarlığına ait ana tanrıça olarak bilinen Kibele’ye ait
bir heykel parçacığı bulduklarını belirten Dönmez, ilk kez Kibele kültünün bu
kadar kuzeyde yer almasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Kuzeydeki açma ile
kentin savunma sistemini, güneydeki açma ile kentin giriş noktasını, doğudaki
açma ile de kentin kronolojisini bulmayı amaçladıklarını belirten Dönmez, kazı
çalışmaları ile birlikte Amasya kronolojisinin yeniden kurgulanması gerektiğini
belirtti.
Hitit uygarlığı ile birlikte Samsun, Sinop ve Amasya’da yarı göçebe, savaşçı
bir uygarlık olan Gaşkaların yaşadığının bilindiğine, Gaşkalar ile ilgili
birtakım bilgilerin Hitit kitabelerinde yer aldığına ancak bu uygarlığın
varlığının antropolojik olarak bulgularla kanıtlanmadığına dikkat çeken Dönmez,
Oluz Höyük’te Hitit uygarlığına ait katmanda güçlü yangın izlerinin bulunduğunu
belirterek, bu durumun da Hitit-Gaşka çatışmasının izleri olabileceğinin güçlü
kanıtlarını içerdiğini belirtti.