"Nükleer Anlaşmasını Onaylamayın"



Bianet'in haberine göre, Greenpeace Akdeniz Başbakan Erdoğan’ın Japonya gezisinde Sinop’ta kurulacak nükleer santralle ilgili anlaşmanın son haline getirilmesi üzerine Meclis’i anlaşmayı onaylamamaya çağırdı.

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, anlaşmayı “Japon Meclisi, muhalefeti ve dışişleri bakanlığının da desteklemediğini” söyledi.

“Bu anlaşma siyasi ve toplumsal iradenin dışında kabul ediliyor ve ciddi riskler taşıyor. “Çernobil'in gizli tutulmuş mağduru Karadeniz yine nükleer tehditle yüz yüze bırakılıyor. Türkiye'de de halkın onaylamadığı, kaza riskleriyle, atıklarıyla, en az 380 bin yıl, aslında çok daha uzun süre insan kuşaklarını ve doğayı tehdit edecek bir risk yaratacak bu akıl dışı projeye TBMM iradesi de onay vermemelidir.”

“Halk istemiyor”

Aksoğan Greenpeace’in Türkiye’de yaptırdığı araştırmaya atıfta bulunarak halkın yüzde 64’ünün nükleer istemediğini, yüzde 84’ünün de nükleere yakın bir yerde yaşamak istemediğini hatırlattı. Aksoğan şunları söyledi:

"Temiz ve güvenli olan yenilenebilir enerji potansiyelimizin yüzde 1’ini bile kullanmazken, Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 4’ünü karşılayabilecek bir nükleer santrale ihtiyacımız olduğu söylenemez.

“Türkiye nükleerle vakit kaybetmek yerine yenilenebilir enerjilere yönelirse, cumhuriyetin 100. yılında bu konuda liderlik yapma potansiyeline sahip.

“Japonya da, gelişmiş teknolojisini tehlikeli bir enerji ithal etmek yerine yenilenebilir enerjilerin dünya çapında gelişmesi için kullanmalı.

“Japon Hükümeti hiç denenmemiş bir teknolojiyi Türkiye’ye ithal etmeye çalışıyor.”

Deprem riski

Greenpeace Japonya Nükleer Kampanya Sorumlusu Kazue Suzuki de Fukuşima’da yaşanan nükleer felaketin insanlardan geri getirilemeyecek şeyler aldığını söyledi. Suzuki şöyle dedi:

“Ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kalan insanlar radyoaktif bir çevreyle baş başa bırakıldı. Türkiye de, Japonya gibi depremlerin sık yaşandığı bir ülke. Sinop’ta bir deprem yaşanması halinde durumdan sadece Sinop değil, tüm Karadeniz kıyısı etkilenecek. Nükleer sadece kuran şirkete kazandıran, halkı bir felaket riskiyle karşı karşıya bırakan bir enerji.”