Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, nükleer santral ihalesine dönük sürecin devam ettiğini
belirtirken, "Ağustos ayında önemli bir kısmını bitirmiş olmamız lazım, son bir
ay içinde bunu karara bağlamak lazım" dedi. Bakan Yıldız, Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı'nda (TPAO) düzenlediği kahvaltılı basın
toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Nükleer
santral ihalesine ilişkin sürecin sorulması üzerine Yıldız, ihale
sürecinin devam ettiğini, ülkenin menfaat ve çıkarları doğrultusunda
değerlendirmeler yapıldığını ifade ederek, en son Rusya ile yapılan görüşmelerde
de Türkiye'nin fiyat beklentisi olduğunun belirtildiğini söyledi. "Bu konuda
makul bir noktada birleşirse bu iş olur" diyen Yıldız, fiyatta makul bir noktada
birleşilmesi ve bunun sıhhatli bir yapıda olması durumunda yüzde 15, yüzde 20 ya
da yüzde 25 gibi bir oranda kamu hissesi konusunun da gündeme gelebileceğini
kaydetti. İhalenin ne zaman sonuçlanacağına ilişkin bir soru üzerine de Yıldız,
ağustos ayında bunun önemli bir kısmını bitirmiş olmak gerektiğini belirterek,
"Son bir ay içinde de bunu karara bağlamak lazım" diye
konuştu.
Rusya'dan Batı hattından alınan gaz için kontratın ne
zamana kadar uzatılacağının sorulması üzerine, bu konuda henüz bir netleşme
olmadığını ancak, Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla ya da diğer ülkelerle yapacağı
anlaşmalar dikkate alınarak, bunun 15 yıldan başlayıp 25 yıla kadar
sürebileceğini söyledi. Batı hattından alınan gazın bir başka ülkede
değerlendirilmesini teminen re-export talepleri de olduğunu bildiren Yıldız, "bu
olumlu da cevap bulabilir ya da bulmayabilir" dedi. Söz konusu hatta miktarın
yine 6 milyar metreküp civarında devam edeceğini ifade eden Yıldız, görüşmelerde
fiyatın ucuzlatılması konusunda taleplerini de yinelediklerini
kaydetti.
Nabucco ve Güney Akım
Son dönemde Güney Akım ve Nabucco projelerinin birbirlerine alternatif
projeler olarak tartışıldığını hatırlatan Yıldız, gerek Güney Akım gerekse
Nabucco'ya Avrupa'nın artan doğalgaz ihtiyacı ve ithalata bağımlılık artışı
dikkate alındığında orta ve uzun vadeli projeler olarak bakmak gerektiğini
söyledi. Yıldız, "Bu doğrultuda AB ülkelerinin mutlaka Türkiye ile alakalı
kritikleri, yorumları tekrardan gözden geçireceği kanaatindeyim. AB ister enerji
başlığını açmış olsun ister açmamış olsun, Türkiye son bir aydaki gelişmelerle
beraber enerjide özellikle Avrupa Birliğinin tam merkezindedir. Enerji
sektörümüz, ulusal siyasetimiz açısından bir katalizör görevi yapacaktır" diye
konuştu.
Azerbaycan'dan 8 milyar metreküp doğalgaz alımı konusunda
miktarda bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine Yıldız, 4 milyar
metreküp kamu yoluyla, 4 milyar metreküp de kendilerinin pazarlaması yoluyla 8
milyar metreküp üzerinde şimdiye kadar görüşmelerinin bulunduğunu, bu miktarda
henüz bir değişiklik olmadığını söyledi. Anlaşmaya bir paket olarak bakmak
gerektiğini ifade eden Yıldız, paketin içinde miktar, fiyat ve transit geçiş
ücretleri konularının bulunduğunu kaydetti.
Azerbaycan ile Şahdeniz
1 ve Şahdeniz 2 projelerine ilişkin görüşmelerde de belli bir noktaya
gelindiğini, her iki tarafın da görüşmelere pozitif yaklaştığını anlatan Yıldız,
şöyle devam etti: "Şahdeniz 1 projesiyle alakalı fiyat regülasyonu ve kontratın
devamı ile alakalı çok büyük bir problem çıkmayacağını düşünüyorum. Şahdeniz
2'de de fiyat ve miktarla alakalı anlaşılmayacak bir durum yok, piyasa belli,
fiyat konusunda bir sıkıntı doğmayacağını düşünüyorum, görüşmeler devam
ediyor."
Enerjide Rusya'ya bağımlılık
Türkiye'nin son yaptığı anlaşmalarla Rusya'ya enerjide bağımlığının
arttığının hatırlatılması üzerine de Yıldız şunları söyledi: "Rusya'ya
bağımlıyız dersek bundan önce sorulması gereken soru şu, petrolde ya da
doğalgazda bağımlılığın azaltılması konusunda ne tür teklifler var, bu teklifler
nasıl değerlendiriliyor. Bize bir ülkeden teklif geldi de (biz bu teklifleri
değerlendirmeyiz) diye mi düşünüyoruz yoksa bunları son derece realistik ve
rasyonel şekilde Türkiye'nin büyüme hızına karşılık gelebilecek yapıyla
karşılamaya mı çalışıyoruz. Ben her yumurtanın aynı sepette olmasını istemem.
Türkiye'nin çok önemli bir enerji politikası ve stratejisi vardır ancak
Türkiye'nin aynı zamanda birebir karşılaştığı gerçekleri de
vardır.
Türkiye bugün gazın 40'ta 39'unu dışarıdan temin
etmektedir. O zaman bu gazı tedarik ederken ülke çeşitlendirmesine ve güzergah
çeşitlendirmesine dikkat ediyoruz ve varsa teklifleri fizibıl olması şartıyla
bütün teklifleri değerlendiriyoruz."