Nikaragua 'Çılgın Proje'sini Bir Yıl Erteliyor



Foto: Daniel Ortega ve Wang Jing

Çevre kuruluşları, Nikaragua'nın Panama'ya alternatif bir ticaret yolu olarak planladığı kanalın bölgenin ekolojik dokusuna daimi zarar verebileceğinden endişe duyuyor. Çevreye duyarlı olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Daniel Ortega ise kanalın inşaatına Mayıs 2014 tarihinde başlanacağını açıklamıştı. Ortega, Orta Amerika'nın en yoksul ülkelerinden biri olan Nikaragua'nın kanal projesi ile 'ekonomik bağımsızlığını' kazanacağını söylüyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre kanalın inşaatından sorumlu kurumun başkanı Manuel Coronel Kautz, fizibilite çalışmalarının henüz tamamlanmadığını ve dolayısıyla kanalın geçeceği güzergahın da henüz kesinleşmediğini açıkladı. Kautz, La Prensa gazetesine verdiği mülakatta inşaata 'muhtemelen' 2015'te başlanacağını belirtti.

Yetkililer, birkaç farklı güzergahtan birisi üzerinde karar verecek. Fakat hangi yol seçilirse seçilsin, Panama Kanalı'ndan en az üç kat daha uzun olacağı bildiriliyor. Panama Kanalı'nın 1914 yılında tamamlanan inşaatı 10 yıl sürmüştü.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Yaklaşık 300 kilometre

Nikaragua'daki kanalın Karayipler ile Pasifik arasındaki bağlantıyı Orta Amerika'nın en büyük tatlı su gölü olan Cocibolca'dan geçerek sağlaması planlanıyor. Uzunluğu da tahminen 300 kilometrenin biraz altında kalacak. Nikaragua Kongesi geçen Haziran ayında kanalı inşa edecek Hong Kong merkezli HKND Grubu'na 50 yıl süresince başlıca işletim hakkının verilmesini onaylamıştı. Nikaragua hükümeti, kanaldan elde edilecek gelirin azınlık payına sahip olacak.

Muhalif çevreler Hong Kong şirketinin böyle büyük bir projenin altından kalkabilecek tecrübe ve vasfa sahip olup olmadığını sorguluyor. HKND'nin sahibi olan işadamı Wang Jing ise, küresel yatırımcıları projeye çekmeyi başardıklarını ve Nikaragua Kanalı'nı altı yıldan az bir sürede tamamlayabileceklerini söylüyor.

Nikaragua'da bir kanal inşa etme hayali yüzyılı aşkın süredir siyasetçilerin dilindeydi. Ancak doğayı koruma örgütleri, yük gemilerinin en başta Cocibolca Gölü'ne, geri dönüşü olmayan büyük zararlar vereceğini belirtiyorlar.