Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ''nükleer enerji konusu tercihimiz değildir, aynı zamanda mecburiyetimizdir'' dedi. Nükleer enerji konusunda dün özel sektör temsilcileriyle görüşen Bakan Güler, bugün de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda (TAEK) yaklaşık 150 bilim adamı ile toplantı yaptı.
Toplantı sonrasında konuşan Bakan Güler, nükleer teknoloji konusunda çok ciddi çalışmalar yaptıklarını belirterek, "çalışmalarımız yazılı raporlarla da desteklenecek. Böylece karşılıklı görüşerek 'ortak aklı' birlikte oluşturacağız'' diye konuştu.
Nükleer enerji konusunun kendilerinin bir tercihi olmadığını, aynı zamanda bir mecburiyet olduğunu belirten Güler, ''nükleer konusunda belki bir yanılgı var. Biz bu işe bugün başlamıyoruz. TAEK ve üniversitelerin ilgili bölümleri bu konuyla ilgili yıllardır çalışıyorlar. 56 yıldan beri bu çalışmalar sürüyor" ifadesini kullandı.
Türkiye'de nükleer teknoloji konusunda aslında çoğu kişinin bilmediği gayet ciddi bir birikim olduğunu söyleyen Bakan Güler, "biz şimdi bu birikimi harekete geçiriyoruz'' açıklamasında bulundu.
Gazetecilerin, 'toplantıda Milli Savunma Bakanlığı'ndan da kişiler gördük' sözleri üzerine Bakan Güler, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin aynı zamanda TAEK'in de üyesi olduğunu, dolayısıyla zaten bu sürecin içinde bulunduklarını söyledi. Güler, ''Yer seçimimiz ve diğer bütün yaptığımız çalışmalar sırasında onların da görüşlerini alarak değerlendirmelerimizi yapıyoruz'' dedi.
TAEK Başkanı Çakıroğlu: "Akkuyu'dan vazgeçmiş değiliz"
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Okay Çakıroğlu, nükleer santral konusunda, ''Sinop'la ilgili çalışmalar devam ediyor, karalılık Sinop yönünde. Ama eğer zamana sıkışırsak Akkuyu elimizde'' dedi.
TAEK'de bilim adamlarıyla yapılan nükleer zirve sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu, nükleer santral konusunda Sinop'ta şu ana kadar bir 'ön etüd' yapıldığını, burada 60 bin dönümlük bir arazi bulunduğunu, fakat nükleer santralin yapılacağı noktanın henüz belirlenmediğini kaydetti.
''En iyi nokta neresi, bu henüz belirlenmedi'' diyen Çakıroğlu, Sinop İnceburun'un jeoteknik açıdan, lokasyon olarak uygun olduğunu, fakat 11-12 ay sürecek bir çalışmanın ardından 'santralin yapılacağı noktanın' belirleneceğini söyledi.
Nükleer santral için Mersin Akkuyu'da da lisansı alınmış bir yer bulunduğunu hatırlatan Çakıroğlu, ''Akkuyu'dan vazgeçilmiş değil, burası lisanslıdır, her an için burada bir nükleer santral kurulması mümkün'' dedi.
Kullanılacak teknoloji belirlendi
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından hazırlanan 'ulusal nükleer teknoloji politikası'nı açıkladı. 'Ulusal nükleer teknolojisi politikası'nda, çok tartışılan nükleer santralin hangi teknolojiyle yapılacağı konusuna açıklık getirildi.
Buna göre, nükleer üretim doğal uranyum kullanan reaktör teknolojileri ve 'basınçlı su reaktörü teknolojileri' ile karşılanacak. Nükleer enerji programının ihtiyaç duyduğu hizmetler ve ürünler, yerli imkanlarla sağlanacak. Yerli katkı miktarının en üst düzeye çıkarılması ve enerji üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması için Türkiye'nin sahip olduğu uranyum ve toryum kaynakları belirlenecek ve işletilecek.
Nükleer teknoloji alanındaki tüm faaliyetlerde, nükleer güvenlik ve radyasyon güvenliğinin etkin bir şekilde sağlanabilmesi için bir Ulusal Nükleer Düzenleme Kurumu kurulacak.
Sinop'a nükleer santral
Başbakan Erdoğan, 8 nisanda İstanbul'da yapılan Sinoplular Şöleni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin nükleer enerji noktasında kararını verdiğini, anlaşmada en önemli illerden birinin Sinop olduğunu vurgularken, ''Sinop'ta bu merkezi oluşturmayı planlıyoruz, düşünüyoruz'' demişti. Erdoğan'ın bu açıklaması 12 nisanda Enerji Bakanlığı yetkilileri tarafından da doğrulanmıştı.
İlginin yoğun olması bekleniyor
Nükleer santral yapımı için 1997 yılında açılan ve daha sonra iptal edilen uluslararası ihaleye dünyanın önde gelen yerli ve yabancı firmaları teklif vermişlerdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yeniden yapımı gündeme gelen ihaleye geçen sürede enerji sektöründe önemli yatırımları üstlenen yerli yabancı firmalarının yanı sıra bu teknolojiye sahip bazı yabancı firmaların da katılması bekleniyor.
Türkiye'yi nükleer santral yapımına götüren faktörlerin başında doğalgazdaki dışa bağımlılık gösteriliyor. Kurulacak santral Türkiye'nin 2020'deki enerji ihtiyacının yüzde 5'ini karşılayacak.