Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, nükleer enerjinin Türkiye için kaçınılmaz
olduğunu belirterek, Sinop'ta kurulacak nükleer santral için Güney Kore ile iş
birliğine çok önem verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Güney Kore'nin önde gelen firmalarının organize ettiği
yemekli Türkiye-Güney Kore İş Forumu'na katılarak, iş adamlarına hitap etti.
Seul'de konakladığı Lotte Otel'de düzenlenen forumda konuşan Gül, Güney
Kore'yi ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye ile Güney
Kore ilişkilerinin ne kadar güçlü olduğunu her iki ülke vatandaşlarının da çok
iyi bildiğini ifade etti.
Türk askerlerinin Kore Savaşı'nda başka ülkelerin askerleriyle birlikte Güney
Korelilerle omuz omuza savaştığını ve ülkenin güvenliğine katkı sağladığını
anlatan Gül, o dönemde başlayan dostluğun güçlü bir şekilde devam ettiğini
kaydetti.
İki ülke arasındaki dostluğun 2002 Dünya Kupası'nda Türkiye ile Güney Kore
arasında oynanan üçüncülük maçında da görüldüğünü dile getiren Gül, ''Kore halkı
hem kendi takımlarını hem Türk milli takımını destekleyerek dostluğun
unutulmadığını ve şükran duygularını kaybetmediklerini gösterdiler. Bundan çok
etkilendik'' dedi.
''DOSTLUĞU EKONOMİK İŞ BİRLİĞİNE ÇEVİRME ZAMANI''
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Güney Kore arasındaki siyasi ilişkilerin
mükemmel düzeyde devam ettiğinin altını çizerek, bunu ticaret ve ekonomi
alanlarında iş birliğine çevirme zamanı geldiğini vurguladı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 3 milyar doların üzerinde olduğunu
belirten Gül, bu rakamın yüzde 93'ünü Güney Kore'den Türkiye'ye ihracatın
oluşturduğunu söyledi ve durumu ''tek taraflı'' olarak tanımladı.
Ticaret hacmindeki bu dengesizliğin giderilmesi gerektiğini ifade eden Gül,
dünyanın önde gelen ekonomileri arasında bulunan Güney Kore'ye Türkiye'nin
satabilecek şeyleri olduğunu dile getirdi.
Gül, ekonomik iş birliğinin diğer önemli unsurunun yatırımlar olduğuna işaret
ederek, ''İki ülke arasında dostluk ve yakınlığa yakışan yatırım seviyesi yok''
dedi.
Güney Kore'nin yurt dışında büyük yatırımları bulunduğunu ancak Türkiye'deki
yatırımlarının 600 milyon dolar civarında olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin
yabancı yatırımcılar için sahip olduğu cazibelerden örnekler verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'de son 8-10 yılda köklü ekonomik reformların hayata
geçirildiğini, yerli-yabancı yatırımcı ayrımı kalmadığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:''Türkiye'de güven sorunu söz
konusu değildir. Türkiye riski düşük, getirisi yüksek nadir ülkelerden biridir.
Güney Koreli yatırımcıları Türkiye'ye davet ediyorum. Gelin hep beraber daha çok
çalışalım. Türkiye'ye geldiğinizde herhangi bir engel ya da bürokrasiyle
karşılaşmayacaksınız. Yıllar öncesinde farklı tecrübeleriniz olduysa bugünkü
Türkiye'nin bambaşka bir ülke olduğunu göreceksiniz. Yeter ki yatırımlarınızı
güçlü bir şekilde teşvik edin.''
Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakereleri yürüttüğüne de dikkati çeken Gül,
Türkiye'ye yapılacak yatırımın Avrupa standartlarında olacağını, Avrupa, Orta
Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafi pazara hitap
edeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Güney Kore ile nükleer enerji iş birliğine de büyük önem
verdiklerini dile getirerek, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak ile
görüşmesinin ardından bu alanda iş birliği mutabakatı imzalandığını anımsattı.
Türkiye'nin, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu, gelecek yıllarda
enerjiye büyük ihtiyaç olacağını anlatan Gül, şöyle konuştu:
''Şu andaki mevcut kapasitemiz yeterli değil. Türkiye de Güney Kore gibi
enerjide maalesef dışa bağımlı ülke. Nükleer enerji bizim için kaçınılmaz.
Sinop'ta kurulacak nükleer santral için Güney Kore ile iş birliğine çok önem
veriyoruz. Bundan sonra detaylara girilecek ve umuyorum ki iki ülke bu alanda
güzel bir örnek verecek.''
Bu arada Cumhurbaşkanı Gül, başkent Seul'de bulunan ve Kore Savaşı'nda
yaşamını yitiren Koreliler için yapılan Ulusal Anıt'ı da ziyaret etti. Anıt'a
geldiklerinde eşi Hayrünnisa Gül ile beyaz eldiven giyen Cumhurbaşkanı Gül,
anıta çelenk bıraktı. Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, daha sonra tütsülüğe üçer kez
birer tutam tütsü attı. Gül, anıttan ayrılmadan önce şeref defterini de
imzaladı.