Washington, Obama
yönetimiyle birlikte iklim değişikliğiyle mücadelede öncü bir rol dünya çapında
öncü bir rol arayışına girdi. Clinton, sera gazı salınımını azaltmak için yeni
bir eylem planı çağrısında bulundu.
ABD iklim koruma konusundaki uluslararası çabalara geri döndüğünü açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, iklim forumunda yaptığı
konuşmada, ülkesinin iklim koruma mücadelesinde öncü rol üstlenmeye hazır
olduğunu belirterek, yeni bir sayfa açıldığı mesajını verdi. Hillary Clinton'ın
bu açıklaması Alman Hükümeti’nde olumlu karşılandı. Almanya Çevre Bakanı
Siegmar Gabriel bu konuşmadan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle
dile getirdi: "Amerika Birleşik Devletleri yönetimi iklim korunma konusunda
etkin görevler almaya hazır. Geçtiğimiz dört yıl içersinde bunu ilk kez
görüyoruz."
Kararlılığın işareti
Alman Çevre Bakanı, Başkan Obama yönetiminin, Bush dönemine göre iklim
politikasında tamamıyla yeni bir pozisyon edindiğini belirtti. Gabriel,
Clinton’ın sözlerinin bu konudaki kararlılığın işareti olduğunu vurguladı. Zira
Gabriel'e göre, ABD Dışişleri Bakanı Clinton konuşmasında boş vaatlerde
bulunmadı:
"Bilim bu konuda çok açık. İklim değişimi dünya için reel bir tehdit ve acil
müdahale gerektiriyor. Başkan ile tüm ekibi bu görevi üstlenmeye hazır. Harekete
geçeceğiz.“
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton konuşmasında Amerika Birleşik Devletlerinin
iklim politikasında yeni bir sayfa açtığını belirtmekle kalmayıp, ülkesine
yönelik öz eleştiride bile bulundu. Clinton, Kyoto İklim Protokol’ünü
imzalamayan ve küresel ısınmanın boyutunu görmezlikten gelen Bush yönetimini
üstü kapalı biçimde eleştirdi:
"Amerika Birleşik Devletleri artık bu konuda kayıtsız kalmayı mazur göremez.
Başkan Obama ve ben iklim değişimiyle mücadeleyi dış politikamızın temel
noktalarından biri haline getiriyoruz. Biz yeniden ve tamamen bu çabalara
dahiliz.“
Dünya İklim Zirvesi’ne hazırlık
Yeni bir iklim politikası ile yola çıkan Obama yönetiminin ev sahipliği
yaptığı forum, Aralık ayında Kopenhag’da düzenlenecek olan
Dünya İklim Zirvesi’ne hazırlık niteliği taşıyor.
Kopenhag’daki zirvede, 2012 yılında süresi dolacak olan
Kyoto İklim Protokolü’nün yerine geçeçek yeni bir anlaşmanın
imzalanması hedefleniyor. Yeni anlaşma, iklime zarar veren karbondioksit
salınımının azaltılmasına yönelik ülkelere düşen sorumlulukları düzenleyecek.
Daha önce ABD ile birlikte özellikle
Hindistan, Çin gibi gelişmenin eşiğindeki
ülkeler iklim değişimine karşı ortak önlem alma çabalarına karşı çıkmıştı.
Alman Çevre Bakanı Siegmar Gabriel Washington’daki olumlu
atmosfere karşın, kalan yedi ayda yeni anlaşmayı oluşturmak için sıkı bir
çalışma gerektiğine değindi. Gabriel’e göre, ABD'nin iklim politikasındaki
ilerleme henüz çevre koruma uzmanlarının beklentisini
karşılamıyor:
"Endüstri ülkeleri sera gazı salınımını ne oranda azaltmaya hazır? Bilim bize
emisyonu yüzde 25 ila 40 oranında azaltılmanın zorunlu olduğunu söylüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin önerisi henüz bu değerin çok gerisinde. Almanya
ve diğer Avrupa ülkeleri sera gazı salınımını yüzde 40 oranında azaltmak
istiyor.“