Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, ODTÜ'den geçecek yol için, “ODTÜ ve Yüzüncü yıldan geçecek yol tartışmalarında Melih Gökçek 200 ağaç kesilecek diyor ama çalı grubu dahil olmak üzere, 7000 ağaç kesileceğine dair tespitler var. ODTÜ öğretim görevlileri ve öğrencilerin tespitine göre 4500 ağaçtan bahsediliyor. Emekle ağaçlandırılmış bir alan. Metro çalışmaları bitmemişken, Ulaşım ana planı bitmemişken Melih Gökçek yangından mal kaçırırcasına ODTÜ’den yol geçirmek istiyor. Ulaşım ana planının sonuna geldik açıklaması da oldukça ilginç, kısa sürede hazırlanabilecek bir şey değil. sürece baktığımızda, AOÇ yolları, ODTÜ yolu ve teleferik örneğine baktığımızda Gazi üniversitesine sipariş edilmiş bu plan hukuka dayanak olarak karşımıza çıkabilir. Bu olumsuz sürecin meşruiyetini oluşturabilir. Yakın zamanda hukuki bir süreçle karşı karşıya geleceğiz. Gazi Üniversitesi’ndeki bu planı yapan yetkilileriyle çalıştay yaparak, bu planın meslek örgütleri ile paylaşılması gerektiğini de söyledik. Herhangi bir paylaşım olmadı. Planın meşruiyeti de tartışılır. Bilimsel verilerle fikrimizi söylemek istiyoruz. ODTÜ’deki gençler, bölge halkı, Ankaralılar eylem kararı aldı, ODTÜ’den geçecek yol çok rahatsız edici, bizler de onları destekliyoruz. Hukuki süreçle ilgili, bilimsel raporları hazırlayarak hızlıca dava açacağız. Yönetim kurulu kararlarını aldık. Önümüzdeki hafta en geç hukuki süreç başlayacak. Hızlı davranmalıyız çünkü Melih Gökçek’te hızlıca davranarak ulaşım ana planını yapıyor” şeklinde konuştu.
Sipariş plan
Ulaşım ana planının uzmanlardan, meslek odalarından görüş alınmadan 70 gün köprüsü gibi 70 günde yapılmasının kuşku verici olduğunu söyleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, “Planı görmedik yalnız, plan motorlu taşıtların hedeflediği gibi azaltılmasını öngören bir plan olsaydı Melih Gökçek’in bir gecede karar verdiği yolların olmaması gerekirdi. Bir sipariş plan gibi görünüyor. Plan içerisinde muhtemelen AOÇ yolları ve ODTÜ’den geçecek yol da var. Sipariş plan gibi Belediye Başkanı’nın plansız uygulamalarının planlı hale getirilmesi, minareye kılıf bulunması anlamına geliyor. Bilimsel kriterler siyasi iradenin yanında kullanılıyorsa, bu bilimsel bilginin bilimselliği de üretenlerin bilim insanları olduğu da tartışılır. Gazi Üniversitesi’nin her süreçte karşımıza çıkıyor olması ise kuşku verici. AOÇ arazisinin ABD Büyükelçiliği’ne verilmesinde de karşımıza Gazi Üniversitesi çıkıyor, Ulaşım ana planında da karşımıza çıkıyor. Yaptıkları planın temel politikası toplu taşımın yaygınlaştırılması olarak öngörülse de ODTÜ’den geçen sekiz şeritli yol bir toplu taşım uygulaması için midir çok merak ediyoruz? Uygulamaları kendi hedefleri ile çelişir durumda” dedi.
AKP hükümetinin simgesel tarihlerle hareket etmeyi önemsediğini belirten Candan şunları kaydetti:“AOÇ yolarının 30 Ağustos zafer bayramında açılacak olması başka bir simgesellik ve bizim zaferimiz demek mi istiyorlar. İdeolojik ve öfke ile oluşturulan projeler kent ölçeğinde uygulanmakta. Kentlileri de yanlış yaşam biçimlerine sürüklemekte”.
“Gökçek’in plansızlığının ceremesi ağaçlara çıkartılamaz”
Candan, ODTÜ Rektörünün açıklamasında yer alan ODTÜ’nün koruma amaçlı planında Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklık payı istemesine dikkat çekti. Ortaklık payının endişe verici olduğunu vurgulayan Candan: “ Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklık payı istemesi demek ODTÜ’den geçecek yol bile rant projesi demektir. Rektör’ün açıklamasında bulunan bu nokta çok dikkat çekici. ODTÜ’den düzenleme yüzde 30-40 arasında düzenleme ortaklık payı isteniyor. Büyükşehir Belediyesi Koruma amaçlı planı onaylarız ama siz bize yüzde 40’lik düzenleme payını verin diyor. Bu alanı sosyal mekânları karşılamak için kullanacak. Bu demektir ki Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ yolu çevresinde bir yapılaşma planı var. ODTÜ’de mücadele eden herkesin orası çorak bir arazi iken ormana dönüşmesinde emeği var, yerinde tespit yaptık. 7300’e yakın ağaç katliamı yaşanacak. 1993’te bölge karayollarına devredilmiş olsa da bugün 2013 yılındayız. 28 Mayıs’tan Gezi isyanından sonra toplumsal duyarlılığı üst noktada yaşıyoruz. Çiğdem Mahallesi ve Yüzüncü yıl mahallesinde ki mahalle kültürünü yok edecek ve otobanla bölgede çevre kirliğine yol açacak bir yol. 7300 ağaç kesilmesi kabul edilemez çözüm şudur ki, planlı programlı Belediye Başkanları’nın görevde olması. Yerel yönetim seçimleri yaklaşırken herkes kamu yararına imza atacak bir belediye başkanını bulup çıkarmak gibi bir sorumluluğu olmalı. Melih Gökçek’in başarısızlığını ODTÜ’de bulunan 7300 ağaç ve Ankara halkı çekemez.” dedi