İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi, Boğaz’a yapılmak
istenen yeni bir köprünün kentin kuzeyindeki ormanlara zarar vereceğini
açıkladı. Uzmanlara göre eğer yine de bir köprü yapılacaksa, ‘karayolu
ve denizyoluyla bütünleşen raylı sisteme dayalı bir Boğaz geçişi’
üzerinde durulmalı.
Karayolları Genel Müdürü Cahit
Turhan geçen hafta “Boğaz’a 3. köprü için üzerinde durulan güzergâhlar
‘Beykoz-Tarabya’ ve ya ‘Sarıyer-Yuşa Tepesi” dedi. Karayolları’nın
açıklamasından bir hafta sonra İ.Ü Orman Fakültesi’nde oluşturulan bir komisyon,
‘3. Köprü ve İstanbul Ormanlarına Etkileri’ adlı bir rapor
hazırladı. Fakülte görüşü olarak benimsenen 10 sayfalık raporda şu
çarpıcı tespitler yer aldı:
“3. köprü nedeniyle yapılacak
yollar, daha önceki örneklerde olduğu gibi her türlü yapılaşma için çekim alanı
oluşturacak. Yapılaşma ve yerleşmeler için en çekici arazi kamusal alanlar ve
orman alanları olacak. Yeni oluşacak yerleşim birimlerinin ve diğer tesislerin
ne boyutlara varabileceğini birinci ve ikinci köprü yollarının neden olduğu
yerleşme ve yapılaşmalar gösteriyor.
Rekreasyona, turizme, toplumun refahının artırılmasına tahsis edilmesi
gereken alanlar toprak yağması ve spekülasyona kurban edilecektir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca kurulan İstanbul
Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) tarafından
2005-2008 arasında çok değişik alanlarda çalışan bilim adamları ve
teknisyenlerin katılımı ile hazırlanan planlarda 3. köprüye yer verilmemiştir.
Bu çok geniş kapsamlı çalışmanın dikkate alınmaması, uygulanan yönetim
politikalarında bir başka çelişkiyi ortaya çıkarmaktadır.
3. köprü ve
bağlantı yollarının, Adapazarı, Kocaeli, Tekirdağ ve Kırklareli ormanlarında 5
bin hektarı etkileyeceği yönündeki iddialar var.
Günümüz merkezi
yönetiminin uygulamaları ve genel politikası, yerinden yönetim birimlerine daha
geniş karar ve uygulama yetkisi verilmesi yönündedir. Bu durumda 3. köprü yapımı
ile ilgili olarak ormanlara en az zarar verecek kara yolu ve deniz yolu ile
bütünleşen raylı sisteme dayalı bir Boğaz geçişi üzerinde durulması uygun
olacaktır.”
Rapor dekanlıkça görevlendirilen Prof. Dr Abdi
Ekizoğlu başkanlığında Prof. Erdal Semli, Prof. Dr. Ahmet
Hızal, Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, Prof. Dr. Ahmet Türker, Prof. Dr. Ömer Karagöz,
Prof. Dr. Ayhan Koç’tan oluşan komisyon tarafından
hazırlandı.
Son ormanlar
İ.Ü Orman Fakültesi’nin
raporunda İstanbul’un kuzeyinin ormanlarla kaplı olmasının hem kent hem de
insanlar için büyük bir şans olduğu vurgulanarak özetle şu bilgiler verildi:
“Bu ormanların karbon tutarak ve havadaki tozları filtreleyerek ürettiği
temiz hava, kuzeyden esen hâkim rüzgârlarla kentin hava ve yaşam kalitesini
artırır. Bu bölgede kentin su gereksinimini karşılayan ve toplam su depolama
kapasiteleri 817.6 milyon metre küp olan barajlarla 110 milyon metre küplük
Istranca ve 145 milyon metre küplük İsaköy ve Sungurlu derelerinin havzaları
var. Belgrad Ormanları btoplam 402 bitki türünü barınıyor. Orman alanını
kaplayan meşeler, hakim ağaç türü olarak büyük önem taşıyor. Belgrad
Ormanları’nda 42 tür gündüz kelebeği, 146 kuş türü, 22 memeli türü, kurbağalar
ve sürüngenler yaşamını sürdürüyor. Ormanın çevresi dünyanın önemli kuş göçü
yoğunlaşma alanlarından biri. Bölge yüzbinlerce su kuşu, yırtıcı ve ötücü kuş
türünü ağırlıyor.” (aa)