DHA'nın haberine göre, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde Deniz Temiz TURMEPA Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen 2. Uluslarararası Mavi Çözüm Platformu'nda 'Sanayide atık yönetimi ve Mavi Dönüşüm' konusu mercek altına alındı. Düzenlenen etkinliğe Deniz Temiz Derneği TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan M. Yaramancı, Deniz Temiz Derneği TURMEPA Kurucu ve Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan katılırken, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, program değişikliği nedeniyle konferansa katılamadı. Düzenlenen etkinlikte konuşan Deniz Temiz Derneği TURMEPA Kurucu ve Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, geçen yıl Uluslarararası Mavi Çözüm Konferansı'nın ilkinin düzenlendiğini, bu konferansları önemsediğini belirterek, "Bir taraftan denizlerimizle ilgili sorumluluğu paylaşan tüm kurum, kuruluş ve bireyleri aynı çatı altında toplarken, diğer taraftan da bu kuruluşların aralarında daha sıkı diyalog kurulmasına vesile oluyoruz. Bir sanayici olarak çok önem verdiğim sanayide atık yönetimi ve mavi dönüşüm konusunu ele alacağız" dedi.
"SON ÇOK ÇEYREK YÜZYILDA BÜTÜN DÜNYADA ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN GİTTİKÇE ARTTIĞI FARK EDİLDİ"
"Son çok çeyrek yüzyılda bütün dünyada deniz, hava, kara yani özetle çevre kirliliğinin gittikçe arttığı fark edildi. Konu büyüye büyüye ayrı bir platforma yerleşti" diyen Koç, çevre kirliliğiyle mücadeleye yönelik, resmi kuruluşlar, standartlar, teknolojiler, sanayi kolları ve sivil toplum örgütleri kurulduğunu ve geliştiğini söyledi. Koç, Türkiye'de özellikle son 10 yılda çevre koruma bilincinin geliştiğini ifade ederek, "Alınan önlemler sanayileşme ve kentleşmenin hızına yetişemediğinden sorunlar maalesef büyümeye devam ediyor. Sanılanın aksine deniz kirliliğinin yüzde 85'i endüstiriyel, evsel ve tarımsal atıklardan oluşmaktadır. Sanayi ile belediyeleri yaklaşık yüzde 80'i atıklarını yeterli seviyede biyolojik olarak arıtmamaktadırlar. İşte bunun için deniz ve su varlıklarımızın kirlenmesinin esas sebebi de bizleriz. Son 50 senede dünya nufüsu iki misli artarken, su kullanımını üçe katlamıştı. Bu gidiş çok ciddi ve önlem alınması gereken bir durumdur" ifadelerini kullandı.
"TEHLİKELİ ATIK SUYUN TAMAMI MAALESEF ARITILMADAN DOĞAYA BIRAKILMAKTA"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre memleketimiz sanayiden kullanılan suyun yüzde 81'i ve organize sanayi bölgelerinde yılda üretilen 30 milyon metreküp tehlikeli atık suyun tamamı maalesef arıtılmadan doğaya bırakılmakta, bu da çok üzücü bir durumdur. Türkiye'deki kamu ve sanayi kuruluşlarının çevre dostu çalışmalarını konuşacağız ve diğer kuruluşlara da örnek olmasını dileyeceğiz. Bir yandan tasarrufa önem verirken, bilhassa sanayi atıklarının çevreyi kirletmeden geriye kazanımı ya da bertaraf edilmesi gittikçe önem kazanmakta. Bunun içinde yeni yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Mesela bundan 10 yıl öncesine kadar sadece evsel ya da çok tehlikeli atıklarla ilgili çok basit ya da genel düzenlemeler bulunmaktaydı. Şimdi ise en küçük ayrıntılara kadar inen düzenlemeler getirildi. Örneğin atık yağlar ambalaj türlerine göre malzemeler, eski oto lastikleri ve elektronik çıktılar gibi pek çok özel atık için ayrı ayrı çevre koruma standartları belirlenmiştir. Aynı zamanda hava kirliliği emisyon standarları ve limitleri daraltılmış, izin ve kontrol prosedürleri devreye sokulmuştur. Bunlar ülkemiz için oldukça önemli gelişmelerdir. Çevre yönetimi için strateji ve politikalar oluşturduk. Bütün şirketlerimize Koç Topluluğu Çevre Politikası ve İklim Değişikliği stratejisi başlıkları altında rehberler sirküle ettik. Ne yapmaları, ne yapmamaları lazım geldiğini açık ve seçik olarak kendilerine anlattık" diye konuştu.
"ÖLMEK İSTEMİYORSAN DENİZLERİ TEMİZ TUTACAKSIN"
Denizlerin önemine de değinen Koç, "Yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yüzde 75'ni bize denizlerimiz sağlıyor. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Başka bir deyimle 'Ölmek istemiyorsan denizleri temiz tutacaksın.' Memnuniyetle altını çizmeliyim ki ülkemizde deniz ve su varlıklarımızın korunması ve kirlilikle mücadelede epey yol alındı. Övünmek gibi olmasın ama bunda derneğimizin de büyük rolü oldu. Tam 19 yıl önce Deniz Ticaret Odası ve 40 arkadaşla birlikte TURMEPA'yı kurduk. O zaman kendimize 30 senelik bir hedef belirlemiştik. Geride bıraktığımız yıllarda gerek üye ve şube sayımız , gerekse yürütüğümüz projelerle deniz ve kıyılar konusunda Türkiye'nin lider sivil toplum kuruluşu haline geldik. Bu 19 yıl içerisinde hükümetimizden, silahlı kuvvetlerimizden, sivil toplum kuruluşlarından, belediyelerden, üniversiteler ve şirketlerden epey destek ve güç aldık. Ayrıca küçünmeyecek miktarda mali yardımda gördük. Ancak ne yazık ki sokaktaki vatandaştan beklediğimiz, arzu ettiğimiz desteği hala göremiyoruz" ifadelerini kullandı. Koç sözlerini şöyle tamamladı: "Baştan kirletmemek gerekiyor, bir defa kirlettikten sonra temizlemeye çalışmak, hem daha pahalı, hem de meşakatli, hem de daha vakit alıcıdır. Bu hakikatide aklımızın bir köşesinde tutalım."
DENİZDEN ÇIKARILAN MALZEMELER SERGİLENDİ
Öte yandan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nin girişinde Sualtı Atık Sergisi'nde Yenikapı, Adalar ve Göcek de denizden çıkarılan malzemeler sergilendi.