Maketten konut alan tüketici pek çok riski de beraberinde
satın alıyor. Projenin tamamlanamama ihtimali bir yanda dururken, ihtişamlı
resimlerle süslü gösterişli kataloglarla pazarlanan daireler teslim
edildiklerinde beklentilerin çok uzağında da kalabiliyor.
Henüz inşa
edilmemiş bir daire alınırken en çok akıl karıştıran ve hayal kırıklığına neden
olabilen detaylardan biri de konut büyüklüğü. Şirketler
genellikle brüt metrekare üzerinden satış yapıyor. Tüketici,
dairesinin net büyüklüğünü öğrenmediyse, teslim sırasında beklediğinden daha
küçük bir daireyle karşılaşıyor. Bunun en sık karşılaşılan nedeni, bazı
şirketlerin sosyal donatı alanlarını ve otoparkları da brüt metrekareye dahil
ederek satış yapması. Durum böyle olunca, brüt-net farkı çok açılıyor. Örneğin,
brüt büyüklüğü 140 metrekare olan bir daireyi, "Kullanılabilir alanım en az 120
metrekare olur" diye düşünerek maketten alan tüketici, inşaat bittiğinde net
büyüklüğün 99 metrekareye kadar indiğini görebiliyor. İşte, bu gibi beklenmeyen
durumların önüne geçmek için, maketten konut alımlarında net büyüklüğü ve brüt
metrekareye nelerin dahil olduğunu mutlaka sormak gerekiyor.
‘Daire
planını inceleyin'
Sinpaş'ın da aralarında bulunduğu pek
çok büyük şirketle çalışan; Akasya Acıbadem, Bosphorus City gibi dev projelerin
altında imzası olan Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, tüketiciye
daire planlarını gösteren katalogları incelemelerini tavsiye
ediyor. Bu broşürlerde, her odanın net büyüklüğünün sıva payı bile düşülerek
yazıldığına dikkat çeken Evrenol, "Burada net büyüklüğün yazılmaması kusurdur.
Kurumsal şirketlerin hiçbiri itiraza mahal vermez. Bu kuralı bozmaz. Sözleşmede
neti ve brütü mutlaka belirtir" diyor.
Evrenol, brüt-net metrekare
farkının yüzde 15 seviyesinde olduğu bir yapının en iyiyi yakaladığını, kötü
yapılarda ise bu farkın maksimum yüzde 40'a kadar çıkacağını ifade ediyor. "Brüt
100 metrekare olan bir dairenin ortalama net büyüklüğü 75 metrekare civarında
olur" diyen Evrenol, bu oranın binada bulunan daire sayısı ile bina yüksekliğine
paralel değişimler gösterdiğini söylüyor. Evrenol, "Bina yükseldikçe, bu oranın
bozulması kolaylaşır. Çünkü kolonlar, perdeler çok genişler" diye
konuşuyor.
Net-brüt metrekare farkı, fiyata nasıl etki
ediyor?
Konut satışlarında metrekare fiyatının bin TL ve altında
olması tüketiciyi en çok cezbeden ve ‘uygun fiyatlı konut aldığını' hissettiren
etken. Ancak brüt 100 metrekare bir konutu 100 bin TL'ye alan tüketici konutunun
her metrekaresi için bin TL ödediğini düşünürken, kullanabileceği net alanın 100
metrekareden az olduğunu göz ardı edebiliyor. Daire metrekarelerinin içine
otopark, peyzaj alanı ve sosyal donatı birimlerinin de katılması, brüt-net
farkını açarak konutu olduğundan büyük gösterip birim fiyatın düşük olduğu
izlenimi uyandırabiliyor. Alıcılar, görünürde metrekaresi büyük; ancak gerçekte
küçük daireleri ‘ucuz' hissi veren metrekare fiyatıyla
alıyorlar.
Hesap nasıl yapılıyor?
-Konuttaki her
bir oda, banyo, mutfak ve balkonun sıvaları da çıkmış olarak hesaplanan
süpürülebilir, yürünebilir alanı, net büyüklüğü gösteriyor.
-Brüt alan
ise 3 farklı biçimde hesaplanabiliyor:
1-Katın dıştan ölçülen, asansör ve
boşlukların düşürüldüğü inşa edilebilen alanı şeklinde,
2-Yangın
merdiveni de bu hesaplamanın dışında tutularak,
3-Bina girişi,
otoparklar, sosyal tesisler (havuz, vs) ve peyzaj alanlarından gelen pay da
konutun brüt alanına eklenerek.
