Eylül ayında kapıları içeriden açılmayan, penceresiz
‘servis aracı’nın içinde sel sularına kapıldıkları için ölen sekiz kadın işçinin
yakınları, tazminat davasından vazgeçti. Şirketin daha önce teklif ettiği 60 bin
TL’yi reddeden aileler, işyeri sahibinin kişi başına verdiği 110-190 bin TL
arasındaki manevi tazminatı kabul ederek, tazminat davasından vazgeçti. Şirketin
parayı peşin ödediği belirtildi. İşçilerin avukatı Fatih Çakır işverenin 1
milyon TL’nin üzerinde bir ödeme yaptığını söyledi. İstanbul’da 32 kişinin
öldüğü selde İkitelli’de Pameks Tekstil isimli işyerinde çalışan işçilerden
yedisi araç içinde, biri hastanede ölmüştü.
‘Kan parası değil’
Pameks A.Ş.’den yapılan açıklamada, ödenen tazminatın kan parası olarak
nitelendirilmemesi, ‘destekten yoksun kalma tazminatı’ olduğu vurgulandı.
Açıklamada “Pameks A.Ş., kanunlara uygun olarak sel felaketinde hayatını
kaybeden sekiz çalışma arkadaşımızın ailelerine maddi ve manevi açıdan destek
olmak için her türlü çabayı da göstermeye kararlıdır” denildi. Pameks’in sahibi
Cevdet Karahasanoğlu, servis sorumlusu ve şoförü hakkında iki-15 yıla kadar
hapis istemiyle açılan ceza davasıysa sürecek.
Rapor: Sellerde bitki örtüsü de etkili oldu
Son sel felaketlerinde fatura büyük oranda dere yatağındaki yapılaşmalara
kesildi. Ama ormancılar, bitki ve toprak örtüsündeki bozulmaya da dikkat
çekiyor. İstanbul ve Tekirdağ’daki sel olayına ilişkin İÜ Orman Fakültesi Orman
Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hızal, Türkiye Ormancılar Derneği
Genel Sekreteri Sezai Kaya, TMMOB Orman Mühendisleri İstanbul Şubesi Başkanı
Besim Sertok’un da aralarında bulunduğu teknik bir heyet rapor hazırladı.
Raporda şu sonuca varıldı:
“Çatalca’da hiçbir arazi sınıflaması ve toprak koruma önlemi alınmadan tarım
yapılan arazilerde, toprağın su tutma kapasitesi azaldı. Yüzeysel akışa geçen su
miktarı çok yükseldi. İSKİ tarafından da dere içleri ve çevresinin doğal bitki
örtüsünden temizlenmesi sularının akış hızını artırdı. Ayamama Deresi yatağı
daraltılarak kanal haline sokuldu.”