Nekropole Kepçeye 'Koruma' Ödülü!



Tarihi Kentler Birliği (TKB), tarihi kent dokularını ve kültürel mirasın korumasını özendirmek amacıyla, 2001 yılında, “en iyi proje” ve “en iyi uygulama” dallarında bir yarışma başlatmıştı. Ancak, 2008 yılı yarışması sonuçları, TKB’nin bu temel amacıyla çelişen, hatta “tarih katliamı” sayılacak bir projeye de ödül verildiğini ortaya çıkardı. TKB, sekiz dönümü Antalya Nekropolü üzerini kapatacak olan ve kepçe ile temel kazısında sekizi lahit tipi onlarca antik mezarın tahrip edildiği Büyükşehir İş Merkezi’ni (Doğu Garajı ve Halk Pazarı Düzenlemesi) de içeren, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Tarihi Kültürel Merkez (TKM) proje grubunu “En İyi Uygulama” örneği olarak açıkladı.

TKB’nin ödül gerekçesinde, Kaleiçi’nden eski Doğu Garajı’na uzanan TKM projesinin “meydan, kamu yapıları, kale ve surlar, mahalle ve sokaklar, okul, ticari merkez ve çarşılar, yat limanından oluşan çok çeşitlilik sergileyen bir alanda geniş kapsamlı ve bütüncül bir çalışma” olarak dikkat çektiği ve “katılımcı” bir yaklaşımla yürütüldüğü ifade ediliyor. Projenin “alan” çeşitliliği ve “kapsam” genişliğinin dikkat çekici olduğu doğrudur ama “katılımcı” iddiası, en azından Büyükşehir İş Merkezi (BİM) ve Okullar Bölgesi için geçerli değildir. Çünkü, BİM için sekiz dönümlük yeşil alanı ticaret alanına dönüştüren plan tadilatına Şehir Plancıları Odası’nın itirazı (Son Nokta, 410.7.2007) ve bu plan tadilatıyla ortaya çıkan yeşil alan ve otopark ihtiyacını karşılamak amacıyla yıkılan Okullar Bölgesi’ndeki Doğumevi, İnönü İlköğretim, Kız Enstitüsü binalarının yıkımına karşı eski mezunlar ve STK’ların itirazları da (Radikal İki, 22.07.2007) dikkate alınmadı. TKB’nin ödül kararını sakatlayan en önemli kriterler ise bunlar değil.

Karardaki çelişki

Yarışmanın öncelikli amacına vurgu yapan gerekçe, TKM projesinin “Bölgedeki tarihi ve kültürel değerleri koruma projeleri” içermesi. Ödül kararını sakatlayan da bu cümledeki “koruma” vurgusudur. Doğrudur, kısmi kusurlarına karşın, TKM sınırları içindeki Kaleiçi ve çevresinde koruma projeleri uygulanıyor. Peki, “en iyi uygulama” ödülü verilen TKM projeleri arasında sıralanan BİM projesinin kepçe ile temel kazısında sekizi lahit tipi onlarca antik mezarın tahribatı hangi “koruma” ketagorisine giriyor? Müze kazıları (Adalya, 1999-2000) BİM proje alanının Nekropol sınırları içinde olduğunu belgelemesine rağmen “üç maymun” tavrı ile sekiz dönüm yeşil alanı ticaret alanına dönüştürmekte ısrar eden Büyükşehir yönetimi, ihale sürecinde bu raporu hatırlatan “Doğu Garajı sit alanı olmalıdır” uyarılarını da (Son Nokta, 410.7.2007) duymazdan geldi. Büyükşehir’in Nekropol için gerçek niyeti BİM projesi temel kazısında ortaya çıktı. Koruma Kurulu’nca, 1992’de, arkeolojik alan ilan edilen Antalya Nekropolü’nde Müze gözetiminde ve elle yapılması gereken temel kazısının “loader” tipi iş makineleriyle yapılarak onlarca mezarın parçalanması ticari alan açmak için bir antik mezarlık temizliği değilse başka ne olabilir?

Proje durduruldu

21 dönüm alanı üç günde 2 m’den fazla temizleyen bu tarih katliamı girişiminin, bir iş makinesinin 3 m derinlikteki bir oda mezara düşünceye kadar sürdüğünü ve bu tahribatın da “iş kazası” sayılarak örtbast edildiğini Radikal İki’de (12.04.2009) açıklamıştık. (Bu “iş kazası”nda Antalya’nın tarihini 100 yıl geriye götüren bulgular içeren kaç adet antik mezarın tümden kazındığı ise halen bir sırdır.) Bu haber üzerine, Kültür Sanat-Sen ve Peyzaj Mimarları Odası’nın da aralarında bulunduğu STK’lar, bir basın açıklaması ile BİM projesinin tümüyle iptal edilmesini istedi.

Projenin “potansiyel sit alanı” ilan edilen sekiz dönümlük bölümünün “arkeolojik park” ve geriye kalan 13 dönüm alana da müze yapılmasını talep eden STK’lar, Büyükşehir’in Nekropol ve çevresi için Koruma Kanunu’na uygun Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlaması gerektiğini hatırlattılar. (www.mimdap.org, 28.04.2009) Yeni Büyükşehir yönetimi, STK’ların açıklamasından bir hafta sonra, 13 dönüm alandaki BİM temel kazılarını durdurdu ve Müze’nin kurtarma kazısı bitiminde Nekropol’ün sit derecesini ilan edecek Koruma Kurulu kararına uygun olarak projeyi değiştirmek üzere, çalışmalarını dondurdu.

Bu nedenle, TKB Danışma Kurulu (jüri) da yukarıdaki bilgiler ışığındaki kararını gözden geçirerek, Büyükşehir’in Antalya Nekropolü’ndeki tarih katliamını “meşrulaştırma” olarak yorumlanabilecek ödül kararında tashih yapmalı ve (tarihin korunmasını özendirmek isterken) şehven de olsa kötü örneği ödüllendirmiş olmaktan kurtulmalıdır.