-Metrekaresi bin TL olan bir konutu ele
alırsak, birinci brüt hesaplamasına göre brüt 100, net 75 metrekare büyüklüğünde
bir daireden yola çıkalım.
-İkinci brüt hesaplamasına göre, brüt 96
metrekareye, fiyat bin 10 TL'ye çıkıyor.
-Üçüncü ve en çok tartışılan
brüt hesaplamasında ise, sosyal alan ve diğer etmenlerden gelen payla, brüt 120
metrekareye çıkarken, fiyat 980 TL'ye iniyor. Ancak net büyüklük 75 metrekarede
kalıyor. Tüketici, metrekaresi 980 TL olan bu konutu net büyüklüğünü öğrenmeden,
uygun fiyatlı bularak satın alıyor; ancak daha sonra dairesinin 75 metrekareye
kadar küçüldüğünü fark edince, bu fiyatı yüksek
bulabiliyor.
‘Yaşam tarzı alıyorsanız bedelini
ödeyeceksiniz'
Mimar Mehpare Evrenol, tüketicinin artık yalnızda
konut satın almak istemediğini, yaşam tarzı aradığını belirterek, şu görüşleri
aktarıyor: "Brüt hesabı yapılırken, sosyal alanlar dahil edildiyse metrekare
artarken, fiyat düşüyor. Diğer türlü ise metrekare küçülüp fiyat yüksek
görünüyor. Çarpıp bölünce sonuç aynı. Tüketici, sadece sosyal tesislerin
parasını da bu şekilde ödemiş oluyor. Diğer türlü, bu miktarlar, metrekare
fiyatı yüksek tutularak zaten konut fiyatına yansıtılıyor. Vatandaş, artık
yalnız tepesindeki damı, klozeti satın almıyor. Spor salonu, yüzme havuzu
istiyorsa, onun parasını da bir şekilde ödeyecek. Evden çıkınca bakımlı bahçeler
görmek istiyorsa, o çimlerin parasını ödeyecek. Bu yaşam tarzının bir bedeli
var. Tüketicinin burada yapması gereken, yanılmamak için konutunun net
büyüklüğünü satın almadan önce öğrenmektir."
‘Pazarlama tekniği
oldu sözleşmenizi kontrol edin'
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi
Başkanı Eyüp Muhçu da tüketicilere sözleşmeyi incelemelerini
tavsiye ediyor. "Bu tür yanılsamalar olduğunu biliyoruz" diyen Muhçu, sözleşmede
konutun net ve brüt büyüklüğü yazdığı taktirde tüketicinin itiraz hakkı
bulunmadığına dikkat çekiyor. Muhçu, şöyle devam ediyor: "Proje üzerinden
yapılan satışlarda bu gibi durumlara sıkça rastlanıyor. Çünkü görmediğiniz bir
şeyi satın alıyorsunuz. Pazarlama tekniği olarak size büyük metrekareyi, brütü
söylüyorlar. Fiyatın düşük görünmesi satış yolunu açtığı için abartılı
tanımlamalar, hesaplar gündeme getirilebiliyor. Bina dışı alanlar genelde konut
metrekaresine dahil edilmez. Fakat sözleşmede bu belirtiliyorsa, siz de
imzalamışsanız kabul etmişsinizdir. Tüketici bilinçli hareket
etmeli."
‘Uygulama yasa dışı değil, ama düzen
başka'
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Aşçıoğlu İnşaat
Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, Türkiye'deki inşaatçılık
anlayışının genel olarak bina dışı alanları daire metrekaresine dahil etmediğine
işaret ediyor. Aşçıoğlu, katın dıştan dışa ölçümünün daire sayısına bölünmesiyle
brüt alanın hesaplanacağını ifade ederek, "Türkiye'de oturmuş hesaplama ve satış
düzeni böyledir" diyor. Yerleşik sistemde, kat brütünde sosyal alanların yer
almadığını kaydeden Aşçıoğlu, şunları söylüyor: "Fakat sosyal alanları ve
otoparkları da buna eklemek istiyorsanız sözleşmenize yazarsınız. Bu uygulama
yasa dışı değil. Tüketici ve satıcının anlaşması böyle olursa kimsenin diyecek
bir şeyi yok. Tabii bilinçli olmak gerek."