Okullar Büyük Risk Altında



Uzmanlar güçlendirme çalışmalarının hızla yapılması gerektiğini söylüyor. Ama nasıl yapıldığı da, yapılana kadar geçen süre içinde ortaya çıkan risk unsuru da oldukça önemli.

Evrensel'den Arif Koşar'ın haberine göre, deprem konusundaki çalışmalarıyla tanınan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, konu ile ilgili şunları söyledi:

“Çocuklarımız, geleceğimiz. Güçlendirme çalışması yapılıyorsa demek ki risk var. Bu riskin hangi düzeyde olduğunu bilmiyoruz, ama tabii risk var”

15 yıl geçti

Deprem güvenliği açısından hastane, okul, cami, belediye gibi hem insanların gruplar halinde ve kitlesel olarak bulunduğu hem de olası bir afet anında önem arz eden binalar “stratejik” yapılar olarak değerlendiriliyor. Gündoğdu tam da bu nedenle, okullara yönelik güçlendirme çalışmalarını takdir ediyor. Ama 1999 Marmara Depreminin üzerinden tam 15 yıl geçtiğini, bu süre içinde çalışmaların çoktan tamamlanmış olması gerektiğini de vurguluyor. Yani gereken önlemlerin hâlâ alınmadığı stratejik binalar açısından bile “büyük risk” devam ediyor. Acı bir örnek hemen yanı başımızda: Bingöl’de 1 Mayıs 2003’te meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremde yıkılan Çeltiksuyu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, 84 öğrenci ile bir öğretmene mezar olmuştu.

Risk devam ediyor

Evet risk devam ediyor. Ve Gündoğdu’ya göre bu riskin nedeni, Hükümetin ‘deprem politikası’: “Hükümet daha çok büyük bina, yol, köprü gibi büyük inşaat projelerine öncelik veriyor. Sorumlu kişilere sorduğumuzda, ‘İstanbul çok büyük bir merkez, birden olmuyor’ diyor. Ama çok büyük meblağlar başka projelere harcanıyor. Büyük bir felaketin yaşanmış, üzerinden 15 yıl geçmiş. Öncelik okul, hastane gibi binaların deprem güvenliğine verilmeli. Sorun bu... Hükümetin önceliği bu değil. Bu nedenle de böyle parça parça yapılıyor. Çok fazla okul yıkıldı ve yeniden yapıldı da. Bu doğru. Ama geçen süreye baktığımızda bu konuya yeterince önem verilmediği açık.”

11 yıl önce 11 yıl sonra

“17 Ağustos depreminin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, 60’ı resmi ihaleyle, gerisi bağışçılar eliyle 130 okulun güçlendirme çalışmalarını tamamlayabildi.”

Bu satırlar 2003 yılındaki bir haberden. Ve buna 11 yıl daha eklediğimizde sonuç: Yüz binlerce öğrenci hâlâ risk altında.

İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe de benzer şekilde mevcut riske ve yavaşlığa dikkat çekiyor: “Depremin üstünden neredeyse 15 yıl geçti. Güçlendirilmeyen hiçbir okul kalmaması gerekirdi. Bunlar deprem riski taşıyor. Son derece geç kalınmış bir durum. Yarın bir depremle karşılarsak ne olacağını sorgulamak lazım. 15 senedir böyle.”

Krediler faiz lobisinden!

Okulların güçlendirilmesi için Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası ve İslam Kalkınma Bankası gibi uluslar arası kurumlardan düşük faizli kredi alındı. Proje esas olarak Dünya Bankası’nın... Zaten ihale duyurusunda “Firmaları, Dünya Bankası satın alma esas ve usulleri doğrultusunda, Ulusal Rekabetçi İhale yöntemiyle kapalı tekliflerini sunmaya davet etmektedir” deniliyor.

İhaleye çıkartılan bazı okul binaları ise şunları: Arnavutköy’de Deliklikaya ve Tayakadın İlkokulu, Başakşehir’de Örencik ve Subaşı İlkokulu, Eyüp’te Yeşilpınar İlkokulu, Fatih’te Atikali İlkokulu, Sarıyer’de Kocataş Barbaros ve Kumköy Ferhan Bedii Feyzioğlu İlkokulu, Kadıköy’de 50.Yıl Tahran Lisesi, M. Mihriban Boysan İlkokulu ve Neriman İrfan Akça Mesleki Eğitim Merkezi...