22 yıl önce Çernobil'de meydana gelen kaza, nükleer santrallerin güvenliğiyle ilgili büyük bir tartışma başlattı. Günümüzde de süren tartışmaların bir boyutunu da nükleer atıklar ve maliyet konusu oluşturuyor.
22 yıl önce Çernobil'de meydana gelen kaza tüm dünyayı korkuttu. Türkiye ile birlikte 20'den fazla ülkeye radyoaktif parçacıklar yayıldı. Çernobil kazası, Türkiye'nin nükleer macerasını sekteye uğratan gelişmelerden biri oldu. Kazayla birlikte önemli bir tartışma başladı: Nükleer enerji güvenli mi? İnsana ve çevreye zarar veriyor mu? Tartışılan bir diğer konu da nükleer enerjinin küresel ısınmaya etkisi...
Eurosolar Türkiye Başkanı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, dünyada Çernobil benzeri kaza olma riski yüzde 16 olduğunu belirtiyor; yani zar atıldığında 6'da 1 gelme ihtimali kadar... Bu, Almanya Risk Araştırma Ensitüsü'nün bir tespiti...
Yeditepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge de, güvensiz sistemi nedeniyle Çernobil'in insani bir hata olduğunu belirtiyor ve "Ama o potansiyel tehlikeler zaten mevcut" diyor.
Atıklar 300 yıl radyasyon yayıyor
Nükleer santrallerle ilgili tartışma konularından biri atık sorunu... Bir nükleer santral enerji üretimi sırasında yılda ortalama 12 bin ton atık ortaya çıkarıyor. Tüm dünyada zararsız hale getirilmeyi baklayan atık miktarı ise 200 bin tonu buluyor. Üstelik bu atıklar 300 yıl boyunca radyasyon yaymaya devam ediyor.
Doç. Dr. Uyar, "İngiltere Başbakanı açıkladı; atıkları temizlemek için 90 milyon sterlin gerekiyor. Mevcut pisliği temizlemek için" diyor. Bir nükleer santral 10-15 yılda kuruluyor. Küresel ısınma ise acil çözüm bekliyor.
"40 yıl sonranın sorunu..."
Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge, "Atık sorunu 40 yıl sonranın sorunu. Şu anda nükleer santralde ileri konumdaki ülkelerde bile atık büyük sorun değil" diyor. Batı standartlarıyla yapılan santralin çevre dostu olduğunu söyleyen Bilge, küresel ısınmaya karşı da faydalı olduğunu kaydediyor.
Nükleer santrallerde kullanılan teknoloji de önemli bir unsur. Dünyada şu anda kullanılan reaktör cinsi ikinci ve üçüncü kuşak teknoloji olarak adlandırılıyor. Türkiye için üçüncü nesil gündemde.
Enerji Güvenliği Analisti Faruk Demir, üçüncü nesilin teknolojik devrim ve güvenli olduğunu belirtti.
Maliyet de tartışmalı konulardan biri. Prof. Bilge, "İlk yatırım pahalı ama faaliyete geçtikten sonra en ucuz elektrik kaynağı nükleerden geliyor" diyor.
"Devletin parası yetmeyecek"
Doç. Uyar ise, "Bizim nükleer santralimiz yok. Zaten çok pahalı olduğu için olamayacak. Devletin parası bile yetmeyecek" diyor.
Türkiye'nin üçüncü kuşak teknolojiyi tercih etmesi halinde ortalama 3 ile 5 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıkıyor.