Birgün Gazetesi'nden Doğu Eroğlu'nun haberine göre, Türkiye’nin ilk nükleer enerji üretim projesi Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) projesine karşı yurttaşlar ve demokratik kitle örgütlerinin açtığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararının iptali davası kapsamındaki bilirkişi keşfi dün gerçekleştirildi.
Keşif gününde Mersinli yurttaşlar ile Akkuyu NGS projesini protesto etmek için proje sahasına gelen aktivistler, saat 09.00’dan itibaren Akkuyu NGS A.Ş.’ye ayrılmış bölgenin girişinde mahkeme heyeti ve bilirkişileri beklemeye koyuldu. İki jandarma kontrol noktasından geçen yurttaşların üstleri ve araçları, Gülnar’daki yerel mahkemeden çıkartılan önleme kararı gerekçe gösterilerek detaylı biçimde arandı. 10.00 sularında tesise giriş yapan mahkeme heyeti ve bilirkişiler, kimlik tespitleri yapıldıktan sonra santral proje alanına alınan davacılarla birlikte Akkuyu NGS A.Ş.’nin ayarladığı toplantı salonuna geçiş yaptı. Şirket avukatlarının, davacı kurum temsilcilerinin tesise girişini engellemeye çalışması tepki çekti. Önleme kararlarını yurttaşlar için uygulayan emniyet güçlerinin, bilirkişiyle yapılan toplantı salonlarına silahlarıyla girmesiyse tepkilere yol açtı.
Bilirkişi keşfinin ilk bölümünde, Danıştay’da birleştirilmesine karar verilen 17 dosyanın davacıları, bilirkişi heyetinin incelemesinde cevap vermesi gereken sorulara ilişkin beyanlarını sundu. Bu bölümde jeoloji, hidrobiyoloji, halk sağlığı uzmanları ve elektrik mühendisleri, santral projesinin yer seçiminin yanlışlığını ve Akkuyu NGS projesinin ekonomik olmadığını bilirkişi heyetine aktardı. Hukukçular ise ÇED süreçlerinin usule ve hukuka aykırı işletildiğini ifade etti. ÇED süreci kapsamındaki İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısına sunulan resmi kurum görüşlerinin ÇED Raporuna girmediği, iletim hatları ve beton santralı gibi proje kapsamındaki tesislerin ÇED’den ayrı tutulduğu, bertaraf stratejilerinin bulunmadığı heyete bildirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı avukatının ifadeleriyse davacıları kızdırdı. Davacılarla birlikte gelen uzmanların söylediklerini dikkate almadıklarını, davacıların isnatlarına yanıt vermeyeceklerini belirten Bakanlık avukatı, “ÇED Raporundaki bilgiler doğrudur, davacılar somut iddialarda bulunmuyor. Aynı şeyleri temcit pilavı gibi söyleyip duruyorlar” diye konuştu. Bakanlık avukatının, “Asıl çevreci biziz. Çevreyi korumak kullanmaya engel değildir” sözleriyse gülüşmelere yol açtı.
Milyonlarca metreküp hafriyat yapılmış
Mahkeme heyetinin ve bilirkişilerin yemek molasından ötürü 16.00’da başlayan saha keşfindeyse Akkuyu NGS projesi için daha şimdiden yapılan büyük hafriyat alanları dolaşıldı. Milyonlarca metreküp taşın alandan temizlendiği ve proje sahasının inşaatlar için hazır hale getirildiği saha keşfi sırasında, en yoğun tartışmalar ise bölgenin jeolojik durumu hakkında yaşandı.
ÖDP: Siyasi bir dayatma
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Doğa Kent ve Yaşam Çalışma Grubu Akkuyu NGS ‘yle ilgili açıklama yaptı. ‘Nükleere karşı mücadeleyi büyütelim’ başlığıyla yapılan açıklamada ‘Kullanılmış nükleer yakıtlar yüksek radyoaktiviteye sahiptir ve reaktörden çıkarıldıktan sonra da radyoaktif bozulma süreci uzun süre devam eder. Bu nedenle kullanılmış yakıt 10 sene boyunca kullanılmış yakıt havuzunda bekletilerek sürekli olarak suyla soğutulur. Atık havuzlarında ve toprakta oluşabilecek değişimler ise felaketle sonuçlanabilir. İhtiyaç bahanesiyle, elektrik kesintileri ile tehdit edilerek kabul ettirilmeye çalışılan nükleer santraller siyasi bir karar olarak halka dayatılmaktadır’ ifadelerine yer verildi.