Milli Emlak’ın ağaçlandırılmak şartıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na devrettiği Çandır Köyü ‘Bağlar Sivrisi’ Tepesi için 27 yıl sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı maden ön arama ruhsatı verdi. Köylülerin şikâyeti üzerine harekete geçen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ise gerekli izinleri almadan maden işleme şantiyesi kuran Özgün Yapı Anonim Şirketi için Kalecik Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, firmanın kaçak şantiyesine el koydu.
1985 yılında Ankara ’nın Kalecik ilçesine bağlı Çandır’a atanan öğretmenler, köyde hiç yeşil alan olmadığını fark edince öğrencilerle birlikte ağaçlandırma projesi geliştirdi. Çandır gençleri 833 bin 544 metrekarelik ‘Bağlar Sivrisi’ Tepesi’nin ağaçlandırılması için köy halkını ikna etti. Köy heyeti, mera olarak kullanılan Hazine arazisinin ağaçlandırılması için Ankara Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’ne başvurdu. Müdürlük, ‘tepenin ağaçlandırılması’ şartıyla araziyi 1986’da dönemin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na devretti. 1986’dan bu yana Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Çandır sakinleri tarafından her sene kademeli olarak bölgede ağaçlandırma yapıldı. Eskiden çorak olan mera, ormanlık alana döndü.
2012 yılında Özgün Yapı Anonim Şirketi bölgede kalker ocağı kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlığın kalker ocağı kurmak için ‘ÇED raporu gerekli değildir’ bilgisini vermesi üzerine şirket Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan maden ön arama ruhsatı alarak Bağlar Sivrisi Tepesi’ne maden arama ve işleme tesisi kurdu. Çandır sakinleri ise ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ile maden ön arama ruhsatının iptali için Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
Kaçak şantiye
Şirketin gerekli izinleri almadan alana maden arama ve işleme şantiyesi kurduğunu tespit eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 27 Şubat 2013 tarihinde firma hakkında Kalecik Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık maden şantiyesindeki makinelere el koydu. Ancak köy halkı şantiyenin hâlâ faaliyet gösterdiğini iddia etti. Çandır Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği sözcüsü Nurettin Dinçer, “Başvurduğumuz Ankara İl Özel İdaresi, Ankara Üniversitesi ve Ankara Jeoloji Mühendisleri Odası taş ocağının köyün su kaynaklarına zarar vereceğini raporlarla belirtti. Dolayısıyla taş ocağının kurulmasına karşıyız” dedi.